Başkanlık sisteminin oylandığı 16 Nisan Referandumu’nun sonuçlarını protesto ettikleri gerekçesiyle aralarında gazeteci ve belgeselci Kazım Kızıl’ın da bulunduğu 7’si tutuklu 24 kişinin yargılandığı davada sanıklar, referandum sonuçlarının şaibeli olduğunu vurguladı.
Başkanlık rejiminin oylandığı 16 Nisan Referandum’unun şaibeli sonuçlarını “Hayır daha bitmedi” diyerek protesto ettikleri gerekçesiyle İzmir’de aralarında Gazeteci ve Belgeselci Kazım Kızıl’ın da bulunduğu 7’si tutuklu 24 kişi ilk kez hakim karşısına çıktı. İzmir 10 Ağır Ceza Mahkemesi’nde “Cumhurbaşkanına Hakaret”, “2911 Sayılı Toplantı, Gösteri ve Yürüyüş Kanununa Muhalefet” ve “Devletin Egemenlik Alametlerini Aşağılamak” suçlamaları görülen duruşmaya tutuklu sanıklar ve tutuksuz sanıklar ile avukatları hazır bulundu. Duruşmaya çok sayıda sivil toplum örgütü, siyasi parti temsilcileri ile akademisyenler de destek verdi.
AKADEMİSYEN YÖRÜK SALONDAN ÇIKARILDI
Mahkeme salonuna girildiği esnada müvekkilleri ile görüşmek isteyen avukatların Jandarma tarafından engellenmesi nedeniyle kısa süreli arbede yaşandı. Yapılan kimlik tespitinin ardından duruşmaya geçilirken, duruşmayı takip eden Yrd. Doç. Dr. Zafer Yörük’ün telefonu ile oynadığı gerekçesi ile telefonuna el konuldu. Salona gelen adliye polisi tarafından gözetim altında tutulan Yörük’ün telefonunun incelenmesinin ardından savcılıkça işlem yapılarak serbest bırakılacağı belirtildi. Mahkeme salonundan çıkarılan Yörük, halen Adliye polisi tarafından gözetim altında tutulurken, arbede Yörük’ün salondan çıkarılmasının ardından sona erdi.
‘REFERANDUM SONUÇLARI ŞAİBELİ’ VURGUSU YAPILDI
Devam edilen duruşmada ilk olarak tutuklu sanıklardan Hasan Benli savunmasını yaptı. 16 Nisan Referandumu’nun şaibeli olduğunu belirten Benli, protesto hakkının polisin şiddet uygulaması ile kısıtlandığını söyledi. Polislerin Türk Bayrağı önünde fotoğraflarını çektiğini ve “Bayrağa hakaret” ile suçlamaya çalışarak suçlu göstermeye çalıştıklarını belirten Benli, demokratik hakkını kullandığını söyledi. Ardından savunmasına geçilen tutuklu Doğan Barış da, referandum sonuçlarının şaibeli olduğunu ve demokratik hakkı olan protesto hakkını kullandığını, polisin haklarını kullanmasını engelleyerek, kendilerini gözaltına aldığını söyledi. Tutuklu sanık Enise İlin de, referandum sonuçlarının şaibeli olduğunu vurgulayarak, demokratik hakkını kullandığını ve beraatlarına karar verilmesini istedi.
‘SINAVA GÖTÜRMEK İÇİN BİN 300 LİRA İSTEDİLER’
Ardından tutuklu sanık Baran Boztaş da, referandum sonuçlarının şaibeli olduğunu belirterek, YSK’nin 2 milyon mühürsüz oyu kabul etmesinin adaletsizlik olduğunu söyledi. Boztaş, öğrenci olduğunu ve eğitim hakkının da engellendiğini ifade ederek, sınavlarına girmek için verdiği dilekçe kapsamında cezaevi yönetiminin kendisinden bin 300 lira para talep ettiğinin kaydetti.
KIZIL: GAZETECİLİK İÇİN ALANDAYDIM
Ardından Gazeteci ve Belgeselci Kazım Kızıl’ın savunması ile duruşma devam etti. Kızıl, haber takibi için alanda olduğunu basın kartının boynunda olmasına rağmen darp edilerek gözaltına alındığını söyledi. Çekimlerinin silindiğini belirten Kızıl, gazetecilik faaliyeti için alanda olduğunu ve suç işlemediğini söyledi. İlk ifadesi alınırken “Cumhurbaşkanına Hakaret” ile suçlanmadığını belirten Kızıl, iddianame hazırlandıktan sonra söz konusu suçlamanın eklenmesinin savcı ve polislerin suç ve delil oluşturmak için böyle bir suçlama yönelttiklerini kaydetti. Suçlamaya dayanak yapılan paylaşımların eleştiri kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini belirten Kızıl, uluslararası sözleşmelerle de güvence altına alınan ifade özgürlüğü hakkını kullandığını dile getirdi.
Duruşma diğer sanıkların savunmaları ile devam ediyor.