Katar’dan tazminat davası

Katar; Suudi Arabistan, BAE ve Bahreyn’in başını çektiği ülkelerin ambargosunun, toplu cezalandırma ve uluslararası suç olduğuna işaret ederek, tazminat davası için harekete geçti

Katar’a baskı ve ablukayla paralel olarak Kabe’nin de içerisinde bulunduğu Mescid-i Haram’a Katarlılar alınmazken, ambargocuların toplu cezalandırmaya başvurduğunu kaydeden Katar; Suudi Arabistan, BAE ve Bahreyn’in uyguladığı abluka kararından mağdur olanlara tazminat ödenmesi için dava açmaya hazırlanıyor.

Suudi Arabistan yönetimi de, Katar ile birlikte DAİŞ, El Nusra, El Kaide yapılarını desteklediği halde, bu örgütlerle işbirliğiyle suçladığı Katar’a baskıyı artırıyor. Suudi Arabistan, işi Katarlıları Kabe’ye almamaya kadar vardırdı. Doha merkezli Al Sharq gazetesinin haberine göre, Suudi Arabistanlı yetkililer, Katar vatandaşlarını Mekke’de Kabe’nin de içerisinde bulunduğu Mescid-i Haram’a almadı.

Ulusal İnsan Hakları Komitesi Başkanı Ali bin Damir el Merri, olayı dini ritüellerin yerine getirilmesine ilişkin insan hakları anlaşmalarınca güvence altına alınan hakların, açık bir ihlali şeklinde yorumladı. Katar’a yönelik ambargo da sürüyor. Ambargoya karşı dava için Doha, ilk adımı attı.

Dava süreci

Hükümete bağlı Ulusal İnsan Hakları Komitesi Başkanı Ali bin Damir el-Merri, düzenlediği basın toplantısında; Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Bahreyn’in ülkelerinin hava sahasını Katar’a kapatması ve uyguladığı ablukadan etkilenen Katar ve Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkeleri vatandaşlarına tazminat ödenmesini sağlamak için Uluslararası Hukuk Bürosu ile sözleşme yapılacağını duyurdu. Merri, zararların giderilmesini talep edeceklerini ifade ederek, uluslararası mahkemelere başvurulacağını dile getirdi. Kararları, “toplu cezalandırma ve uluslararası suç” olarak nitelendiren Merri, komitenin Körfez’deki krizin ardından 700 şikayet aldığını ve trajik aile sorunlarıyla karşılaşıldığını aktararak, bu durumu kabullenmenin ve susmanın mümkün olmadığını söyledi.

‘Kriz savaşa dönüşebilir’

Bu arada Katar Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdulrahman el Sani’nin Almanya’da görüştüğü mevkidaşı Sigmar Gabriel, Allgemeine Sonntagzeitung gazetesine verdiği demeçte şunları söyledi: “Bu ihtilafın savaşa dönme tehlikesi var.” Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ise, “teröre destek vermekle” suçlanan Katar’ın bugüne kadar teröre destek olduğuna şahit olmadığını söyledi: “O vakıfları ben de tanıyorum ve ben de biliyorum. Katar’ın bugüne kadar teröre destek verdiğine ben şahit olmadım. Kusura bakmasınlar; biz, Katarlı kardeşlerimizi yalnız bırakmayacağız.”

Öte yandan Suudi Arabistan ve BAE talebiyle Afrika ülkesi Nijer de, Doha büyükelçisini geri çağırarak Katar’la ilişkisini kesen ülkelere katıldı. Yaptırıma son katılanlar Moritanya, Senegal, Çad, Komorlar, Ürdün, Cibuti olmuştu.

İran’dan gıda

İran’ın, Katar’a, “5 uçak dolusu gıda” gönderdiği belirtildi. AFP’ye konuşan İran Havayolları Sözcüsü Shahrokh Noushabadi, “Şu ana kadar meyve ve sebze gibi dayanıksız gıda ürünlerini taşıyan beş uçak Katar’a gönderildi. Her birinde 90 tonluk yük var” dedi. İran, birkaç gemi de göndermeye hazırlanıyor.

Hamas övgüsü

Katar Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, RT Arabic Kanalına konuşurken, “Hamas, ABD’ye göre terör hareketi ama tüm Arap ülkeleri onu meşru bir direniş hareketi olarak kabul ediyor. Hamas’ın, Katar’da siyasi bir varlığı var fakat liderleri Filistin’de” dedi. Hamas Sözcüsü Fevzi Berhum “meşru direnişimize verdiği değer ve kıymeti yansıtıyor” dedi.

DOHA

EN SON EKLENENLER