Kamp yapımını demokratik direniş durdurur.

MURAT IŞIK

Bir süredir Maraş’ın Pazarcık ilçesinde Suriyeli mültecilerin yerleştirilmesi için Konteyner kent inşa ediliyor.

Pazarcık halkı tedirgin…

Halk AKP hükümetinin oyununu boşa çıkarmak için günlerdir direniyor.

Bu direnişte Mor Ali Kabayel devlet güçlerince katledildi.

Mor Ali Kabayel canın Devri daim, Xızır kılavuzu olsun. Mor Ali Kabayel’i katleden bu devlettir ve bir an önce alevi toplumuna hesap vermelidir.

Ceberut devlet göçmen kampı yaparken Pazarcık’a rızasız girmiştir. Rızasız ve bir ’işgal gücü’ gibi bölgeye giren Devlet güçleri, tepkileri bastırmak için her türlü baskıyı yapıyor.

Binlerce asker, polis bölgeye yığılmış durumda…

Halk İŞİD kampını yanı başında istemiyor ve direniyor. Bu direnişte bulunanlardan biride Mor Ali Kabayel canımızdı. Kuşkusuz ki Mor Ali Kabayel’in katledilmesi Alevilere verilmiş bir gözdağıdır.

Halkın boyun eğmesi isteniyor.

Fakat Pazarcık halkı yeni Maraşlar olacağından kaygılı, 1978 yılında olduğu gibi yeni bir katliam ve insansızlaştırma politikasıyla karşı karşıya kalacaklarından endişe ediyor.

Çünkü devletin sicili bozuk…

Kadim Anadolu ve Mezopotamya coğrafyası, ittihatçı zihniyet tarafından adeta insanlık mezarlığına çevrildi.

Şark Islahat Planı Kürtler ve Aleviler üzerinde demeklesin kılıcı gibi sallandırıldı. Koçgiri, Dersim, Malatya, Çorum, Sivas ve Maraş’ta devlet Şark Islahat Planıyla tam anlamıyla etnik temizlik yaptı.

Bugün Dersim nüfusunun birkaç katı nüfus batıya yada Avrupa’ya dağılmış durumda. Malatya’da neredeyse Alevi kalmamış, ekonomik zenginlikler el değiştirmiştir. Keza Sivas’ta katliamlardan sonra yaşama şansı bulamayan aleviler göçertilmişlerdir.

1978 yılında Maraş’ta uygulanan kültürel ve fiziki soykırım tıpkı diğeri gibidir. Devlet Alevileri katletmiş, geri kalanlar ise batı metropollerine ve diasporaya göçertilmiş zenginliklerine el konulmuş Maraş’ın demografik yapısı değiştirilmiştir.

Hani “Hafıza-i Beşer nisyan ile maluldür” derler. Eğer hafızamızla bir sorunumuz yoksa devletin 27 bin göçmeni Alevi toplumunun içine neden yerleştirdiğinden elbette kuşku duymak gerekir. Üstelik mülteci Kampları’ sadece Maraş’ta Alevilerin arazilerine yapılmıyor. Sivas’ın Zara ve Divriği ilçelerinde de bu kampların inşa edileceği söyleniyor.

Dedik ya bunların sicili bozuk.

Sur, Cizre, Silopi, Yüksekova gibi binlerce yıllık kadim kentleri; tarihi, kültürü, inancıyla birlikte yerle yeksan eden AKP’nin nesine güveneceksin?

Dahası Ortadoğu da ve Suriye de giderek kaybeden ve kaybettiği alanlardan kaçarken en sadık müttefiki Türkiye’ye sığınan İŞİD ve El Nusra çetelerinin, Kürt ve Alevi toplumunu bu kamplardan hedef almayacaklarının garantisini kim verebilir?

Suruç, Ankara, İstanbul patlamalarını bu çeteler yapmadı mı?

Hal böyleyken zift medyası Alevi coğrafyasına ‘İŞİD Kent’ inşasına karşı çıkan Alevi toplumunu göçmen düşmanlığı ile ırkçılıkla suçluyor.

Peki, sormak gerekmez mi, başka yer mi kalmadı, Alevilerin yanı başına İŞİD canilerinin olabileceği bir kamp yapılıyor?

Sonuç olarak Pazarcık-Terolar ve Sivas’ın ilçelerinde yapılan kamplar, yeni Alevi katliamlarının habercisidir.

Katliamlara karşı demokratik direniş yükseltmelidir. Bundan başka seçenek yoktur.

Öte yandan son zamanlarda Suriye de yaşanan gelişmelerden kaynaklı olarak Alevi toplumu tehdit altındadır.

Fakat Alevi toplumu gerek Asimilasyon politikalarına, gerekse de fiziki saldırılara karşı koyacak bir örgütlülüğe sahip değildir. Yani savunmasız ve güçsüzdür. Bu durum Alevi toplumunu saldırılara açık hale getirmektedir.

Alevi örgütleri ise seyirci konumda süreci izlemekte ve sürece müdahale edememektedir

Alevi toplumu üzerinde ki kara bulutların dağıtılması için olması gereken bir an evvel kongre atmosferinden ve örgütsel ataletten kurtulmaktır.

Ayrıca Alevi toplumu üzerinde tehditler sadece Maraş’la sınırlı değildir.

Maraş’tan başlayarak Adana, Mersin, Hatay- Antakya, Urfa, Adıyaman gibi illeri de içerisine alan bir hat ’ta Aleviler üzerinde bir tehdit söz konusudur.

Alevi örgütleri fotoğrafın bütününü görmeli ve Maraş başta olmak üzere tüm sınır hattında, halklarla, inançlarla şimdiden demokratik direniş cephesi oluşturmalıdır.

EN SON EKLENENLER