Hayır ve Ötesi: Referandumda ölüler mezardan kalkıp oy kullandı!

Hayır ve Ötesi, referanduma usulsüzlük ve anormalliklerin damga vurduğunu belirterek, “Bu referandumda mezardan ölülerin kalkıp oy kullandığı bir seçim oldu. 31 Mart’ta yaşamını yitiren E.E., 2179 Nolu sandıkta oy kullanmış” dedi.

Hayır ve Ötesi, referandumda yaşanan hak ihlallerine ilişkin hazırladıkları raporu, Makine Mühendisleri Odası Taksim Şubesi’nde düzenlediği basın toplantısıyla açıkladı. Toplantının yapıldığı salona, “Yeni bir başlangıç için sandık sana emanet” pankartı asıldı. Toplantıya, Hayır ve Ötesi Koordinasyon üyeleri avukat Damla Atalay, Melis Akyürek, Doğan Ergün ve Güler Ümüt’ün yanı sıra birçok yurttaş ve akademisyen katıldı.

Toplantıda konuşan Hayır ve Ötesi Koordinasyonu üyesi Melis Akyürek, Hayır ve Ötesi’nin kuruluş amaçlarını ve çalışma şekline ilişkin bilgilendirmede bulundu. Referandum günü kullanılan oyların yüzde 25’ine ait tutanağın kayıt altına alındığını belirten Akyürek, çıkan sonuçların Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) verileriyle karşılaştırıldığını kaydetti.

‘ÖLÜLER KALKIP OY KULLANDI’

Hayır ve Ötesi Koordinasyon üyesi Doğan Ergün de, Hayır ve Ötesi’nin referandumda “Hayır” oylarını korumak amacıyla kurulan bir yurttaş inisiyatifi olduğunu ifade ederek, “16 Nisan akşama doğru artık işin renginin değiştiği ciddi verilerle anlaşılmış oldu. Ciddi usulsüzlük emareleri vardı. Bunları derleyip raporlaştırdık. Ön raporu açıkladık. Çeşitli tespitler vardı. Blok oy kullanılması, istatistik bilimiyle açıklanamayacak, uyuşmayan anormallikleri ilk tespitimizde duyurduk. Şimdi ise nihai raporumuzu açıklıyoruz. Birçok usulsüzlüğü deşifre ettik” diye konuştu. 2010 referandumunda Fethullah Gülen’in sarf ettiği “Ölüler kalksa da oy kullansın” söylemini hatırlatan Ergün, “Gerçekten de bu referandumda mezardan ölülerin kalkıp oy kullandığı bir seçim oldu” dedi.

Türkiye’de başta bölge ve İç Anadolu olmak üzere genelde blok “Evet” oylarının kullanıldığına dikkat çeken Ergün, Türkiye genelinde fazla oyların kullanıldığını aktardı. Ergün, şunları aktardı: “Türkiye genelinde 10 Mart tarihi sandıkların nihai halinin aldığı tarihtir. Bu tarihten sonraki sayılar bizim için esastır. Biz bunları uydurmuyoruz. Türkiye’de 7 bin 48 sandıkta kimse hasta olmamış, kimse hayatını kaybetmemiş… Er ve erbaş olarak silah altında değilmiş. 1 milyon 672 bin 249 kişi oy kullanılmış. Bu anormalliktir. Seçimler tarihimiz açısından da bu düzeyle bir oy kullanımı bulamadık. Şaibeli sandıklardır.”

‘ÖLEN YURTTAŞ DA OY KULLANDI’

Urfanın Eyyübiye ilçesinde 31 Mart’ta yaşamını yitiren E.E. isimli yurttaşın kayıtlı olduğu 2179 Nolu sandıkta tüm seçmenlerin oy kullandığına dikkat çeken Ergün, “Dikkat çekici bir durumdur. Türkiye ortalamasının üstünde ‘Evet’ oyu verilmiş. Baskın bir şekilde 1 milyonun üzerinde de ‘Evet’ oyu kullanmış. Hayır ve Ötesi çalışması olarak bir projeksiyon tuttuk. Urfa ilginç örnekler yaratıyor. Çok ciddi bir operasyon dönmüş. Orada yaptığımız çalışmada da özellikle 10’dan fazla köyün nüfus bilgilerine bakıldığında başka kaynaklardan ulaşmaya çalıştık. 2179 Nolu sandıkta 31 Mart’ta hayatını kaybetmesine rağmen oy kullanılmış. Fazla oy kullanılmıştır. Sınırlı olanaklar ile sınırlı bir zaman dilimi içerisinde bu verileri bulduk. Daha kapsamlı çalışma yapılsa daha çok ihlal ortaya çıkacaktır” şeklinde konuştu.

