Kadınlardan Meclis Başkanı Kahraman’a: Nerede duracağımıza biz karar veririz

Meclis Başkanı İsmail Kahraman’ın Devlet Tiyatrosu kadın oyuncularının sahneye çıkmasını engellemesine tepki gösteren İzmirli kadınlar, sadece sahnede değil her yerde olacaklarını belirterek, “Nerede duracağımıza biz karar veririz” dedi.
Devlet Tiyatroları oyuncuları tarafından Meclis’te düzenlenen “Çanakkale Şehitleri Anma Gecesi” programında Meclis Başkanı İsmail Kahraman’ın talimatı ile kadın tiyatro sanatçılarının sahneye çıkmasının engellenmesine tepki gösteren İzmirli kadınlar, sadece sahnede değil her yerde olacaklarını belirtti.
Erkeklerin kadınları sahneden indirmesi gibi bir durumun söz konusu olamayacağını söyleyen Sevgi Akgül, kadınların her zaman sahnede olacağını vurguladı. İktidarın kendi karanlık dünyasından kadınlara baktığı için yöneliminin de had safhaya geldiğini dile getiren Akgül, kadınlara yönelik tahammülsüzlüklere son verilmesini istedi. Akgül, iktidarların kadınların duracağı yere engel olamayacağını vurguladı.
‘KORKUDAN SALDIRIYOR’ 
Meclis Başkanı Kahraman şahsında erkek egemen aklın kadınları evlere kapatmaya çalıştığını belirten Sevgi Tülü de,  kadınların var olmasının istenmediğini aktardı. Kadınların engellenemeyeceğinin altını çizen Tülü, mücadeleden vazgeçmeyeceklerini vurguladı. İktidarın kadınlardan korktuğunu vurgulayan Tülü, kadınlara dönük her türlü saldırının nedeninin iktidarın korkusu olduğunu söyledi. Kadınların haksız, hukuksuz uygulamalara karşı her zaman başkaldırdığını belirten Tülü, kadınların isyanının sonuç alacağının bilindiği için saldırıların yoğunlaştığını ifade etti.
‘NEREDE DURACAĞIMIZA BİZ KARAR VERİRİZ’
Kadınların sahneye çıkmaktan vazgeçmeyeceklerini belirten Meral Cankul da, kadınların her alanda özgürlüğü savunmaya devam edeceklerini söyledi. Cankul, “Tiyatroda, evde, işte, fabrikada, sanatta her zaman kadın emeği var. Kadın emeğinin sömürülmesini kabul etmiyoruz. Bu tamamen erk zihniyetin bir ideolojisidir. Kadınları bastırmak, kazanılmış, verilmiş emeklerine saldırmakla sindirmeye çalışıyorlar. Nerede duracağıma ben karar veririm. Hükümet bunun kararını veremez. Kadını yok sayıyor zaten. Kadının sadece ev içerisinde olması gerektiğine inanıyor. Kadın kendi gücünün farkına vardığı anda devlet kadına yöneliyor. Türkiye’de yaşayan bütün kadınların birleşmesi ve ses çıkarması gerekiyor” diye konuştu.
‘DAHA ÇOK SAHNELERE, SOKAKLARA ÇIKMALIYIZ’
Kadınların sanatta, edebiyatta, bilimde ne kadar emeği olursa erk sistemin gözünde o kadar tehlike arz ettiğini belirten Eda Bal da, şu anda kadına yönelik konuların iktidarların güncel meselleri olduğunu söyledi. Kadınlara dayatılan esnek çalışmayla kadının iş hayatında olmamasının sağlanmaya çalışıldığını belirten Bal, iktidarın kadınlara kendi çizdiği sınırları adres gösterdiğini söyledi. Kadınların 8 Mart’ta yürütülmek istenmediğini, bugün ise sahneye çıkmasının engellenmek istendiğini belirten Bal, “Bununla birlikte kadınların sokaklarda yürümelerine izin vermiyorlar. Kurumsal yerlerde kıyafetinden tutunda farklı mobbing uygulamaları var. Biz bunların hepsinin birbiriyle ilişkili olduğunu düşünüyoruz. Çünkü var oldukları ideolojik ve politik hat cinsiyetçi, ataerkil. Bunun için  belli unsurlarda var; etnik köken, mezhep diyebiliriz. Birçok yerden baktığımız zaman en büyük çatı cinsiyetçi, ataerkildir. Bundan dolayı böylesi durumları daha çok gündem yapmalıyız. İnadına sahnelere, sokaklara  çıkmalıyız. Kadın dayanışmasını yükseltmeliyiz. Kız kardeşlik zeminini daha da büyütmemiz gerekiyor” diye konuştu.
‘SADECE SAHNEDE DEĞİL HER ALANDAYIZ’
Devletin bugünkü odak noktasının kadınlar olduğunu dile getiren Sema Miran ise, kadınların baskı ve sömürü ile sindirilmeye çalışıldıklarını belirtti. Bu şekilde kadın iradesinin teslim alınamayacağını vurgulayan Miran, “Bu benim iradem. Nerede duracağıma ben karar veririm. Başka bir irade kadınları hiç bir şekilde ne sahneden ne de farklı bir alandan indirmeye veya çıkarmaya karar veremez. Sadece sahnede değil, her alandayız.  Bunu yapan zihniyetin aklından şüphe ederim” sözleriyle tepkisini dile getirdi.

EN SON EKLENENLER