İmamoğlu: Kanal İstanbul bir cinayet projesidir

Kanal İstanbul projesi ile ilgili bir basın toplantısı düzenleyen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB), söz konusu projeyi bir “ihanet projesi” olarak nitelendirdi. 15 başlık altında projeye karşı çıkma nedenlerini anlatan İmamoğlu, Kanal İstanbul’un sadece bugün hayatta olanlar için değil, daha sonraki nesiller için de büyük bir tehlike olduğunu dile getirdi. “Bölgede arazi satın alan en büyük üç şirketin Araplara ait olduğunu” ifade eden İmamoğlu, “Kanal İstanbul bir cinayet projesidir. Felaket projesidir. Kimlere ne söz verilmiş olursa olsun, ne rant vaat edilmiş olursa olsun iptal edilmelidir” dedi.

Susuzluk öngörüsü

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Kanal İstanbul projesi hayata geçirildiği takdirde İstanbul’da büyük bir içme suyu sıkıntısı yaşanacağını belirtti. “Raporlar, projenin inşa edilmesi halinde karşılaşılacak felaketin boyutlarını tek tek anlatıyor. Bunlara göre getirdiği en büyük tehlike Terkos Gölü’ne karışacak tuzlu su. Bildiğiniz gibi, Terkos Gölü ve havzası İstanbul için depolama alanıdır. Binlerce yıldır Avrupa Yakası’ndaki en büyük su deposudur. Bu muazzam su kaynağı yok olacak” ifadesini kullanan İmamoğlu, ayrıca Sazlıdere Barajı’nın da devre dışı kalacağını vurguladı.

“Stratejik rezerv olan yer altı sularını da kaybetmekle karşı karşıyayız. Su kaynaklarımızı destekleyen Istranca Dağları’ndan gelen yer altı sularının da bu kanal yolunu kesiyor. Stratejik su kaynaklarımızı kaybedeceğiz de karşılığında ne alacağız? Sükse yapacağız. Kime? Onu da bilmiyoruz. Koca bir hiç alacağız” diyen Ekrem İmamoğlu, söz konusu projenin ayrıca bölgedeki deprem riskini de tetikleyeceğini savundu. Projenin 1’inci, 2’inci ve 3’üncü deprem bölgelerinde kaldığını ifade eden İmamoğlu, bilim insanlarının, Kanal İstanbul projesinin yer altı ve yer üstü gerilmelerini ortaya çıkaracağına dikkat çektiklerini vurguladı.

“İstanbul’un doğası sonsuza dek katledilecek”

Kanal İstanbul projesi ile “şehrin doğasının, katrilyonlar harcanarak katledileceğini” dile getiren İmamoğlu, 17 milyon metrekarelik sit alanının da projeden etkileneceğini ifade etti. “Tarihe ve tarihi değerlere niçin zulmediyorsunuz? Her yüz yıl, on yıl bu şehre katkı sunarak kadim denmiştir o yapılara. İhanete fırsat tanımayacağız” söyleminde bulunan İBB Başkanı, bu projenin ayrıca 82 milyonun sırtına en az 110 milyar liralık vergi yükü bindireceğini öne sürdü.

Ekrem İmamoğlu ayrıca Kanal İstanbul’un trafikteki sorunları iki katına çıkaracağını, İstanbul nüfusunu 1,2 milyon kişi artıracağını ve sekiz milyonluk bir nüfusu bir adaya hapsedeceğini belirtti.

“Montrö rüyası”

Kanal İstanbul projesini savunan iktidara, “Milyonlarca insanı deprem esnasında canını nasıl koruyacaksınız? Bu proje hem İstanbul’un güvenliği hem de Trakya’nın savunması için stratejik bir ihanet projesidir. Hakikaten bizden bu projeye ‘Evet’ dememizi, milyonlarca insanımızın canını tehlikeye atmamızı nasıl bizden bekliyorsunuz?” sorusunu soran Ekrem İmamoğlu, Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin ikinci maddesine göre gemilerin Kanal İstanbul’dan geçişe zorlanamayacağını, Montrö fesih edilse dahi Türkiye boğazlarından ticari gemi geçişinin yasaklanamayacağını. “Kanalla Türkiye büyük paralar kazanacak” savının uluslararası alanda geçersiz, uydurmaca ve aldatma olduğunu ifade etti.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin protokolden çekilmesinin Kanal İstanbul’u uzaktan izleyecekleri anlamına gelmediğini kaydeden Ekrem İmamoğlu, İBB’nin olmadığı bir projenin yapılamayacağını ve hukuki mücadeleyi tümüyle sürdüreceklerini dile getirdi.

DW / ET,JD

© Deutsche Welle

 

EN SON EKLENENLER