15 Temmuz askeri darbe girişimi ile birlikte artan gözaltı ve tutuklamaların ardından cezaevleri doldu taştı. Cezaevlerinde yer olmadığı bahanesi ile çok sayıda tutsak, farklı cezaevlerine sürgün edildi. İnsan Hakları Derneği (İHD) Örgütlenmeden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Necla Şengül, “Sürgünler işkenceyle başlıyor ve işkenceyle bitiyor. Çıplak arama uygulaması ve işkence sistematikleştirildi” dedi. Şengül, “Devlet 2014 yılından itibaren sürgünü sistematik bir hale getirdi ancak 2016 yılının Haziran ayından itibaren ise bu durum çığırından çıktı” sözlerini kullandı. Tutuklu ve hükümlülerin yanı sıra ailelerin de ciddi hak ihlallerine maruz kaldığını belirten Şengül, “Mahpuslar zamanında paralarını yatırarak ailelerine yakın cezaevlerine kendilerini sevk ettirdiler. Ancak devlet bu durumu yok sayarak mahpusları tekrar ailesinin çok uzağında ki illere sürgün ediyor. Bununla beraber aileler de genel de yoksul insanlar ve yol masraflarını karşılayamadıkları için evlatlarını yılda bir iki defa göre biliyorlar” diye konuştu.
Sevkler sırasında yaşanan hak ihlallerine de vurgu yapan Şengül, “Çıplak arama uygulaması ve işkence sistematikleştirildi. SEGBİS bahanesiyle insanların savunma hakları ellerinden alındı. Devlet imzacısı olduğu hiçbir uluslararası sözleşmenin gereklerini yerine getirmiyor” şeklinde konuştu. Şengül, “Devlet tüm kapıları kapatmış durumda. Avukatları ve insan hak savunucularını içeriye almıyor. Ama tarih cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerini unutmaz. Saklamaya çalıştıkları her şey eninde sonunda açığa çıkacaktır” dedi.
İZMİR