Katliamdan kurtulan Qîrranî, Êzidî halkının sesi oluyor

DAİŞ’in saldırısından kaçan ve 8 gün dağda kalan 17 yaşındaki Fexriya Qîrranî şimdilerde Êzidî halkının sesi olmak için gazetecilik yapıyor. Çira Tv’de muhabirlik yapan Qîrranî, “Birçok zorluk ve zahmet çeken Êzidî anneleri için basın çalışmalarına katıldım” diyor.

Şengal ve çevresinin DAİŞ’in elinden alınmasından sonra kurumlarını oluşturan Êzidî halkı, kendi kendini yönetme ve irade sahibi olma çabasını sürdürüyor. 3 Ağustos 2014’te gerçekleştirilen ve Êzidîlerin 73’üncü Ferman olarak adlandırdığı katliamdan kurtulan Êzidî gençleri, katliamlarla dolu tarihlerinden adeta “intikam alırcasına” mücadelenin içinde yer alıyor. Binlerce genç erkek ve kızlardan oluşan YBŞ ve YJŞ güçleri ile de savunmasını oluşturan Êzidî halkının gençleri, aynı zamanda basın alanında da kendini geliştiriyor.

Katliam sırasında binlerce insanla birlikte Şengal dağına saklanan ve PKK’lilerin koridor açması ile kurtulanlardan 17 yaşındaki Fexriya Qîrranî, şimdilerde Êzidî halkının sesi olmak için mücadele yürütüyor. Yaklaşık 3 aydır Çira Tv’de çalışan Qîrranî, “Êzidî halkı artık ayaklarının üzerinde duracak güçtedir” diyor.

‘SUYU DAĞ BAŞINA GETİRENE KADAR SUSARDIK AMA O SUYU İÇMEZDİK’

Katliam öncesinde Sîba köyünde 9 kız ve 4 erkek kardeş olarak yaşamını sürdüren Qîrranî, DAİŞ’in saldırısı sonrasında kalabalık bir kitle ile Şengal dağına doğru yola çıkmış. 8 günün sonunda birçok zorluktan sonra Qîrranî ve beraberindeki halk HPG’lilerce kurtarılmış. Qîrranî o günleri şöyle anlatıyor: “8 gün dağda kaldık. Çoluk çocuk herkes susuz ve aç kaldık. Dağın başına gittik, su yoktu yanımızda, su almak için dağın aşağısına iniyorduk. Çok kalabalıktık. Çocuklar susuzluktan aralıksız ağlıyorlardı. Suyu dağ başına getirene kadar bu sefer de biz susuyorduk. Ama içmezdik, çocuklara veriyorduk. Yemek de yoktu, sadece kurumuş ekmek vardı onunla idare ettik 8 gün boyunca. 8 günün ardından arkadaşlar (HPG) geldi yanımıza bizi kurtardı.”

‘SAVUNMAMAIZ YOKTU BU YÜZDEN FERMAN GELDİ BAŞIMIZA’

Qîrranî, “Bizim savunmamız yoktu bu yüzden ferman geldi başımıza. Pêşmergeler de arkamızda durmadılar kaçtılar, bizi çetelerin elinde bıraktılar. Tavusê Melek ve arkadaşlar bizleri kurtardı. Arkadaşlar bize çok fazla yardım ettiler” dedi.

‘ÊZİDÎ ANNELERİ İÇİN BASINA KATILDIM’

Katliamdan kurtulan Qîrranî, Rojava’nın Dêrîk kentinde bulunan Newroz kampında yaklaşık 2 ay kalmış. Bu süre zarfında gençlik çalışması yürüten Qîrranî, ardından basın çalışmalarına geçmiş. Aldığı eğitimin ardından ailesiyle birlikte Şengal’in Xanesor kazasına dönen Qîrranî, çalışmalarını halkın yoğun yaşadığı kamp alanı olan Serdeşt’te yürütüyor. Qîrranî, 3 aydır da Çira Tv’de muhabirlik yapıyor. Qîrranî basında neden çalıştığına ilişkin ise şunları söylüyor: “Bir çok zorluk ve zahmet çeken Êzidî anneleri için basına geldim. Êzidî toplumunun sesi olmak için Serdeşt’e gelip basında çalışmaya başladım.”

KARDEŞLERİ DE İNŞADA GÖREV ALIYOR

Sadece Qîrranî değil neredeyse tüm ailesi de Şengal’de çalışmaların içerisinde aktif çalışıyor. Qîrranî ailesiyle ile ilgili şu bilgileri paylaşıyor: “Bir abim gerillada. Fermandan önce bir abim İngilizce tercümanı idi o Amerika’ya gitti. Bir abim Êzidxan Asayişi’nde görev yapıyor, diğeri de kültür ve sanat kurumu üyesi. Kız kardeşlerimden biri radyoda çalışıyor, diğer ikisi de kültür ve sanat kurumunda çalışıyor.”

‘ÊZİDÎ ANNELERİMİZ ARTIK MECLİSLERDE KENDİLERİNİ EĞİTİYOR’

Êzidî gençlerine de seslenen Qîrranî, bir daha katliama uğramamak için gençlerin kendilerine katılmasını istiyor. Qîrranî ayrıca fermandan sonra Êzidî toplumunda meydan gelen değişimi de şu sözlerle anlattı: “Fermandan önce ne bir anne, ne de genç bir kadın dışarı çıkmazdı. Fermandan sonra toplumda çok fazla değişim oldu. Şimdi Êzidî annelerimiz meclislerde, farklı kurumlarda kendilerini eğitiyorlar. Artık çalışmaların içerisinde yer alıyorlar. Êzidî gençler de artık ayakları üzerinde duruyor, kendilerini sürekli eğiterek halka hizmet için çalışıyorlar. Benim çağrım evde duran gençleredir, onlar da gelsin ve çalışmalara katılsın.”

‘ÊZİDÎ HALKI ARTIK AYAKLARININ ÜZERİNDE DURACAK GÜÇTEDİR’

Qîrranî, hala gurbette yaşayan Êzidîlere de şu çağrıyı yapıyor: “Artık DAİŞ yok, kalanlar da bitmek üzere. Tüm köyleri özgürleştirdik. Başur’daki ve diğer yerlerdeki halkımız artık dönebilir. Silahlı savunmamız da var. YBŞ ve YJŞ güçlerimiz var. Artık kimse bizi bir daha kandıramaz. Bir savunma gücümüz var kendi kendimizi de yönetiyoruz. Êzidî halkı artık ayaklarının üzerinde duracak güçtedir.”

“Tek hayalim DAİŞ’in elinde kalan insanların da artık özgürleştirilmesi” diyen Qîrannî, son olarak şunları söyledi: “Kendimi basın alanında geliştirmek istiyorum ki Êzidî halkının yaşadığı zorluğu en iyi şekilde gösterebileyim. Genç arkadaşlarımız gelsinler öğrendiğim ne varsa paylaşmaya hazırım.”

Selami Aslan – dihaber

EN SON EKLENENLER