Kılıçdaroğlu: Devletin sırlarını Zarrab’a bakanlar sattı, MİT Erdoğan’a bilgi notu verdi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, devletin gizli bilgilerinin Reza Zarrab’a bakanların sattığını ve 18 Nisan 2013’te MİT’in dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan’a Zarrab’ın faaliyetlerine dair bilgi notu verdiğini iddia etti.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara Arena’da düzenlenen “Eşitlik ve Adalet” etkinliğinde konuştu. Partisinin grup toplantısını burada yapan Kılıçdaroğlu, “Bütün kadınların önünde söz veriyorum, önümüzdeki günlerde grup başkanvekillerime talimatım, yüzde 33 kadın kotasını içeren yasa teklifini sunun. Biz bunu Genel Kurul’a indirdiğimizde kadınlara haber vereceğiz. Kim buna evet diyor, kimler kadınların katılmasını istemiyor. Hep birlikte göreceğiz” dedi.
Vergilerin topluma olan yükünden bahseden Kılıçdaroğlu, “Ama birileri vergi ödememek için her türlü tezgahı koruyor. Emine Akçay, odun almak için vergi öder ama Man Adası’nda şirket kuranlar vergi ödememek için her türlü sahtekarlığı yaparlar. Ben bunun hesabını sormayacak mıyım? Yakut alır, elmas alır vergi yoktur. Ama bir de 12 saat direksiyon sallayan kamyon şoförünü düşünün, dünyanın en ağır vergisini ödüyor. Dünyanın en ağır mazotunu sana satıyorlar. Ama bu beyler vergi ödememek için her türlü numarayı çekiyorlar. Sen ancak gayri millisin” diye konuştu.
AÇIKLANAN BELGELER
Kılıçdaroğlu, 28 Kasım günü açıkladığı belgeler için, “Sıtkı Ayan kimdir, Kazım Öztaş kimdir cevap yok. Gözlerinden öpüyorum seni. Bilmiyorsan söyleyeyim. Oğluna sor, damadına sor, dünürüne sor. Sevgili Erdoğan, doktoru yanına al. Enişten ziya İlgen7in Man adasında şirketi var mı? Enişte, Man Adası’nda niye şirket kursun. Bunları bileceğiz, soracağız. Sermaye nedir? Ak Partili vekil var, Kılıçdaroğlu’nun evi aranmalı ve belgelere el konulmalıdır demiş, korkudan. Sanıyorlar ki benim evimde onların yaptığı sahtekârlık var” şeklinde konuştu.
Kılıçdaroğlu, açıkladığı belgelerin “sahte” olduğu iddiası için de, “Daha belgeyi görmeden sahte ilan ettiler. Bir belgeyi eline al bakalım. Sahtekârlığın ne olduğu siz daha iyi bilirsiniz. Bu memlekete vergi ödememek için her türlü sahtekârlığı yapıyorsunuz, ben bunları bilmez miyim? Ben eski maliyeciyim, mal nasıl götürülür senden daha iyi bilirim. Elini vicdanına koy şunu bir düşün” ifadelerini kullandı.
‘SERVETİNİ MİLLETİN ÖNÜNE KOYAMIYOR’
AKP seçmenine seslenen Kılıçdaroğlu, “Senin 2002’de verdiğin Recep Tayyip Erdoğan, 2017’deki Recep Tayyip Erdoğan mıdır? İstanbul’dan geldi mütevazı bir dairede kaldı. 2017’de milleti tepeden gören, kibrine teslim olan, servet içinde yüzün ve servetinin hesabını milletin önüne koyamayan bir Recep Tayyip Erdoğan var” dedi.
‘SEMİH VE NURİYE’YE DEHAL GÖREVİNE BAŞLATACAKSIN’
Erdoğan’ın yurt dışına çıkan sermaye çevreleri için yaptığı “hain” açıklaması için, şunları söyledi: “Ben sana göstereceğim, çıkışını yasaklayacağım diyorsun. Hani eskiden bunlar geliyordu, şimdi kaçıyorlar. Hiç düşündün mü Recep Tayyip Erdoğan. Çünkü hiç birimizin can ve mal güvenliği yok. Sen yabancı sermayenin Türkiye’ye gelmesini istiyorsan, sermayenin kaçmasını istiyorsan… Bir; Vekilleri serbest bırakacaksın, iki; gazetecileri serbest bırakacaksın, üç; mahkemelerden eline çekeceksin, dört; üniversiteler konuşacak susmayacak, beş; akademisyenler görevine dönecek, altı; Semih ve Nuriye’yi derhal görevlerine başlatacaksın.”
‘30 MİLYAR DOLARLA BÜTÜN SURİYELİLERE EV YAPILIRDI’
Kılıçdaroğlu, Suriyeli mültecilere harcandığı iddia edilen paraya ilişkin de şunları ifade etti: “Sayın Erdoğan çıktı, AFAD eliyle 2.3 milyar dolar, belediye olarak 6 milyar dolar, sivil toplum kuruluşları eliyle 1.2 dolar harcadık. Asıl yardımı milletimiz yaptı diyor. E toplayınca, 20 milyar açık kalıyor. Ya siz 20 milyar dolar harcayan millet duydunuz mu hiç? Hala soruyorum sevgili Erdoğan, gözlerinden öpüyorum seni. Bu 20 milyar doları nerede harcadın, kimin için harcadın. Bu 30 milyar dolarla bütün Suriyelilere prefabrik ev yapılırdı, üstelik 25 milyar dolar kalırdı. Kalanla da Mars’a uzay aracı gönderirdik. Biliyorum bunlar zor, ama her halükarda biz bunların hesabını soracağız.”
