İnsan hakları savunucuları ve avukatlar, Türkiye’nin İşkenceye Karşı Sözleşmeyi 1988 yılında kabul ettiğini ancak son iki yıldır işkence uygulamalarının arttığına dikkat çekerek, işkence yasağını ihlal eden faillere karşı ısrarla mücadele edeceklerini vurguladı.
İzmir’de İHD, TİHV, ÇHD, ÖHD, Halkların Köprüsü Derneği ve Hak İnisiyatifi, 26 Haziran İşkenceye Karşı Mücadele ve İşkence Görenlerle Dayanışma Günü’ne ilişkin basın açıklaması düzenledi. Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde düzenlenen açıklamaya çeşitli siyasi parti ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri de katıldı. “26 Haziran İşkence Görenlerle Dayanışma Günü, işkenceyi durdurun” yazılı pankart ile Türkiye’de yaşanan hak ihlallerini belgeleyen fotoğraflar taşınan açıklamada, sık sık “İnsanlık onuru işkenceyi yenecek” ve “Susma sustukça sıra sana gelecek” sloganları atıldı. Grup adına açıklama yapan TİHV İzmir Temsilcisi Coşkun Üsterci, İşlenceye Karşı Sözleşme’nin kabul edilmesine rağmen işkencenin dünyanın pek çok ülkesinde devletler tarafından toplumlara karşı insanlık dışı bir cezalandırma aracı olarak kullanıldığını söyledi.
Türkiye’nin İşkenceye Karşı Sözleşmeyi 1988 yılında kabul ettiğini Anayasa ve Ceza Kanunu’nda da işkenceyi yasakladığına dikkat çeken Üsterci, buna rağmen son yıllarda özellikle 2015 yılının Temmuz ayında yeniden başlayan çatışma süreci ile birlikte Kürt illerinde, darbe girişimi sonrası ise ilan edilen OHAL ile Türkiye kentlerinde işkence ve diğer kötü muamele uygulmalarının önceki dönemlerle kıyaslanamayacak boyutlara ulaştığını kaydetti. OHAL sürecinde çıkarılan KHK’ler ile birlikte işkenceyi teşvik anlamına gelen birçok düzenleme yapıldığını söyleyen Üsterci, gözaltı süreçlerinde ve cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine dikkat çekti. Türkiye’de işkencenin bu boyutlara ulaşmasının en büyük nedeninin cezasızlık kültürü olduğunu söyleyen Üsterci, işkence yapan kamu görevlilerinin soruşturulmasının OHAL kapsamındaki düzenlemelerle birlikte adeta imkansız hale geldiğini ifade etti.
‘İŞKENCE İLE MÜCADELE ETMEYE DEVAM EDECEĞİZ’
Ülkede yaşanan tablodan üzüntü ve kaygı duyduklarını söyleyen Üsterci, “Bizler insani değerlerimize ve varoluşumuzun anlamına ters düzen daha aydınlık bir gelecek için taşıdığımız umutlara gölge düşüren işkencenin ülkemizden ve dünyadan mutlak olarak silinmesini istiyoruz. Bu hedefe ulaşıncaya kadar da işkence görenlerin tüm örtbas etme, korkutma susturma çabalarına karşın başlarına geleni kader olarak kabul etmeyip işkence gördüklerini yüksek sesle haykırabilmeleri ve kendilerini güvende hissetmeleri için her koşulda yanlarında olmaya devam edeceğiz. İşkence yasağını ihlal eden tüm faillerin hiyerarşik sorumluluk sırasıyla açığa çıkarılmaları, korunmamaları ve cezasız kalmamaları için işkenceyi belgelemeye ve rapor etmeye, yargının koruyucu kalkanına karşı inatla mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.