G7 öncesinde gündem Rusya’nın üyeliği

Dünyanın en büyük ekonomilerinin üyesi olduğu G8’de yer alan Rusya, 2014 yılında Ukrayna’ya bağlı Kırım’ın ilhakı ve bağımsızlık yanlısı Ruslara desteği nedeniyle üyelikten çıkarılmıştı. Ancak son dönemlerde yaşanan gelişmeler Rusya’nın yeniden birliğe alınma ihtimalinin yükseldiğini gösteriyor.

Hafta başında Paris’te Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i ağırlayan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Cumartesi günü Biarritz şehrinde başlayacak zirve öncesinde bunun işaretlerini vermişti. Dün konuya ilişkin yeniden konuşan Macron, ‘şartların sağlanması halinde’ Rusya’nın da geri alınarak tekrar G8’in oluşturulabileceğini söylerken, şartsız bir şekilde kabulün ‘G7’nin zayıflığı’ olarak algılanacağını savundu.

UKRAYNA SORUNUNDA ÇÖZÜME BAĞLI

Rusya’nın G7 ülkelerinin kararıyla tekrar üyeliğe kabulünün şartı olarak Belarus’un başkenti Minsk’te 2015 yılı ve sonrasında uzlaşılan noktaların pratiğe geçirilmesi halinde mümkün olacağını vurguladı.

Macron, Rusya’nın G8’den Ukrayna’ya müdahalesi nedeniyle çıkartıldığını ve tekrardan kabulün ancak sorunların çözümüyle doğru olacağını savundu.

TRUMP DESTEKLEYECEK, BRİTANYA KARŞI

Ancak Cumartesi yapılacak G7 Zirvesi’nde Rusya’nın yeniden G8 üyeliği konusunda diğer ülkeler arasında anlaşmazlık net bir biçimde görülüyor.

ABD Başkanı Donald Trump, Rusya’nın G7’ye eklenerek yeniden G8’in oluşturulmasına ‘tümüyle destek verebileceğini’ söylemişti.

Bu ihtimale en sert biçimde karşı çıkan ise Büyük Britanya. Göreve geldikten sonra ilk dış ziyaretini dün Almanya’ya yapan Başbakan Boris Johnson, bu konuda henüz gerekli ortamın oluşmadığını söyledi.

Johnson, Almanya Başbakanı Angela Merkel’in “Eğer bu konuda gerçekten ilerleme kaydedersek, yeni bir durum ortaya çıkmış olacak” sözlerine karşı daha temkinli ifadeler kullandı. “Rusya’nın G7’ye geri dönüşüne dair ortamın henüz oluşmadığı noktasında Başbakan (Angela Merkel) gibi düşünüyorum” diyen Johnson, Rusya’nın Ukrayna’nın yanı sıra Britanya’da da kimi ‘provokasyonlara’ imza attığını iddia etti. Johnson, Mart 2018’de eski bir Rus ajanının zehirlenmesi olayında Moskova yönetiminin suçlu olduğu iddiasını yineledi.

RUSYA ‘DEĞERLENDİRECEK’

Rusya yönetimi ise G8’in yeniden oluşturulması konusunda bir karar alınmasına kapalı olmadıklarını duyurdu. Bir basın konferansında konuşan Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, “G7 Zirvesi’nde Rusya’yı ilgilendiren bir karar alınırsa, elbette bunu değerlendirecek ve bir cevap vereceğiz” dedi.

Kremlin yönetimi, geçtiğimiz yıl Donald Trump tarafından dillendirilen bu ihtimali reddetmiş ve G8 üyeliğinin yenilenmesi yönünde bir niyetinin olmadığını ilan etmişti. Trump, G8’in G20 formatında işleyebileceğini söylemiş; Lavrov da G20’nin daha çok konsensüse dayandığını, buna karşılık G7’nin ‘ültimatomlar’ verdiğini savunmuştu.

ALTERNATİF ZİRVE VE PROTESTOLAR

1975’te beş ülkeyle başlatılan G7 girişimi, 1976’da 7 ülkeyi kapsıyordu. O dönemde dünyadaki zenginliklerin üçte ikisini ellerinde tutan ABD, Kanada, Japonya, Almanya, İtalya, Fransa ve Büyük Britanya’nın üyesi olduğu G7, 1997’den sonra Rusya’nın da katılımıyla G8 adını almıştı.

2019 itibariyle G7 ülkeleri ve Rusya, dünyadaki zenginliklerin yarısına yakınına sahipler. Her yıl düzenlenen zirvede ekonomi, finansa, savunma, dış politika, eğitim vb. birçok konuda ortak stratejiler belirlenirken, Avrupa Birliği (AB) Komisyonu ile AB Konseyi başkanları da zirveye katılıyor.

G7 karşıtları, büyük ekonomilerdeki kemer sıkma politikalarının yanı sıra iklim, yoksullukla mücadele ve çalışanların hakları gibi birçok temel konuda radikal değişimden yanalar.

Her yıl olduğu gibi Biarritz’de bu yıl düzenlenecek G7 zirvesinin de büyük protesto gösterilerine sahne olması bekleniyor. Yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı İspanya sınırına yakın olan Atlantik Okyanusu kıyısındaki Biarritz kasabasında yapılacak zirveye ‘alternatif G7 Zirvesi’ düzenlenecek. Hem Fransa hem de İspanya’da yapılacak alternatif zirveye globalleşme karşıtlarının yanı sıra birçok uluslararası sivil toplumu da destek veriyor.

EN SON EKLENENLER