İzmir Emek ve Demokrasi Güçlerinden Basın Açıklaması

İzmir Türkan Saylan Kültür Merkizi önünde;  Emek ve Demokrasi Güçlerinden Basın Açıklaması

YÖNETEMİYORSUNUZ

Neredeyse ülke aylardır bir felaket sarmalının içine düşmüş ve bundan çıkamıyor. Yolsuzluk, mafya, rant ilişkileri ile halkın malları, ülkenin yeraltı ve yer üstü kaynakları, doğası yağma edilmesinin sonuçlarını ülkemizde her doğa olayının bir felakete dönüşmesine üzülerek şahit oluyoruz.” Bir yanda ormanlar yanıyor, su yok; diğer yanda selde insanlarımız boğularak ölüyor. “AKP iktidarı yaşanan her sorunda önce sorunu yok saymayı, mecbur kalırsa sorunun kaynağı olarak muhalefeti suçlamayı hatta çoğu zaman yangına körükle gitmeyi tercih ediyor ya da mecbur kalıyor.

Tüm kamu bürokrasisi durmuş kamunun kaynaklarının yağmalanmasının sonucu önlenebilir doğal olaylarının felakete dönüşmesini izliyor. Hatta felaketlere kendi imkanıyla seferber olan vatandaş veya kimi kuruluşların yaptıkları çağrılar devletin acizliğini ortaya koyduğu için engelleniyor, tehdit ediliyor hatta hedefe konuluyor. Bütçeden sürekli sermayeye teşvik yaratılırken, ormanlar yanarken bir yangın söndürme uçağı dahi kaldırılamıyor, her yoğun yağış bir sel felaketine dönüşürken insanlar evsiz barksız çaresiz bırakılıyor.

Ormanları yakan hava sıcaklıklarından çok maalesef alınmayan önlemler ve iktidarın rant politikalarının bir sonucu olduğunu görüyoruz. Orman Genel Müdürlüğünün resmi verilerine göre; son beş yılda yıllık ortalama 2 bin 771 yangına karşılık 11 bin 819 hektar orman alanı yandığını, önceki beş yılda ise 2 bin 492 yangında 6 bin 372 hektar alan yanmış Bu verilere göre; yıllık ortalama yangın sayısı yüzde 11,2 artarken yanan alan miktarı yüzde 85,5 artmış durumda, yangınlara müdahalede ise gönüllüler, yardım kuruluşları adeta devletin yerini almış durumda.

Aynı basiretsizlik sel felaketlerinde de yaşandı. Giresun Dereli, Artvin ve Van’da yaşanan sellerden sonra Kastamonu Bozkurt, Sinop Ayancık ve Samsun başta olmak üzere diğer illerimizde yaşanan seller sadece mal kayıpları ile sınırlı kalmadı ve çokça da can kaybına sebep oldu. Biliyoruz ki, yağmurun yağışı doğal bir süreçtir fakat yağan yağmurun sele dönüşerek can ve mal kaybına sebep olması başta siyasi iktidarın ve yerel yönetimlerin akarsu ve derelere müdahalesinin sonuçlarını yaşıyoruz. Dere yatağına geri döner’ atasözünü unutan siyasi iktidarlar ve belediye yönetimlerinin ihmalleri nedeniyle yağışların fazlalaşması sonucu dereler eski alanlarını geri alırken can ve mal kayıplarına neden olmuştur. ‘Ne yapalım doğal afet’ sözü iktidarın suçunu örtbas etme çabasından başka bir şey değildir.  Esas felakete sebep olanlar HES’ler ve dere yataklarının imara açan iktidar ve belediye yönetimleri olduğu açıktır.

İktidarın orman yangınları ve sellerin yarattığı yıkımın yükünü IBAN göndererek vatandaşa yüklemeye çalışması bir yönetememe halinin açık itirafıdır. Tüm vatandaşların ihtiyaçlarının acilen kamu kaynakları ile karşılanmalı ve temelde bu felaketlere sebep olan politikalardan derhal vazgeçilmelidir.

alevinet12/ İzmir

Elif KELEŞ O.

EN SON EKLENENLER