Katliamcıları taşıyan taksici: Yol boyunca hiç polis yoktu

10 Ekim Ankara Katliamı’nı organize eden ve gerçekleştiren DAİŞ’lileri taşıyan taksiciler, yol boyunca hiç polisin olmadığını ve kimsenin kendilerini durdurmadığını söyledi.

10 Ekim Katliamı davasının 4’üncü duruşması DAİŞ sanıklarının yemin sırasında ayağa kalkmaması sonrası çıkan arbede ardından verilen ara sonrası devam etti. Katliamı gerçekleştiren canlı bombaları taşıyan taksiciler, ilk defa mahkemede dinlendi.

Tanık taksi şoförü Nihat Özdemir, sanık ve kendini Antep’te patlattığı iddia edilen Halil İbrahim Durgun’u Ulus Opera Meydanı’ndan Gölbaşı’na taşıdığını söyledi. Özdemir “Konya Yolu üzerinden gittik, Gölbaşı’nın çıkışından ‘U’ dönüşü yaptım ve Gölbaşı’nın çıkışındaki üst geçidin altında bıraktım” dedi.

Mahkeme başkanının, “Sohbet ettiniz mi? Ne konuştunuz?” diye sorması üzerine, “Sohbet ettik, öğrenci olduğunu söyledi. Rahatsız olduğunu Gölbaşı’na arkadaşının yanına gittiğini söyledi. Ücret konusunda pazarlık yaptık 60 TL dedim 50 TL’si olduğunu söyledi. Kabul ettim. İndirdiğim yerde onu bekleyen kimse yoktu” diye cevapladı. Daha sonra tanık Özdemir, DAİŞ’li Durgun’un fotoğraflarının teşhis etti.

’40 KM BOYUNCA POLİS GÖRMEDİM’

Söz alan müşteki avukatı Murat Kemal Gündüz’ün yolculuk yaptıkları yaklaşık 40 kilometre boyunca polis kontrol noktası ya da çevirmesi olup olmadığı sorusuna tanık Özdemir, “Yol boyunca hiç polis görmedim” dedi.

‘GARA 30 METRE KALA İNDİLER’

Katliamı gerçekleştiren canlı bombaları TBMM önünden alarak Ankara Tren Garı’na bırakan taksi şoförü Nihat Azer ise, sanıkların çanları olmadığını her ikinin de montu olduğunu belirtti. Azer, “Montlarının önü kapalıydı. Kabarık şişme mont giymişlerdi. Sıhhiye’ye gitmek istediler. Miting olduğu için kapalı olduğunu söyleyince, ‘o zaman Tren Gar’ına gidelim’ dediler” diye ifade verdi.

Mahkeme başkanı ile tanık taksici Azer arasındaki diyalog şöyle geçti:

Mahkeme Başkanı: Nerede bıraktın onları?

Azer: Tandoğan’a giderken tren garına dönmeden indiler. Garın önüne gitmek istediler ancak polis miting sebebi ile yolu kapatmıştı gara 30 metre mesafede indiler.

Mahkeme Başkanı: Hiç sohbet ettiniz mi?

Azer: Hiç konuşmadık, sadece mitinge gidiyoruz dediler. Kendi aralarında da konuşmadılar.

Mahkeme Başkanı: Bıraktıktan sonra ne yaptın?

Azer: Garın orada Opet benzinliği var. Gaz almak için oraya gittim ve patlama sesini duydum. Aradan 10 dakika geçmişti.”

Daha sonra tanık Azer’e iki katliamcının fotoğrafları teşhis ettirilmek istendi. Tanık Azer, katliamcıları fotoğraftan teşhis edemedi.

‘POLİS DURDURMADI’

Avukat Murat Kemal Gündüz de tanık Azer’e “Taksiye bindikleri yerde başka kimse var mıydı” diye sordu. Azer, katliamcıların taksiye bindiği yerde başka kimsenin olmadığını, yol boyunca da hiç polisin kendilerini durdurmadığını söyledi.

Avukat Gündüz’ün “Sıhhiye kapalı deyince gar fikrini siz mi söylediniz onlar mı istedi” sorusuna da Azer, “Hatırlamıyorum, emin değilim” cevabını verdi.

TAKSİCİ MERT TAŞKIN

Katliamcıları Balgat semtinden Meclis önüne kadar taşıyan Mert Taşkın adlı taksici de, “Yol kenarından aldım. Yürürken el kaldırdılar. İkisi de arkaya oturdular. Birisi konuştu ‘Kızılay’a gideceğiz’ dedi. ‘Yol üstünden arkadaşı alacağız’ dedi. Kızılay’a geldik, birden ‘ineceğiz’ dedi ve indiler” diye belirtti.

Tanık Taşkın, sanıkların yol boyunca kendi aralarında hiç konuşmadığı söyledi. Taşkın, daha sonra katliamcıları fotoğraflarından teşhis etti.

Ardından sanıklar mahkeme salonundan çıkartıldı. Duruşma, dosyaya yeni eklenen evrak ve delillerin incelemesiyle devam ediyor.
 

EN SON EKLENENLER