Gezi davası: Kavala’nın tutukluluğuna devam

Gezi Parkıdavasına ilişkin beraat kararlarının istinaf mahkemesi tarafından tarafından bozulmasının ardından yeniden görülmeye başlanan Gezi davasının ilk duruşması bugün 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Toplam 17 sanığın yargılandığı davada ara kararını açıklayan mahkeme, iş insanı Osman Kavala’nıntutukluğunun devamına hükmetti.

Mahkeme ayrıca, yurtdışındaki sanıklar için yakalama kararının beklenmesine ve Gezi davası ile birleştirilmesi istenen Çarşı davasının incelenmesi için 13. Ağır Ceza Mahkemesinden dosyanın istenmesine karar verdi. Mahkeme başkanı, Kavala’nın tutukluluk kararını açıklarken, kararın oy çokluğu ile alındığını ve kendisinin karara muhalif kaldığını vurguladı.

Davanın bir sonraki duruşması 6 Ağustos’ta görülecek.

“Beraat vermeniz gerekmektedir”

Bugünkü duruşmada hazır bulunan sanıklardan Mücella Yapıcı, istinaf mahkemesinin bozma kararını reddettiğini belirterek, “Ben iki kere beraat etmiş, beraati kesinleşmiş biriyim. Bu kararın derhal geri alınmasını talep ediyorum” diye konuştu.

Duruşmada söz alan Can Atalay beraat kararına rağmen davanın yeniden görülmeye başlanmasına ilişkin olarak “Hukukta bozma kararı sonrasında serbestlik ilkesi vardır. Bozma kararı kesindir. Bozma sonrası serbestlik ilkesi gereğince bu dosyadan beraat vermeniz gerekmektedir” şeklinde konuştu. Atalay, “Gezi direnişi hem bu ülkenin hem memleketin hem bizim insanlarımızın kendi kaderini tayin hakkı, kendi kaderine sahip çıkma iradesidir. Bu iddianameler Fethullahçı çeteyle suç ortaklığıdır. Biz geziyi savunmaya devam edeceğiz” dedi. 

“Algı yaratmak için elverişli bir yöntem”

Duruşmaya SEGBIS yoluyla Silivri Cezaevinden katılan Osman Kavala ise bozma kararında kendisini ve diğer suçlananları suçla ilişkilendirecek bir öge bulunmadığının altını çizerek, “Asıl gerekçe farklı davaları birleştirmenin önünü açmak. Anladığım kadarıyla bu siyasi davalarda algı yaratmak için elverişli bir yöntem. Beraat kararının bozulması davaların birleştirilmesi için atılan bir adımdır. Davaların birleştirilmesi de sekiz yıl önce algı yaratmak için hazırlanmış ama mahkemelerin verdiği beraat kararıyla inandırıcılığını kaybetmiş bir senaryoyu canlandırma teşebbüsü olacaktır” dedi.

Ne olmuştu?

Gezi Parkı eylemlerine ilişkin ilk dava, 2014 yılı Mart ayında başlamıştı. Şubat 2015’te sanıkların beraat ettiği bu davanın ardından 2019 yılında ikinci bir dava açıldı. Şubat 2020’de bu dava da sonuçlandı ve sanıklar “hakkındaki suçların somut ve kesin delillere dayanmaması” sebebiyle beraat etti. Ancak savcılığın itirazı üzerine, istinaf mahkemesi, davanın yeniden görülmesi yönünde karar verdi. Bu arada, İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ve iş insanı Osman Kavala’nın “anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” ile “siyasal ve askeri casusluk” suçlarından yargılandığı davanın, Şubat 2021’de Gezi davası ile birleştirilmesine karar verildi.

657 sayfalık Gezi Parkı iddianamede 16 sanığa isnat edilen suçlar arasında “hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs,” “mala zarar verme,” “nitelikli yağma,” “Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Aletler Hakkında Kanun’a muhalefet” gibi suçlar var. Sanıkların 606 yıldan 2 bin 970 yıla kadar ceza almaları talep ediliyor. Dosyası birleştirilen Osman Kavala ise “siyasal ve askeri casusluk” ve “anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” ile suçlanıyor.

DW/DBN,JD 

© Deutsche Welle Türkçe

 

EN SON EKLENENLER