Kıbrıslılar: Ne Türkiye ne de Yunanistan bizi düşünüyor

Crans-Montana’da sonuçsuz kalan Kıbrıs Müzakerelerine ilişkin konuşan Türk ve Rum emekçiler, sorunun Kıbrıslılar değil, dışarıdan müdahale edenler nedeniyle süreklileştirildiğini söyledi. PEO Sendikasının temsilcisi, “Bizim Yunanistan’a, Kıbrıs’lı Türklerin de Türkiye’ye ihtiyacı yok” dedi.

İsviçre’nin Crans-Montana kentinde 10 gün süren Kıbrıs Konferansı bir kez daha sonuçsuz kaldı. Yıllardır, kangrenleşen Kıbrıs Meselesinde, iki taraftaki milliyetçi kesimlerin uyguladığı politikalar çözüm önündeki en önemli engel olarak görülüyor. Ancak bununla birlikte görüşmelere garantör ülke olarak katılan Türkiye ve Yunanistan’ın pozisyonları da soruna ne derece çözüm istediklerini tartışma haline getirdi.

KIBRIS TOPLUMU ÇÖZÜMDEN YANA

Crans-Montana görüşmelerinin sonuçsuz kalması ve Kıbrıs’ta sorunun devamından yana tutum sahibi olanların varlığına rağmen, Kıbrıs toplumunun geniş bir kesimi de çözümden yana. Bu kesimlerin başında sol görüşe sahip emekçiler sendikacılar geliyor.

Kıbrıs sorunun çözümsüz kalmasını dihaber’e değerlendiren Kıbrıs Rum kesiminden PEO sendikasının Yönetim Kurulu üyesi Christos Tombazos ile Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası Genel Başkanı (KTÖS) Başkanı Emel Tel, Kıbrıs’ta toplumun büyük çoğunluğunun çözümden yana olmasına rağmen, milliyetçi kesimlerin bu talebi sabote ettiğini söyledi. İki ismin “ortak ve birleşik Kıbrıs” ideali üzerinden dile getirdiği “Birleşik Kıbrıs Federasyonu” önerisi Kıbrıs sorununa çözümü işaret ediyor.

GÖRÜŞMELER SÜRMELİ

Emel Tel, aslında Kıbrıs toplumunda zaten “ortak ve birlikte yaşam” modellerinin var olduğunu, sendikalar olarak sürekli bir araya gelerek, komünal örgütlenmeler oluşturduklarını dile getirdi. Çözümden yana olan güçler olarak, Kıbrıs müzakerelerinin sona ermesini istemediklerinin altını çizen Tel, “Crans-Montana’dan sonrada bu görüşmelerin sürmesini istiyoruz. Ülkemizdeki bu anlaşmazlığın bitmesini istiyoruz. Yeni bir politikalar üreterek, çözüm isteyen kesimlerle bir baskı oluşturup tekrar çalışmalarımıza devam etmeliyiz” diye konuştu. Kıbrıs sorunun yıllardır çözülmemesini de, adanın Ortadoğu’daki taraflar açısından öneminden kaynaklandığını dile getiren Tel, “Garantörlerde Kıbrıs’ı bu önem üzerinden değerlendiriyor. Karşılıklı suçlamalar var ama biz bölgemizde çatışma istemiyoruz. Biz iki toplumun eşit olacağı bir federasyonu savunuyoruz” dedi.

BİRLEŞİK KIBRIS İSTİYORUZ

Kıbrıs sorunun Kıbrıslılar tarafından çözülmesi gerektiğine değinen Tel, şunları söyledi:

“Bu bir süreç meselesi. Tabii ki başka güçler işin içine girince çözüm güçleşiyor. Biz çözüm isteyen Kıbrıslı Türk ve Rumlar kendi aramızda bu sorunu çözebiliriz. Biz çözüm sürecini hiç bitirmeden çalışmaya devam etmeliyiz. Birleşik Kıbrıs istiyoruz. Kendimiz ortak deklarasyonlar yaratabiliriz. Milliyetçi kesimler ülkemizi başka yönlere ve rotalara sokmak istiyorlar.

Daha önceki referandumda da Rum kesiminde çözüm isteyenler yükseldi. Çözüm isteyenlerin artması diğer kesimi de hareketlendiriyor. Kıbrıs halkı ağırlıklı olarak çözümden yana ama nedense çözülmüyor bu iş. Biz görüşmelerin tekrar başlamasını ve devam etmesini bekliyoruz.”

RUM SENDİKACI: KİMSEYE İHTİYACI YOK

Tel’in görüşlerini olumlayan Kıbrıs Rum kesiminden sendikacı Christos Tombazos da, müzakerelerin bitmemiş olabileceğini dile getirerek, şunları ifade etti:

“Resmi olarak ne yaşandığını ve bir sonraki adımın ne olduğunu bilmiyoruz. Her iki tarafta da çözüm istemeyenler, milliyetçiler var. Çözüm istemeyen taraflar, müzakereler çöktüğü için mutlular. Biz sendikacılar olarak çözüm istiyoruz, adamızı (Kıbrısı) eşit olarak bölüşmeye hazırız. Siyasi olarak paylaşımdan bahsediyoruz, ayrışmadan kopmadan değil. Her iki toplumu temsil eden birleşik bir federasyonu savunuyoruz. Karşı karşıya olduğumuz sorun milliyetçilerdir. Milliyetçilerden kastım şu. Bizim annelere, anavatanlara ihtiyacımız yok. Biz Rum ve Türk Kıbrıslılar olarak bu sorunu çözebiliriz. Bizim Rum Kıbrıslılar olarak Yunanistan’a ihtiyacımız var. Kıbrıs’taki Türklerle daha çok ortak noktamız var. Muhtemelen Kıbrıslı Türkler içinde bu geçerlidir onların da Türkiye’ye ihtiyacı yok.”

GARANTÖRLER OLMALI MI OLMAMALI MI?

Bu sözler üzerine devreye giren Emel Tel, Türkiye ve Yunanistan’ı işaret ederek, “Garantörlük hakları gerekçesiyle bir şekilde o masa da bulunuyorlar. Bizim isteklerimiz olabilir ama bir de realite vardır. Önemli olan bizim ne düşündüğümüz ve ne yapabileceğimizdir. Çözüme gidene kadar bunu sürdürmemiz gerekiyor” dedi.

TÜRKİYE VE YUNANİSTAN’IN KIBRIS’I DÜŞÜNDÜKLERİ YOK

Tombazos ise, Yunanistan ve Türkiye’nin müzakerelerden çekilmesi yönündeki isteklerini şöyle dile getirdi:

“Onlar garantör ülkeler, tabii onlar mevcut durumda kendi çıkarlarını Kıbrıstan daha çok önemsiyorlar. Geçmişte birçok kez olduğu gibi Türkiye ve Yunanistan Kıbrıs’ı kullanarak kendi sorunlarını çözmeye çalışıyorlar, Kıbrıs’ı düşündükleri yok. Biz siyasetçi değiliz ama insanları tabanda birleştirmek için önemli bir rol oynayabiliriz. Binlerce Kıbrıslı Rum ve Türk, 1 Mayıs’larda bağımsız bölgede bir araya gelip ortak kutluyorlar. Biz sürekli birleşik Kıbrıs konusunu öneriyoruz.”

 

EN SON EKLENENLER