Gülmen ve Özakça hastaneye kaldırıldı

Önceki gün AİHM’in talebi üzerine Ankara Numune Hastanesi Sağlık Kurulu’na götürülerek sağlık durumları haklarında rapor alınan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın Sağlık Kurulu raporu gerekçe gösterilerek hastaneye nakledildikleri öğrenildi. Hastane naklinin zorla müdahaleye yönelik olduğu tahmin ediliyor

İhraç edildikleri işlerine geri dönmek için 263 gün önce Yüksel Caddesi’nde eylem başlatan ve 143 gündür açlık grevinde olan akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça’ya müdahale hazırlığı yapıldığına ilişkin bilgiler gelmeye başladı.

Edinilen bilgilere AİHM’in talebi üzerine önceki gün Numune Hastane götürülerek Sağlık Kurulu raporu alınan Gülmen ve Özakça aynı rapor gerekçe gösterilerek dün gece saat 24.00 sıralarında zorla Sincan Cezaevi Kampüsü Hastanesine nakledildiler.

Konuya ilişkin Gülmen ve Özakça’nın durumunu takip eden avukatları tarafından açıklama yapıldı. Yapılan açıklamada şu bilgiler paylaşıldı:

“Hastane sevkine dayanak yapılan Ankara Numune Hastane Sağlık Kurulu raporu 28.07.2017 tarihlidir. Raporun sonuç bölümünde ‘… mevcut bulgulara göre hayati tehlike arz eder. Hayatını yalnız başına idame ettiremez. Ancak mevcut bulgular tutukluluk halinin tehirini gerektirmez. Hastane statüsünde sağlık birimi olana Ceza İnfaz Kurumlarında veya resmi sağlık kuruluşlarının mahkumlara ayrılan bölümlerinde takip ve tedavi edilebilir’ tespiti yer almaktadır.

NURİYE VE SEMİH MÜDAHALEYİ REDDETİ

Avukatları tarafından bugün yapılan görüşmede tutulan ayrıntılı tutanaklara göre:

Refakatçileri yanıltılarak hücreden çıkarıldıktan sonra tek başlarına bırakılarak nakle zorlanmışlardır.
Semih Özakça’nın refakatçisi durumu fark ettiğinde müdahale etmek istemiş ve bir grup infaz personeli tarafından toplu olarak darp edilmiştir.
Semih Özakça hücrede ve sediye darp edilmiş, sedyeye kayışla sabitlenmiş ve yüzüstü durumda hasta nakil aracına bindirilmiştir. Vücudunda bu saldırı nedeniyle çizik, yırtık ve ekimozlar oluşmuştur.
Her ikisi de ayrı banyo, tuvalet hariç yaklaşık 4X5 büyüklüğünde, havalandırma bahçesi bulunmayan, pencereleri tel ve mazgallı hastane odalarında ayrı ayrı tutulmaktadır ve yalnızdırlar.
Sağlık durumları ve kurul raporu tespitine rağmen yaklaşık 24 saattir yanlarında refakatçileri bulunmamaktadır.
Tıbbi müdahale reddettiklerini ve açlık grevine devam ettiklerini beyan etmişler ve bu durum tutanak altına alınmıştır.

Moralleri yüksek ve genel sağlık durumları yukarıdaki çerçevede iyidir. Herkese selam ve sevgilerini ilettiler. ‘İş ve onur mücadelesi sürüyor, vazgeçmeyeceğiz’ dediler. Tüm hukuka aykırı işlemler ve sorumluları hakkında suç duyurusunda bulunulacak ve koşullar düzeltilinceye kadar her türlü adli ve idari başvuru yapılacaktır. Nuriye ve Semih derhal salı verilmelidir, işlerine iade edilmeleri sağlanmalıdır.”

TUTUKLULUK TEDBİRDİR TEHİR DİYE BİRŞEY OLMAZ

Bu arada dihaber’e değerlendirmede bulunan avukatlardan Selçuk Kozağaçlı, Numune Hastanesi’nin verdiği Kurul Raporunda yer alan, “mevcut durum tutukluluk halinin tehirini gerektirmez” sözünün “İnfaz kanunun 16. maddesinde hükümlüler için konulan” bir madde olduğunu AİHM ve AYM’nin bu madde üzerinde çok durduklarını ve inceleme yapmak istediklerini söyledi. Kozağaçlı şöyle devam etti:

KURUL RAPORU HUKUKİ SKANDALDIR

“O nedenle Numune Sağlık Kurulu böyle bir inceleme yapıyor. O nedenle tutukluluğun tehiri diye bir şey olmaz tutukluluk tedbir zaten. Bu hükümlüler için ceza için konmuş bir madde. Yani diyor ki salı vermenize gerek yok, yalnız kalamazlar, tek başlarına hayatlarını sürdüremezler ama sağlık kurullarında tutun diyor. Nuriye ve Semih’in durumunun infaz kanunun 16. maddesi üzerinden incelenmesini gerçek bir hukuksal skandal olarak değerlendiriyorum. Bu madde üzerinde bir değerlendirme yapılamaz. Yanlış yoldalar. Tam teşekküllü bir sağlık kurulunun raporu bu ve hayati tehlike var diyor. Hapishanede kalamazlar diyorlar. Buna uygun davranılması gerekiyor.”

EN SON EKLENENLER