Hamaney, ABD ile müzakere eğilimlerini bastırıyor

İran ile ABD arasındaki gerginlik, Türk devletinin Rojava’ya işgal saldırılarını başlatmasının ardından hafiflemiş gibi görünsede devam ediyor. Bu gerginlik, özellikle İran iç siyasetindeki etkisini hissettiriyor.

Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ve ekibinin ABD ile müzakerelere sıcak yaklaşmasına karşılık, dini lider Ali Hamaney ve ekibi ABD ile hiç bir müzakerenin olmayacağı şeklindeki tutumları devam ediyor.

“YIRTICI, KÜSTAH, VAHŞİ”

Hamaney, ABD büyükelçiliğindeki rehine olayının yıldönümü nedeniyle Pazar akşamı bir grup üniversite ve lise öğrencisi ile bir araya geldi. İran’ın son şahının devrilmesinden yaklaşık dokuz ay sonra, 4 Kasım 1979’da Tahran’daki ABD büyükelçiliği Humeyni yanlısı göstericiler tarafından ele geçirilmişti. Humeyni yandaşları, ABD büyükelçiliğini “Casuslar Yuvası” olarak tanımlıyordu. İran rejimi bu günü “Dünya Emperyalizmine Karşı Milli Mücadele Günü” olarak kutluyor.

Hamaney, ABD ile düşmanlık ilişkilerinin 4 Kasım 1979 yılından başlamadığını, 19 Ağustos 1953 Darbesi’nden bu yana Amerika’nın İran halkına “derinden düşman” olduğunu savunarak, “Yırtıcı ve elbette daha zayıf Amerika, daha vahşi ve daha küstah olmuş. Buna rağmen İran İslam Cumhuriyeti güçlü savunması ve görüşmeyi reddederek Amerika’nın ülkeye yeniden sızması ve girişini engellemiştir” dedi.

HAMANEY’E GÖRE İRAN HALKI ABD BAŞKANI’NDAN NEFRET EDİYOR

Hamaney ABD ile müzakerelerden yana olan başta Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ve ekibine de göndermelerde bulunarak, “Bazıları tarihi tahrif etmeye çalışarak, iki ülke arasındaki sorunların Casusluk Yuvası’nın ele geçirilmesinden sonra başladığını iddia ediyor. Bu tarihin saptırılması demektir. İran halkı ile Amerika hükümeti arasındaki anlaşmazlıklar, Amerikalıların İran halkını fasit ve bağımlı bir rejime mahkum ettikleri için 19 Ağustos 1953 ve öncesinden başlamıştır” diye konuştu.

19 Ağustos 1953 Darbesi’nin halkın daha uyanık olmasına zemin hazırladığını belirten Hamaney, “darbeden 10 yıl sonra 1963 yılında İmam Humeyni, İslami ve halk ayaklanmalarının başlaması ile halkın gerçek duruşunu anlayarak, İran halkının hiç kimseden Amerika Devlet Başkanından nefret ettiği kadar etmediğini” öne sürdü. Hamaney, ABD’nin o günden beri hiç değişmediğini söyledi.

Hamaney daha önce de müzakereden yana olanları sindirmek için, “ABD ile müzakere zehirdir” diyerek, müzakere yasağı koymuştu.

ABD’nin İran’ın füze savunma sistemini ortadan kaldırma veya sınırlandırma çabalarının sonuçsuz kaldığını da belirten Hamaney, bugün iki bin kilometre menzilli füzelere sahip olduklarını altını çizdi.

MACRON’A DA TEPKİ GÖSTERDİ: YA SAF YA DA SUÇ ORTAĞISIN!

Fransa’nın ABD ile İran arasında arabuluculuk girişiminde bulunmasına ilişkin de konuşan Hanamey,“Fransa Cumhurbaşkanı, Trump ile görüşmeyi bütün sorunların çözüm yolu olarak algılamıştır. Bunun için bu kişinin ya çok saf olduğunu veya Amerikalılarla suç ortaklığı içerisinde olduğunu söyleyebiliriz” dedi.

ABD’nin 2018’de tek taraflı olarak nükleer anlaşmadan çekilmesi ve yaptırımlara dönmesinden bu yana iki ülke arasındaki gerilim sürekli artıyor. Tahran yönetimi de nükleer anlaşma kapsamındaki bazı taahhütlerini askıya alırken, anlaşmanın diğer taraflarının Amerikan yaptırımlarını aşacak bir tedbir geliştirmemeleri halinde yeni bir aşamaya geçecekleri uyarısında bulunuyor.

EN SON EKLENENLER