Ankara, Adana ve İstanbul’da sivil toplum, emek ve meslek örgütleri, Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın tutuklanmasına “Siyasi bir karardır” sözleriyle tepki göstererek, derhal serbest bırakılmalarını istedi.
Devrimci İşçi Sendikalar Konfederasyonu (DİSK) Ankara Bölge Temsilciliği, Kamu Emekçileri Sendikalar Konfederasyonu (KESK) Ankara Şubeler Platformu, Ankara Tabip Odası (ATO), Türkiye Mühendisler Mimarlar Odası Birliği (TMMOB) İl Koordinasyon Kurulu (İKK) ve Ankara Serbest Muhasebeciler Mali Müşavirler Odası (ASMMMO), tutuklanan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın durumuna ilişkin dün akşam Sakarya Meydanı’nda yapmak istedikleri basın açıklamasını, polisin müdahale etmesi sonucu bugün ATO binasında gerçekleştirdi.
Emek ve meslek örgütleri adına açıklama yapan KESK Ankara Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Devrim Kahraman, Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın siyasi bir kararla tutuklandığını söyledi.
‘NURİYE VE SEMİH’E SUÇ ÜRETİYORLAR’
Kahraman, Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan tutuklanmasına tepki göstererek, “Bu karar siyasi bir karardır ve gerekçe üretmektir. Şayet hükümet bu tutuklamalar ile bu eylemleri sonlandırmayı hedefliyor ise suç üretmek yerine bu eylemleri yapılmasına neden olan hukuksuzlukları ortadan kaldırıp eylemcilerin taleplerini yerine getirmelidir” ifadelerini kullandı.
‘İNSAN HAKLARI İHLALLERİ MİLLİ GÜVENLİK GEREKÇESİ OLMUYOR’
Türkiye’de OHAL gerekçesiyle grevlerin yasaklandığını, hakkını ve hukukunu arayanların gözaltına alındığını belirten Kahraman, muhalif kesimlerin baskıyla sindirilmeye çalışıldığına dikkat çekti. Kahraman, “Her gün iş kazalarında işçiler ölürken, polis panzerleri evlere dalarken, çocuklar istismar edilirken, kadınlar istismar ve tecavüze maruz bırakılıp sokak ortasında katledilirken, hükümetin aklına nedense milli güvenlik gelmemektedir” diye belirtti.
‘ABLUKA İNSAN HAKLARI DÜŞMANLIĞIDIR’
Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın eylem yaptığı Yüksel Caddesi ve İnsan Hakları Anıtı etrafındaki ablukaya değinen Kahraman, polis ablukasının insan hakları düşmanlığının bir örneği olduğunu belirtti. Kahraman, devamla şunları söyledi: “Anıt önüne gelen herkes, milletvekilleri dahil polis şiddetine maruz kalmaktadır ve dün akşam Sakarya Meydanı’nda yapılan halk düşmanlığına derhal son verilmelidir. Sonuç olarak başta Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın talepleri kabul edilmeli ve KHK’lerle işinden olan tüm kamu emekçileri işlerine geri dönmeli ve OHAL kaldırılmalıdır.”
ADANA’DA EMEKÇİLER: DERHAL SERBEST BIRAKIN
Adana’da da Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK) Şubeler Platformu üyeleri, tutuklanan akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça için Seyhan Belediyesi önünde bulunan Barış Anıtı’nda bir araya geldi. “Tutuklandılar. Serbest Bırakılsınlar. Tüm Kanun Hükmünde Kararname Mağdurları İşlerine Geri Dönsün” pankartı ve Gülmen ile Özakça’nın fotoğraflarının taşındığı açıklamada sık sık, “Baskılar bizi yıldıramaz”, “Gözaltılar, baskılar, tutuklamalar bizleri yıldıramaz” ve “Gülmen ve Özakça serbest bırakılsın” sloganı atıldı. Çok sayıda kişinin katıldığı açıklamada, KESK Adana Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü ve Tüm Bel-Sen Adana Şube Başkanı Mehmet Çelik, çıkarılan KHK’lerle 3 bin 249 üyelerinin toplamda ise 105 bin emekçinin ihraç edildiğini hatırlattı.
Gülmen ve Özakça’nın açlık grevlerinin en kritik aşamasında tutuklandığını ve yaşanabilecek tüm olumsuzlukların sorumlusunun AKP hükümetinin olacağını ifade eden Çelik, Gülmen ve Özakça’nın derhal serbest bırakılmasını ve ihraç edilen emekçilerinin görevlerine iade edilmesini istedi.
Açıklama alkışlarla son buldu.
‘SEMİH VE NURİYE BİR YOL AÇTILAR’
Toplum ve Hukuk Araştırmaları Vakfı (TOHAV), İnsan Hakları Derneği (İHD), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), Çağdaş Hukukçular ve Özgürlükçü Hukukçular Platformu, Nuriye Gülmen ile Semih Özakça’nın durumuna ilişkin İHD İstanbul Şubesi’nde toplantı düzenledi. Kurum temsilcilerinin katıldığı toplantıda ilk olarak konuşan TİHV İstanbul Şube Temsilcisi Ümit Efe, Kadıköy’de 11 kişinin, Beşiktaş’tan 17 kişinin ve Şişli’den ise 5 kişinin gözaltına alındığını belirterek, gözaltında tutulmaya devam edildiğin söyledi.
Ardından hazırlanan ortak basın metnini okuyan İHD Genel Başkan Yardımcısı Av. Gülseren Yoleri, kolluk ve yargının siyasi erkin güdümünde hareket ettiğini ifade ederek, İstanbul’da onlarca kişinin polisin saldırıları sonucu gözaltına alındığını vurguladı. Gülmen ve Özakça’nın sağlık durumundan ciddi şekilde endişe duyduklarını belirten Yoleri, bir an önce serbest bırakılmaları çağrısında bulundu.
‘SEMİH VE NURİYE BİR YOL AÇTILAR’
Kapatılan Çağdaş Hukukçular Derneği yöneticilerinden Avukat Barkın Timtik ise, “Biz sadece yaşamak istemiyoruz, onurumuzla yaşamak istiyoruz. Semih ile Nuriye bedenlerini önümüze koyarak bir yol açtılar” ifadelerinde bulundu.
TOHAV yöneticilerinden Avukat Maviş Aydın da, devletin suç işlediğini dile getirerek, şunları aktardı: “Yargının bu tutuklamayı siyasi iktidarın eliyle yaptığı ortada. Tutuklanmaları için hiçbir gerekçe yok. Direnişleri kırmak amaçlanıyor ama bunu başaramayacaklarını çok iyi biliyorlar. İki insanın haklarının talep etmeleri kadar doğal bir şey yok. Bunun takipçisi olacağız.”