İstanbul Kent Savunması: Nereye sığınacağız?

İstanbul Kent Savunması, 17 Ağustos depreminin yıldönümünde “afetlere karşı yerellerden örgütlenmenin acil olarak başlatılması” çağrısı yaparak, “Nereye sığınacağız?” diye sordu.

İstanbul Kent Savunması, 17 Ağustos depreminin 18’inci yıldönümünde yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, metropol kentlerin afetler karşısında savunmasız olmasının ana nedeninin insan eksenli politikaları uygulamayan, rant odaklı yönetimler olduğu belirtildi.

Açıklamada, “Denizde kazıkların üstüne yapılan bir alanı afet toplanma alanı ilan etmek, dolgu alanlarını arttırmak, zemin haritalarına bağlı kalmamak, dere yatakları ve kayma riskli yerlere inşaat izni vermek, ana arterleri, tahliye hatlarını planlamamak, kentin her boş alanına bir inşaat projesi planlamak gibi salt rant odaklı öngörüsüz politikalar, İstanbul’un sonunu hazırlamaktadır” ifadelerine yer verildi.

Açıklamada ayrıca şu tespitlerde bulunuldu:

*2001 yılı Acil Eylem Planı’nda yer alan afet toplanma ve çadırkent alanları ise rant uğruna AVM, otel, plaza, rezidans dikmek için betonlaştırıldı. 480 adet afet toplanma alanından 2010’da geriye 240, 2016’da ise 77 tanesi kaldı. Bu sayının daha da azalacağına kuşku yok. Hafriyat dökme alanları büyüklüğünün 7 ilçeyi geçtiği bir düzende afet toplanma alanları bir ilçe bile etmemekte. İnsan yaşamı molozdan daha düşük değerde.

*Yine 2001 planı doğrultusunda Afet Acil Ulaşım Yolu ilan edilen 562 cadde ve sokağın çoğunluğu İSPARK işgalinde.

* Depremde çıkması muhtemel yangınlara karşı doğalgaz hatları ya da başta okul hastane gibi kamu binaları ile viyadükler, köprüler, altgeçitler ve tüneller… 99’dan bu yana bunların yüzde kaçı sağlamlaştırıldı, sağlamlaştırıldı mı bilen yok.

* Deprem ertesinde ciddi bir sonuç olarak karşımıza çıkacak olan temiz su ihtiyacı nereden nasıl sağlanacak bilmiyoruz.

* İstanbul’da 39 ilçe belediyesinden sadece dokuzunun internet sitesinden afet toplanma alanlarıyla ilgili bilgiye ulaşılabiliyor.

Öte yandan Kent Savunması olası depremden korunmak için de şu önerilerde bulundu:

* Her mahalleye, nüfusa yeterli büyüklükte ve acil ihtiyaçlar ve müdahale araçlarını da içeren afet toplanma alanı talep ediyoruz.

* Başta ilin, sonrasında her ilçenin Afet Hazırlık Planı olmalı. Mahalle / Bölge Tahliye Planları yapılmalı. Bunlar mahalle ve sokak bazında katılımcı bir çalışmayla gerçekleştirilmeli.

* Hazırlık aşamasının önemli çalışması olan Mahalle Risk Analizi ve Mahallenin İnsan ve Altyapı Kaynakları belirlenmeli.

* İBB ve tüm ilçe belediyelerinden, yönetimleri altındaki mahallelerin, bölgelerin afet toplanma alanlarını açıklamalarını talep ediyoruz.

* İstanbullulara çağrımız: İkamet ettikleri bölgenin afet toplanma alanlarını ilgili idarelere sorarak öğrensinler ve yerinde denetleme yapsınlar.

EN SON EKLENENLER