Katliam sanıklarına güvence verildi

102 kişinin hayatını kaybettiği Ankara Katliamı davasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan 10 Ekim Davası Avukat Komisyonu’ndan Avukat Nuray Özdoğan, dosyanın üzerinde 9 ay boyunca kısıtlılık kararının olduğunu ve bu süre zarfında birçok delilin karartıldığını söyledi

Özdoğan, dosyayla ilgili 5 klasörün hiç açılmadan iddianamenin hazırlandığını kaydetti. Sanıklara “güvence” verildiğinin altını çizen Özdoğan, dosyada isimleri “X”, “Y”, “Y” diye kodlanan 20’den fazla kişinin olduğunu söyledi ve “Yüz tanıma sistemini dahi kullanmadılar. Reina katliamında kullanılan yüz tanıma sistemi Ankara katliamında neden kullanılmadı?” diye sordu.

Dava etkin soruşturulmuyor

Dava için istenen belgelerin kamu kurumlarınca gönderilmediğini dile getiren Özdoğan, “Antep Emniyeti mahkemenin istediği belgeyi 3 kez istemeden göndermiyor. Mahkemenin bu kurumlara suç duyurusunda bulunma hakkı var ancak bunu da yapmıyorlar” dedi. Dosya kapsamında DAİŞ’e dair ciddi bir soruşturmanın yürütülmediğini belirten Özdoğan, diğer katliam dosyaları ile 10 Ekim’in bağlantılı olduğunu kaydetti.

Valiliğin sorumluluğu

Kamu memurları hakkında hazırlanan müfettiş raporuna değinen Özdoğan, raporda geçen “Bu kamu görevlileri hakkında en azından görevi ihmalden işlem yapılmalıdır” ibaresine dikkat çekerek, “Bu ‘en az’ ibaresi, kamu görevlilerinin sorumluluğunun aslında daha kapsamlı olduğunun kanıtıdır” dedi. Valiliğin kamu görevlileri hakkında soruşturmaya izin vermemesinin altını çizen Özdoğan, “Soruşturmaya izin vermemek bu işin sorumluluğunu üstlenmek demektir” dedi.

3 polisi neden getirmiyorlar?

Sanık Suphi Alpfidan’ın ifadesinde yer alan 3 polise dikkat çeken Özdoğan, “Sanık ifadesinde polislerle görüştüğünü ve bilgi verdiğini söyledi. Biz de bu polisler gelsin, mahkemede ne biliyorlarsa anlatsınlar dedik. Ancak bu polisler mahkemeye gelmiyorlar” dedi.

DAİŞ’i ‘yargıladık’ yalanı

Davanın en son yapılan duruşmasında polisler hakkında zorla getirme kararı çıkardıklarını dile getiren Özdoğan, “Kamu görevlilerini koruyan bir mekanizma var” dedi. Mahkemenin sadece salondaki sanıkları cezalandırmak istediğini kaydeden Özdoğan, “Uluslararası kamuoyuna da ‘Biz IŞİD’lileri iyi yargıladık’ diyecekler” diyerek, İçişleri Bakanlığı’nın “2017 yılı IŞİD ile mücadele raporu” hazırladığını söyledi.

Orda polis yoktu ki

Bakanlık raporunda, uluslararası kamuoyuna Türkiye’nin yalan söylediğini belirten Özdoğan, “Aynı raporda 10 Ekim Katliamı’na ilişkin güvenlik görevlilerinin yaralandığından bahsedilmiş. Ancak o katliamda güvenlik görevlileri yaralanmadı, zaten güvenlik görevlileri orada yoktu. ‘Biz DAİŞ ile mücadele ediyoruz’ diyebilmek için böyle yalanlar söylüyorlar” şeklinde konuştu.

‘DAİŞ zihniyetini yargılayacağız’

“Bu dosya böyle kapatılamaz” diyen Özdoğan, “Dosya bu şeklide kapanırsa tüm yolların kapandığı anlamına gelmez. Uluslararası alanda bu katliamların sorumlularını, DAİŞ’i ve zihniyetini bu topraklarda hakim kılmaya çalışanları da yargılayacağız” dedi.

EN SON EKLENENLER