Hakkını aradı borçlu çıktı

Kayapınar Belediyesi kayyumu tarafından işten atılan Yılmaz Dede’nin işe iade talebiyle Diyarbakır 1. İş Mahkemesi’ne açtığı dava reddedildi. Mahkeme, avukatlık vekâlet ücretini de Dede’den tahsis etti.

Diyarbakır merkez Kayapınar Belediyesi’ne kayyum olarak atanan Kayapınar Kaymakamı Mustafa Kılıç tarafından işten atılan temizlik işçisi Yılmaz Dede, belediye ve yüklenici (taşeron) firma aleyhine işe iade talebiyle Diyarbakır 1. İş Mahkemesi’ne dava açtı. Belediye bünyesinde yüklenici firma olarak faaliyet yürüten Tamçiz Sos. Hiz. Otom. Nak. İnş. Pyz. Tah. Tic. Ltd. Şti’nde temizlik işçisi olarak çalışan Dede, belediyeye kayyum atanması ardından çalıştığı yüklenici firmaya belediye tarafından gönderilen yazıda 667 ve 678 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) doğrultusunda “Milli güvenliği tehdit eden yapılar ile irtibat ve iltisakı olabileceği değerlendirileceği” gerekçesiyle iş sözleşmesinin feshedilmesi istendi. Bunun üzerine yüklenici firma asıl işverenin Kayapınar Belediye Başkanlığı olduğu, bu talep doğrultusunda işlem yapılması “zorunluluğu” doğduğunu ileri sürerek, Dede’ye 1 Mart itibariyle iş akdinin “mecburiyetten” feshedildiğini bildirdi.

BELEDİYE MAHKEMEYE YOL GÖSTERDİ!

Bunun üzerine Dede, hizmet sözleşmesinin yüklenici firma ve belediye tarafından hukuka aykırı bir şekilde tek taraflı olarak feshedilmesi nedeniyle iş feshinin geçersiz sayılması ve işe iade edilmesi talebiyle Kayapınar Belediyesi ve firma aleyhine Diyarbakır 1. İş Mahkemesi’ne başvurdu. Dava kapsamında yüklenici firmanın mahkemeye gönderdiği savunmada, şirketin işçi alımlarda yetkili olmadığı, asıl işveren olan Kayapınar Belediyesinin Dede’nin işine son verdiğini savundu. Bu nedenle sorumluluğun Kayapınar Belediyesi’nde olduğu belirtilerek, şirket aleyhine açılan davanın reddedilmesini istendi. Kayapınar Belediyesi’nin mahkemeye gönderdiği savunmada ise KHK ile işten çıkarılan kişilerin işe dönüşleri için 685 sayılı KHK ile kurulan OHAL Komisyonu’na başvuru yapmalarının zorunlu olduğunu ileri sürerek, davacının komisyona başvurmadan işe iade davası açmasının kanuna aykırı olduğu savundu. KHK yürürlükte olduğu sürece işe iade ve tazminat taleplerinin mahkemelerce kabulünün mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddedilmesi istendi. Belediye savunma dilekçesinde, Dede’nin içten çıkarma gerekçesi olan “Milli güvenliği tehdit eden yapılar ile irtibat ve iltisakı” ile ilgili açık ve somut bir delil, belge sunmaması ve buna değinmemesi dikkat çekti.

‘MESLEKTEN ÇIKARMAK İÇİN ÜYELİK ZORUNLU DEĞİL’

Savunmaların ardından kararını açıklayan mahkeme, Yılmaz Dede’nin açtığı işe iade davasını reddetti. Mahkeme kararın gerekçesinde, davada uyuşmazlığın iş sözleşmesinin işverence haklı veya geçerli nedene dayalı olarak feshedilip feshedilmediği olduğuna işaret etti. Kararda, 667 Sayılı KHK’nin Kamu görevlilerine ilişkin tedbirler başlıklı 4. maddesinde yer alan şu hükümlere yer verdi: “Bu anlamda kişinin bu oluşum veya guruplarla bağ kurmuş olması yeterli kabul edilmiş, meslekten çıkarma tedbirinin uygulanması için üyelik veya mensubiyetin olması zorunlu olmayıp iltisak veya irtibatın olması yeterli kabul edilmiştir. Kaldı ki devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya guruplar ile üyeler arasındaki bağın sübut derecesinde ortaya konulması şartı aranmamıştır. Ayrıca 22/11/2016 tarih ve 677 sayılı KHK’nin 8. Maddesinin 1. fıkrasında terör örgütleriyle irtibatı veya iltisakı olan mal ve hizmet alımı yapan yüklenicilerle sözleşmelerinin feshedilebileceğinin belirtilmiştir.”

DELİL YOK, ATMA ‘HUKUKA UYGUN’

Mahkeme, dava dosyasındaki tüm delillerin incelenmesi sonucunda davacı Yılmaz Dede’nin 22 Kasım 2016 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanan 677 sayılı KHK ile iş sözleşmesinin feshedildiği belirterek, ülkede 20 Temmuz 2016’da Bakanlar Kurulu kararıyla Olağanüstü Hal (OHAL) ilan edildiği hatırlatıldı. “Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca devletin Milli Güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı olduğundan bahisle iş sözleşmesinin feshedildiği anlaşıldığından davanın reddine dair karar verilmiştir” denilen mahkeme kararında, Dede’nin yasadışı oluşumlara ne şekilde ilgisi ve ilişkisi olduğu, kayyumun neye dayanarak bu kararı verdiğine ise değinmedi.

Kararla, kayyumun OHAL KHK’sine dayanarak, Dede’yi hiçbir somut delile dayanmadan işten atmasının “hukuka uygun” olduğu savunuldu. Mahkeme, avukatlık vekâlet ücreti olan bin 980 TL’nin Dede’den tahsil edilerek, davalı taraf olan Kayapınar Belediyesi avukatına verilmesini hükmetti. Böylece işten çıkarılarak mağdur edilen Dede, buna karşı açtığı davada borçlu çıkarıldı.

Dede’nin avukatı kararı karşı Antep Bölge Adliye Mahkemesi’ne (İstinaf) itirazda bulunacak. İstinaf mahkemesinin itirazı reddetmesi durumunda, Dede işe dönüş için OHAL Komisyonu’na başvurmak zorunda kalacak.

EN SON EKLENENLER