Gezi aileleri, doktorları, tanıkları anlatıyor: Özgürlük ve adalet için oradaydılar

Gezi parkından başlayıp tüm ülkeye yayılan Gezi direnişinin 4’üncü yılında aradan geçen zamanı ve o günleri değerlendiren tanıklar, dört yılda hiçbir şey değişmediğini ve ülkenin yeni Gezilere gebe olduğunu söyledi

AKP politikalarına karşı başlayan, 11 kişinin hayatını kaybettiği, yüzlerce kişinin yaralandığı, işsiz kaldığı Gezi direnişinin 4’üncü yılında çocuklarını kaybeden aileler, Gezi’nin doktorları ve o dönem yaralanlar o günleri anlatıyor.

Bizim için insan yaşamı önemliydi

Gezi Parkı yakınlarında kurulan gezici revirlerde yaralılara yardım eden İstanbul Tabip Odası (İTO) Yönetim Kurulu Üyesi İncilay Erdoğan, gezici revirler olmasaydı daha çok insanın hayatını kaybedebileceğini söyledi. Erdoğan, “Bulduğumuz her yeri revire çevirdik, çünkü bizim için insan yaşamı önemliydi. Meşhur Bezmiâlem Valide Sultan Camii’nin imamı dahi bize kapılarını açtı. ‘Orayı kirlettiğimizi’ söylediler, oysaki oradaki tek kir, polis şiddeti sonucu yaralanan insanların kanıydı!” dedi.

Tek istemiz özgür bir yaşam

Gezi eylemlerinde polisin attığı plastik mermiyle gözünü kaybeden Volkan Kesenbilici, gönüllü çalışan hekimler olmasaydı daha fazla insanın gözünü kaybedebileceğinin altını çizerek, tek isteğinin özgürce bir yaşam olduğunu ve direniş içerisinde yer aldığı için pişman olmadığını söyledi.

Onu çok özlüyorum…

16 Haziran 2013’te ekmek almaya giderken gaz fişeğiyle başından vurulan ve 269 gün sonra tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitiren Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan, “Ali İsmail Korkmaz’dan Dilek Doğan’a, Kemal Kurkut’a gördüklerimiz, adalete olan inancımın bitmesine neden oluyor” dedi. Mücadelelerinin sadece yeni ölümler olmaması üzerine kurulu olduğunu dile getiren anne Elvan, “Onu çok özlüyorum. Ben direnmeyi oğlumdan öğrendim” diyerek oğlunu çok özlediğini söyledi.

Oğlum yok ama…

Gezi eylemleri sırasında İstanbul Ümraniye’de 2 Haziran’da bir aracın çarpması sonucu hayatını kaybeden 19 yaşındaki Mehmet Ayvalıtaş’ın babası Ali Ayvalıtaş ise, “Oğlumun yaşamını yitirdiği yere yakın bir yerde ev tuttum. Oradan her geçtiğim zaman duamı ediyorum”dedi. Gezi’nin ardından 30 Eylül 2013 tarihinde uyuşturucuya karşı mücadele ederken yaşamını yitiren Hasan Ferit Gedik’in annesi Nuray Meray, “Bugün oğlum yok ama onlarca, yüzlerce, hatta binlerce evladım oldu” dedi.

Dört yılda hiçbir şey değişmedi

Antakya’da Gezi eylemleri sırasında polisin attığı gaz bombasının kafasına isabet etmesi sonucu yaşamını yitiren Ahmet Atakan’ın annesi Emsal Atakan, 4 yılda yüzlerce gencin ölmeye devam ettiğini vurgulayarak, bu gençlerin istediği tek şeyin barış ve demokrasi olduğunu ifade etti. Atakan, “Gezi direnişi üzerinden 4 yıl geçti ama Gezi’yi yaratan koşular halen taze ve Gezi’nin talepleri halen sıcaklığını koruyor. Ülke halen yeni Gezilere gebe” diye konuştu.

Çocuklarımızı devlet katletti

Eskişehir’de sivil bir grup ve polisin linci sonucu hayatını kaybeden Ali İsmail Korkmaz’ın annesi Emel Korkmaz da, Gezi denince aklına acı geldiğini belirterek, “Bizim çocuklarımız sadece daha eşit bir dünya istedikleri için o sokaklardaydı. Gezi denince aklıma bir de o kokusuna, sesine hasret kaldığım oğlum geliyor aklıma” diye konuştu. Çocuklarının devlet emriyle katledildiğini dile getiren Korkmaz, kim mağdur ve acıyı yaşıyorsa onun yanında yer alacaklarını ifade etti.

Gezi’ye polis ablukası

Gezi parkının 4’üncü yılı için Taksim Dayanışması’nın bugün yapacağı buluşma ve yürüyüş öncesi Gezi ablukaya alındı. Gezi Parkı çevresine önceki akşam saatlerinden itibaren bariyerler yerleştirildi. Parkın Mete Caddesi’ne bakan kısmına bariyerler dizildi. Parkın içerisinde ise TOMA ve Çevik Kuvvet polisleri bekletiliyor.

EN SON EKLENENLER