Irak yeni çatışmalara gebe!

Dünya Irak ve İran’ın da etkilendiği koronavirüsle mücadele etmeye çalışıyor. Irak, son günlerde salgın ile birlikte İran yanlısı Haşdi Şabi gruplarının ABD üslerine yönelik başlattığı, ABD’nin buna karşı geliştirdiği hava saldırıları ile uğraşıyor. Bunun yanı sıra 1 Ekim’den itibaren Şii Arapların başlattığı hükümet karşıtı gösteriler, bu gösteriler sonucunda 29 Kasım’da istifa eden başbakanın yerine hâlâ yeni bir başbakanın atanmaması ve ülkenin hükümetsiz kalması ile uğraşıyor.

SÜRE DOLDU ANCAK YENİ ADAY BELLİ DEĞİL

Irak’ta, 2003 yılında ABD’nin müdahale etmesinden sonra yaşanmaya başlayan sorunlar giderek daha fazla derinleşiyor. Sünniler ile Şiiler, Şii, Sünni Araplar ile Kürtler arasında yaşanan sorunlar ABD’nin müdahalesi ile derinleşti. Derinleşen sorunlar, Irak’ta seçimler yapılmasına rağmen bir türlü ülke geneline eşit mesafede yaklaşan bir hükümetin kurulmaması gibi siyasal alanda kendisini gösteriyor. Bu parçalanma ve bölünme aynı zamanda toplumsal ayrışma ve bölünmeden kaynağını alıyor. Elbette Irak’ta yaşanan bu durumdan bölgesel güç olan İran’ın bir yandan, öte yandan da Irak’a müdahalede bulunarak, etkili olmak isteyen ABD’nin müdahaleleri de fazlasıyla etkili. O yüzden seçilen cumhurbaşkanı ve kurulacak hükümetin her iki gücü de dengelemesi gerekiyor. Bu olmadığı için kurulan hükümetlerin ömürleri de çok fazla uzun olmuyor.

En son kurulan Adıl Abdulmehdi hükümetinin, her iki gücün çatışma halinde olmasına rağmen zımni uzlaşması ile kurulduğunu bilmeyen yok. Ancak bu hükümetin ömrü de çok uzun sürmedi. Çünkü her iki güç arasındaki çelişkiler çatışmaya dönüşen bir sürece evrildi.

ABD ve İran arasında Irak üzerinden yürütülen kavga, Irak içinde yer alan ancak bu güçlerinden birisine yakın duran yada her ikisini de dengelemeye çalışan partilerin, kesimlerin ona göre pozisyon almasına da sürekli yansıdı. Bundan ötürü 2018 Mayıs’ta Irak’ta yapılan genel seçimlerden yaklaşık 5 ay sonra zor bela kurulan Adıl Abdulmehdi hükümeti, her iki gücün hükümet üzerine hakimiyet kurma çabalarından ötürü yürüyemez hale geldi. İki güç arasındaki bu mücadele Irak’ta etkili olan parti, listelerin devreye girmesi ile hükümet karşıtı tepkilerin gelişmesine neden oldu. Bunun bir sonucu olarak geçtiğimiz Ekim ayında Arap Şiilerin ağırlıklı olarak yaşadığı bölgelerdeki halkın Adıl Abdulmehdi hükümetine karşı ayaklanmasına neden oldu. Abdulmehdi halen devam eden gösteriler karşısında 29 Kasım’da istifa etti. Onun yerine hükümeti kurmak için Şubat başında Muhammed Tevfik Allavi görevlendirildi. Ancak Kürtler ve Sünni cephenin bir araya gelerek karşı durmasından ötürü Allavi, 27 Şubat’ta hükümeti kuramadığını açıklayarak, geri çekildiğini söyledi. Yasal olarak 15 gün içinde yeni bir başbakan adayının belirlenmesi ve hükümeti kurma görevinin verilmesi gerekiyordu. Yasal süre dolmasına rağmen hâlâ hükumeti kurmak için yeni bir görevlendirme yapılmış değil.

Yeni görevlendirmenin yapılması da zor görünüyor. Zira ABD ile İran arasında bu konudaki çelişkide uzlaşma sağlanmadığı sürece bunun olması mümkün görünmüyor.

Irak bir yandan derinleşen bu siyasi ve toplumsal krizle boğuşurken, öte yandan ABD tarafından İranlı general Kasım Süleymani’nin öldürülmesiyle, düşük yoğunluklu da olsa çevrede yaşanan -ki bu çevrenin merkezinde de Irak bulunuyor- çatışmalara sahne olmaya başladı.

