Katliam günü bakanlığın önündeki 3 ambulansa dokunulmamış

10 Ekim Ankara Katliamı davasında İl Sağlık Müdürlüğü yetkililerinin yargılanması talebi valilik tarafından reddedilirken, olay günü Sağlık Bakanlığı önündeki bekleyen 3 ambulans hiç yerinden kıpırdatılmadığı ortaya çıktı

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve Türk Tabipler Birliği (TTB) tarafından 10 Ekim 2015 tarihinde yapacağı “Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi”ne yönelik DAİŞ tarafından yapılan ve 102 kişinin yaşamını yitirdiği saldırısının 5’inci duruşması Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı.

Duruşmaya TMMOB Başkanı Emin Koramaz, CHP Milletvekili Şenal Saruhan, HDP Milletvekili Müslüm Doğan, EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, EMEP MYK Üyesi Levent Tüzel, KESK Eş Genel Başkanları Aysun Gezen ve Mehmet Bozgeyik, DİSK Genel Başkanı Kani Beko, Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan, 10 Ekim Derneği, mağdur aileleri, mağdur ve sanık avukatları yanı sıra çok sayıda izleyici katıldı.

Kimlik tespiti ardından duruşma başladı. Daha önceki duruşmada sanıklar Resul Demir ve Burak Osmanoğlu’nun reddi hakim talebi, Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilmedi. Dava dosyasına Ankara İl Sağlık Müdürlüğü görevlileri hakkında soruşturma açılması Ankara Valiliğine yapılan başvurunun “soruşturmaya yer olmadığı” gerekçesi ile reddedildiği belirtildi.

Dilok katliamı dosyası da eklendi

Dîlok’ta gerçekleşen düğün katliamı dava dosyasının Dîlok’tan gönderildiği ve dosyaya eklendiği belirtildi. Dîlok Katliamı’nda ve Ankara Katliamı’nda ortak sanıkların olduğu anlaşıldı ve “Piramit” kod isimli gizli tanığın ifadeleri okundu.

Mahkeme eksikliklerle devam ediyor

Daha sonra söz alan mağdurların vekili avukat Ahmet Özer, mahkemenin tanıkları SEGBİS yoluyla dinlediğini bunun ceza hukukuna aykırı olduğunu, tanıkların mahkeme huzurunda dinlenmesini talep etti. Soruşturma aşamasında yaşanan eksiklikleri dile getiren Özer, soruşturma aşamasında da mahkemenin bu eksikliklerle devam ettiğini söyledi.

İl Sağlık Müdürlüğü’nün ciddi ihmalleri var

Daha sonra konuşan avukat Ziynet Özçelik İl Sağlık Müdürlüğü çalışanlarının hakkında soruşturma açılmamasına yönelik Cumhuriyet Savcılığı’nın kararının yanlış olduğunu ifade etti. İl Sağlık Müdürlüğünün gönderdiği raporda 2 adet DVD’nin savcılık tarafından hiç açılmadığını belirten Özçelik, DVD’leri incelediklerini ve İl Sağlık Müdürlüğünün ciddi ihmallerinin olduğunu kaydetti.

Olay yerine ambulans gönderilmemiş

Özçelik, şu bilgileri verdi: “İl Sağlık Müdürlüğüne orada miting olmadığı sadece yürüyüş olduğu söylenmiş ve müdürlük sadece 3 ambulans görevlendirmiş. 51 ambulansın GPS kayıtlarına ulaştık. Olay yerine yaklaşık 3 kilometre mesafede bulunan Sağlık Bakanlığı önündeki 3 ambulans olaydan önce ve sonra hiç yerinden kıpırdamamış. Olay yerine yakın bir ambulans varmış ve onlarda saldırıya uğradıklarını iddia ederek olay yerinden ayrılmış. Olay yerine ilk yarım saat sadece 9 ambulans gelmiş. 102 kişinin yaşamını yitirdiği bir olay yerine ilk yarım saat sadece 9 ambulans gelmiş bu nasıl bir ihmaldir. Ambulanslara öncelikle kendi güvenliğinizi alın demişler ve onlarda olay yerine 1 kilometre mesafede beklemişler. Yarım saat sonra gelen ambulanslarda ölüleri taşımış, oysa erken gelmiş olsalar yaralılarımızı hastanelere yetiştirilebilirdi. Olay yerine hiç yoğun bakım teşkilatı bulunan ambulans gönderilmemiş, ambulansların olay yerine yaklaşamamasının bir sebebi de polisin attığı gaz bombaları. Polis güvenlik koridoru yapmak yerine yaralıların üzerine gaz bombası attı.”
Özçelik olayda sorumluluğu olan kamu görevlilerinin mahkeme huzuruna getirilip dinlenmesini talep etti.

Ailelerden tepki

Bu sırada mağdur yakınlarından anne ambulansların geç gelmesine tepki göstererek “Bize yapılan zülümdür biz bunları hak etmedik. Ambulansların gelmediğini söyledik. Polislerin gaz attığını söyledik ancak bize inanmadınız. İşte belgeleri ile ortaya çıktı, neden bu insanlar yargılanmıyor” diye sordu.

EN SON EKLENENLER