Hukukçu Baştimar: Aleviler, BM İnsan Hakları Komitesi’ne başvurmalı, etkisi daha büyük

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Komitesi’nin KHK’li Mukadder Alakuş kararı üzerinden Alevilerin lehine olan mahkeme kararlarının uygulanmaması konusunu değerlendiren Uluslararası hukukçu Kurtuluş Baştimar, “Bu komiteden ardı ardına Alevi yurttaşların lehine kararlar çıktığı takdirde bunun bir sonucu da olacaktır. Daha kapsamlı ve liberal bir yapısı olduğu için Türkiye Devleti’nin ‘Ben bu kararları uygulamıyorum’ diyebilme ihtimali çok azdır” dedi.

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Komitesi, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilen ve “örgüt üyeliği’ suçlamasıyla 7 yıl 6 ay hapis cezasına mahkûm edilen Mukadder Alakuş’un başvurusunda karar verdi. Komite, ByLock yüklediği, Bank Asya hesabına para yatırdığı gerekçesiyle Alakuş’a ceza verilmesini ‘Suç ve Cezaların Kanuniliği’ ilkesine aykırı olduğuna hükmetti. Bu kararın AİHM yargılamalarını da etkilemesi bekleniyor.

Davanın avukatı Uluslararası hukukçu Kurtuluş Baştimar, söz konusu karar üzerinden Aleviler lehine verilen ama uygulanmayan mahkeme kararlarını değerlendirdi.

Alevilerin, kazandıkları hakların uygulamaya girebilmesi için BM İnsan Hakları Komitesi’ne başvurabileceğini vurgulayan Baştimar, bu komitenin varlığının fazla duyulmadığını, hak ihlaline maruz kalmış her yurttaşın bu mekanizmaya başvurabileceğini söyledi.

“TÜRKİYE’DE YAŞAYAN HER YURTTAŞ, BU KOMİTEYE BAŞVURMA HAKKINA SAHİPTİR”

BM İnsan Hakları Komitesi’nin, adında ‘mahkeme’ ibaresi geçmemiş olsa da tıpkı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) gibi başvuru alan ve bu başvuruları karara bağlayan bir hukuk mekanizması olduğunu ifade eden Baştimar, komiteye ilişkin şu bilgileri verdi:

“İnsan hakları ihlallerini, Uluslararası Siyasal ve Medeni Haklar Sözleşmesi üzerinden değerlendiren bir insan hakları mekanizmasıdır. AİHM’ne başvuru yapıldığı gibi bu komiteye de herkes başvurabilir. Türkiye bu komitenin sözleşmesine imza atmış ve kabul etmiş bir ülkedir. Türkiye’de yaşayan her yurttaş, bu komiteye başvurma hakkına sahiptir. Buraya başvuru hakkı çok fazla bilinmiyor.

“KOMİTEYE 5 YIL İÇERİSİNDE KABUL EDİLEN DİLLER ÜZERİNDEN BAŞVURU YAPILMASI GEREKİYOR”

Buraya başvurmak için komitenin kabul ettiği uluslararası dillerden birisi ile başvurmak gerekiyor. O dillerin arasında Türkiye’de konuşulan diller yok. Bu yüzden İngilizce yapılması ya da kabul edilen başka bir dil üzerinden başvuru yapılmalı. AİHM’de böyle bir şart yok. Herkes ana dilinde başvuru yapabiliyor. AİHM’yi Türkiye’nin tanıması daha eskilere dayanıyor. Daha eski bir kuruluş. O yüzden AİHM daha çok duyulmuş bir mekanizma. Dolayısıyla insanlar daha çok AİHM’e başvuruyor.

Bu komiteye başvurmak için genel anlamda bir zaman sınırlaması da yok. Diğer tüm hukuk mekanizmalarında belirli bir sınırlama var, gün, ay, yıl olarak. Yalnız komite şunu öneriyor; hak ihlali ile karşılaştıktan ve iç hukuk yollarına başvurup oraları tükettikten sonra 5 yıl içerisinde başvuru yapılmalı, diyor. 5 yıl gibi bir sınırlama konulmasının gerekçesi de, bu süre aşıldığı takdirde hükümet başvuran kişinin mağdurluk sıfatını yitirdiğini ve süreyi de aştığı için bu davanın reddini isteyebiliyor. Bundan dolayı 5 yıl içerisinde yapılırsa daha etkin sonuçlar alınır.”

“ALEVİ YURTTAŞLAR, LEHLERİNE VERİLEN KARARLAR UYGULANMADIĞI İÇİN BU KOMİTEYE BAŞVURABİLİRLER”

Alevi yurttaşların ayrımcılık, din ve vicdan hürriyeti, ifade özgürlüğü gibi alanlarda hak ihlallerine maruz kaldığını anımsatarak sözlerine devam eden Baştimar, “Alevi yurttaşlar, AİHM’in lehlerine verdiği kararları uygulanmadığı için BM İnsan Hakları Komitesi’ne götürebilirler ve bu komiteden ardı ardına Alevi yurttaşların lehine kararlar çıktığı takdirde bunun bir sonucu da olacaktır. Alevi yurttaşlar fazla zaman geçirmeden bu komiteye başvurabilirler. Bu komiteden de Alevi yurttaşların lehine kararlar çıktığında, Türkiye Devleti’nin ‘Ben bu kararları uygulamıyorum’ diyebilme ihtimali çok azdır.

“KOMİTENİN KARARLARI ULUSLARARASI ÖLÇEKTE OLDUĞU İÇİN YANKISI DA, ETKİSİ DE DAHA BÜYÜK OLUYOR”

Bu komite daha kapsamlı bir yapıya sahip. Daha liberal kararlar veriyor. Bu komitenin verdiği kararları tanımamak AİHM’deki kadar kolay değil. Birleşmiş Milletler mekanizmaları Türkiye’ye boyun eğecek bir yapıda değil. Bu mekanizmalar belirli bir bölge, devlet tarafından finanse edilmiyor. Bağımsız bir yapıya sahip. Açık söylemek gerekirse AİHM’in verdiği kararlar siyasi konjonktürle bağlantılı olabiliyor. Bu kurumun verdiği kararlara uygulamıyorum denildiğinde, çıkarlar söz konusu olduğunda sessiz kalınabiliyor ancak BM İnsan Hakları Komitesi’nin verdiği kararlar daha liberal ve uluslararası ölçekte kararlar olduğu için yankısı da, etkisi de daha büyük oluyor.

“TÜRKİYE’DEKİ YURTTAŞLARIN BAŞVURUSUNA AÇIK BİRÇOK KURUM VAR”

Günümüzde AİHM’nin girmekten imtina ettiği konuların çoğunda Birleşmiş Milletler karar veriyor ki bu anlamda Mukadder Alakuş kararı çok önemli bir karardı. Bu tür mekanizmalar, Alevi yurttaşlar tarafından da kullanılmalı. Sadece İnsan Hakları Komitesi değil, Kadına Karşı Ayrımcılığın Önlenmesi Komitesi var, İşkencenin Önlenmesi Komitesi var, Keyfi Tutuklamalar Çalışma Grubu var. Bunların hepsi şu anda Türkiye’deki yurttaşların başvurusuna açık kurumlar. Başvuru yollarını herkes kullanabilir ama bunun duyurulması gerekiyor. Anladığım kadarıyla çok fazla bilgi sahibi değiliz bu konuda” dedi.

Melis CİDDİOĞLU/ANKARA

EN SON EKLENENLER