İRAN YANLISI HAŞDİ ŞABİ’NİN YENİ SALDIRILARI

İran yanlısı Haşdi Şabi gruplarının Irak’ta bulunan ABD güçlerine yönelik tepkileri Kasım Süleymani’nin öldürülmesinden sonra çeşitli biçimlerde ortaya çıktı. Önce ABD güçlerinin Irak’tan çıkarılması şeklinde konu gündemleştirildi. Irak Parlamentosu toplanarak Irak’taki yabancı güçlerin çıkarılması kararını aldı. Bu karar ABD güçleri için uygulanabilir hale getirilmek istendi. Ancak Irak bunu başaramadı. Çünkü Irak’ta sadece ABD güçleri bulunmuyor. ABD ile birlikte uluslararası koalisyon içinde yer alan 60 ülkenin güçleri bulunuyordu. Bu güçler yapılan bir anlaşma ile Irak’ta bulunuyordu. Bunun yanı sıra Irak ile hiçbir anlaşması olmadan Irak ve Başûrê Kurdistan topraklarında birçok üs kuran ve Başika’yı çete merkezi haline getiren bir de işgalci Türk devletinin güçleri var. O yüzden alınan karar uygulanabilir hale getirilmedi. Bu durum İran’ın Irak’ta yeniden harekete geçmesine neden oldu. Hem kurulacak hükümet üzerinde etkili olmak için hem de ABD’yi Irak’ta sınırlandırmak için çabalar göstermeye başladı.

İran yanlısı gruplar Irak resmi kurumları üzerine baskı yaparak ABD güçlerine yönelik alınan kararlar uygulanmayınca, ABD üslerine yönelik çeşitli dönemlerde saldırılar başlattı. Bu saldırılar son bir hafta öncesine kadar azalmıştı. Ancak yeniden başlayan hükümet kurma çalışmaları, İran’ın içeride hem sağlık alanında hem ekonomik alanda, ayrıca Ruhani ile Devrim Muhafızları arasında yaşanan itilaf gündemini değiştirmek için Irak’ta kendisine bağlı olan Haşdi Şabi gruplarını yeniden harekete geçirdi. Son bir hafta içinde başta Taci’deki ABD üssü olmak üzere birçok ABD üssü yeniden bu grupların saldırılarına hedef olmaya başladı. ABD bu saldırılara hava saldırıları ile cevap verdi. ABD’nin hava saldırılarında Asayib Ehlil Hak ve Irak Hizbulah’ı gruplarına ait çok sayıda milis öldürüldü. ABD hava saldırılarına karşılık milis grupların saldırıları da paralel bir şekilde arttı.

KAPSAMLI SALDIRI HAZIRLIĞI

İran yanlısı Haşdi Şabi gruplarının ABD üslerine yönelik başlattığı saldırıların ardından ABD’nin de hava saldırıları ile karşılık vermesi Irak’ta yeniden başlayacak bir çatışmalı durumu beraberinde getirdi. Bazı güvenilir kaynaklardan edinilen bilgilere göre, İran yanlısı Haşdi Şabi grupları ile ABD ve Koalisyon güçleri arasında yeni çatışmalar daha şiddetli bir şekilde başlayacak. Kaynakların verdiği bilgiye göre, İran yanlısı Haşdi Şabi grupları başta başkent Bağdat olmak üzere, ABD üslerinin olduğu Kerkük, Musul, Ambar, Tel Afer hatlarına yığınak yapmaya başladı. Yığınak tamamlandıktan sonra birçok yerde sadece füze ve roketlerle değil, karadan da ABD ve Koalisyon güçlerine yönelik saldırılar başlatılacağı kaydediliyor.

ABD ve Koalisyon güçlerinin ise yapılan yığınağa karşı, bazı üslerde güvenlik tedbirlerini arttırdığı, zayıf olan bazı üsleri boşaltarak güvenlikli bazı merkezlerde toplanmaya başladığı söyleniyor.

IRAK’TA TEHLİKELİ GİDİŞAT

Irak’ta yaşanan bu gelişmeler Iraklı ve Başurlu siyasetçiler, siyaset uzmanları, analistler tarafından yakından takip ediliyor. Gelişmeleri takip edenler, durumun Irak için büyük tehlikeler içerdiğini söylüyor. Ayrıca Irak’taki gösterilerin başlamasından bu yana sessiz bir şekilde gelişmeleri izleyen ve Türkiye ile sıkı ilişki içinde olan bazı Sünni kesimlerin, bunu, Sünni bölgelerin Irak’tan koparılmasına gerekçe yapabileceği kaygısı hakim. ABD ile İran yanlısı Şii gruplar arasında çatışmaların yeniden başlaması ve Sünnilerin böyle tehlikeli bir adımı atması Irak’ın parçalanmasını beraberinde getirir. Böyle bir gelişmenin yaşanmaya başlaması, Irak’ta önü alınamayacak şekilde halklar, inançlar ve gruplar arasında çatışmaları başlatır. Bu da sadece Irak ile sınırlı kalmaz; İran’ın içlerine kadar bunun yansımalarının olacağı görüşlerini ileri sürenler de az değil.

Gelişmelerin hangi yönde seyredeceğini şimdiden kestirmek zor. Ancak görünen o ki Irak’ı ciddi tehlikelerin bekliyor ve her an ciddi çatışmalar görülebilir.

EN SON EKLENENLER