‘HAYIR SEÇMENLERİ BUHARLAŞTI MI?’

Yine bölgede bazı sandıklarda yaptıkları çalışmalarda seçmenlerin sandıklardan buharlaştığına işaret eden Ergün, şöyle devam etti: “İmkanlarımız dahilinde kırsal alandaki sandıklara odaklandık. Yüzde 95 ve üstü çıkan sandıklara baktık. Hakkari’nin Şemdinli ilçesindeki Konur köyünde 7 Haziran’da CHP ve HDP ‘Hayır’ bloğunda 442, 1 Kasım’da 263, 16 Nisan’da 16 oy çıktı. Urfa Viranşehir’e bağlı Gözlek köyünde 7 Haziran’da 188, 1 Kasım’da 110, 16 Nisan’da 0, Mardin Kızıltepe’ye bağlı Yukarı Azıklı köyünde 7 Haziran’da 314, 1 Kasım’da 269, 16 Nisan’da 1 oy aldı. Ağrı Patnos’a bağlı Dedeli Üzüm İlkokulu’nda 7 Haziran’da 69, 1 Kasım’da 67 ve 16 Nisan’da 2 oy çıktı. Urfa Ceylanpınar’a bağlı Akbulut köyünde 7 Haziran’da 132, 1 Kasım’da 104, 16 Nisan’da 4 oy çıktı. Buradaki ‘Hayır’ seçmenleri buharlaştı mı? Çok sayıda yerde böyle sonuçlar var. Diğer yerlere de ayrıntılı olarak bakılmalıdır.”

’18 MİLYON OY PUSULASI NEREDE?’

Referandumun meşruiyetini yitirdiğini kaydeden Ergün, “YSK’nin mühürsüz oy pusulaları ve zarflara ilişkin aldığı kararlar kanun dışıdır. Milyonlarca mühürsüz oy pusulasından bahsediyoruz. Türkiye’de 73 milyon küsur oy pusulası dağıtılmış. 55 milyon oy kullanılmışsa 18 milyon oy pusulası nerede? Örnek olarak, 16 Nisan’da Şişli ve Beşiktaş’ta oy pusulaları eksikti. Buralara neden oy pusulası verilmedi? 18 milyon oy pusulasının dolaştığı bir seçim geçirdik. Güçlerinin yetmediği yerde bu yedek oy pusulaları devreye girdi. Bu seçim meşruiyetini yitirmiştir. Açık sayım ilkesi ihlal edilmiştir. Türkiye’nin doğusunda yurttaşlar bizi arayarak, sandıkların bulunduğu yere alınmadıklarını ve oyların gizli sayıldığını anlattı. Yedek pusular ile ilgili açıklama yapılmalıdır. Neden Şişli’de eksik oy pusulası varken bu fazla basılan yedek pusulalar neredeydi? Bunun açıklanması gerekir. Bunlar ciddi verilerdir. Bilime aykırı bir durum oldu” dedi.

Ergün, oy sayımı sırasında Anadolu Ajansı’nın (AA) ciddi manipülatif bilgi geçtiğini tespit ettiklerini kaydetti.

‘REFERANDUM İPTAL EDİLMELİ’

Koordinasyon kurulu üyesi avukat Damla Atalay ise, seçim günü yaşanan hukuksuzluğa dikkat çekti. Referandumda kanunların çiğnendiğini kaydeden Atalay, şunları aktardı: “YSK’nin gerekçeli kararı hukuk cinayetidir. YSK’nin vermiş olduğu karar, Türk hukuk tarihi açısından skandal niteliği taşımaktadır. YSK, bu konunun incelenmesine lüzum görmemektedir. Kanunların çiğnenmiş olduğu bir seçim geçirdik.”

Raporun sonuç bölümünü okuyan Koordinasyon Kurulu üyesi Güler Ümüt de, “16 Nisan 2017 tarihli Anayasa referandumu tüm ülkede iktidar partisi ve YSK’nin marifetiyle baştan aşağı tezgahlanmış, tarihin en büyük seçim hilesiyle gerçekleşmiştir. Ülkemizde demokrasinin temel taşlarından biri olarak kabul edilen seçimlerin ve halk oylamalarının her türlü şaibeden arındırılmış olarak, tam sandık güvenliği ile gerçekleştirilmesi tüm yurttaşların hakkıdır. Bu hakkın tesis edilemediği açıkça görülmekte olup referandumun iptal edilmesi ve yenilenmesi haklı bir talep olarak ortaya çıkmaktadır. Usulsüzlük ve anormalliklerin damga vurduğu halk oylaması iptal edilmelidir” ifadelerini kullandı.

Toplantı, soru-cevap şeklinde son buldu.

EN SON EKLENENLER