‘FAİZCİ TAYYİP’
Kılıçdaroğlu, şunları ekledi: “Millet ne diyor Tayip için biliyor musunuz, ’Faizci Tayyip’ diyorlar. Niçin, en çok parayı fakir fukaradan topladığı parayı faizcilere ödedi. 15 yılda 145 milyar dolar, içerde ödediği para 635 milyar TL. Bu kadar faizi kime ödedin sen. Sanayici, çiftçiye, işçiye mi ödedin sen. Tefeciye ödedin.  Baronlar, karanlık güçler ve siz Kılıçdaroğlu’nu nasıl yok ederiz projesi hazırlıyorlar. İstediğiniz projeyi hazırlayın, Kılıçdaroğlu bu milletin hakkını hukukunu arayacak.”
ABD’de devam eden Reza Zarrab davası üzerinden de hükümete yüklenmeye devam eden Kılıçdaroğlu, “ABD’de bir telaş. En çok da gözünden öptüğüm adam telaşlanıyor. Amerika’ya gitti. Bakanlar gitti, vermiyorlar. Reza Zarrab çok önemlidir diyorlar vermiyor…  ‘Zarrab konuşursa’ diye korkuyorlar, adam sonunda bülbül kesildi. Reza Zarrab sahtekardır, ama devletin sırlarını da parayla alan birisidir. Bakanları elde edebilen birisidir, bakanlara rüşvet veren birisidir. 11 Ekim 2013, Reza Zarrab ile dönemin İçişleri Bakanı Muammer Güler telefonda konuşurlar. MİT beni takip ediyor, söyle takibi durdursunlar diye. Güler’in cevabını aynen okuyorum, ‘Abiciğim, sen hiç o konuda merak etme. Rahat ol. Senin İçişleri Bakanlığı’nda, MİT’te, Maliye’de bir şeyin yok. Bir şey olursa ben senin önüne yatarım’ diyor. Bu beyefendi bakanı elde etmiş, parayla bakana diz çöktürmüş. Devletin sırlarını parayla öğreniyor.”
MİT’İN BİLGİ NOTU
Kılıçdardoğlu, MİT’in 18 Nisan 2013’de dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan’ın önüne, Reza Zarrab’la ilgili 3 sayfalık bir bilgi notu bıraktığını ileri sürdü. Kılıçdaroğlu, bilgi notunda “İran’a yönelik ekonomik ambargoya rağmen İranlı şahısların para transferi gerçekleştirilmesi bağlamında R. Sarraf’ın ABD’de yasaklı ilan edilebileceği, Ebru Gündeş Sarraf ile evliliği nedeniyle kamuoyunun dikkatini üzerine çektiği için Çağlayan ve Güler ile ilişkilerin açığa çıkması halinde bu bilgiler hükümet aleyhine kullanılabilir” şeklinde ifadeler geçtiğini söyledi.
Kılıçdaroğlu,  “17-25 Aralık’tan 9 ay önce gitmiş bu bilgi notu. Bu sahtekarın yaptığı dolandırıcılık, bakanlarına verdiği rüşvet, senin önüne devletin en hassas kurumu tarafından önüne kondu. Sen bu dosyayı kapattın. Sen bunu görmezden geldin. Bu bilgileri kim verdi? Bu bilgilerin tamamını senin hükümetin verdi. Senin hükümetin, Türkiye Cumhuriyeti devletine ihanet etti. Türkiye Cumhuriyeti’nin bütün sırlarını Zarrab’a teslim ettiler, para karşılığında üstelik. 27 Mart 2014’te ben bunu söyledim. Ama o zaman savcılar kulaklarını tıkıyorlardı. Çünkü Zarrab çok sevimli bir adamdı, çok hayırseverdi. Hala rüşvet dağıtıyordu, şimdi uyandılar. Erdoğan diyebilir ki, ‘Reza Zarrab beni kandırdı.’ Tıpkı FETÖ gibi, PKK gibi. Vallahi de billahi de söylüyorum sevgili Erdoğan, Reza Zarrab seni hiç kandırmadı. Tüm olaylardan en başından beri haberin vardı. Beni kandırdı diyorsan yalan söylüyorsun. Çünkü 17-25 Aralık’tan 9 ay önce, devletin en saygın kurumu senin önüne üç sayfa bilgi notu koydu” ifadelerini kullandı.
‘TÜM BUNLARDAN HABERDARDIN’
Kılıçdaroğlu, şunları ifade etti: “Şimdi soruşturmayı yapan savcılara sesleniyorum. Savcı kardeşlerim, sahtekarın peşine biraz geç düştünüz. Soruşturma dosyalarını kapattı başsavcılar. İlk yapacağınız iş, Zarrab dosyasını kapatan hakimleri meslekten atacaksınız. Onlar adalet dağıtmadılar. Bir sahtekarı savundular. Onlar adalet içinde adalet dağıtamazlar. Ona o bilgileri veren bakanları, hükümeti de sorgulayacaksınız. Zarrab’a ben bilgi vermedim. Telefonda konuşmadım. Yan yana gelmedim. Aleyhime yüzlerce dava açtı. Açmazsanız namertsiniz, dedim. Ne oldu? Ben haklı çıktım. Bu devlet sırlarını satmak yeni değil. FETÖ terör örgütüne kozmik odayı açan bunlar değil miydi? Devletin haremini bir terör örgütüne açan bunlar değil miydi? Bu vatana ihanet eden birilerini arıyorsanız, bunların başında Saray’da oturan kişi var. Sen başbakan değil miydin, kimdi bu ülkede başbakan? Tüm bunlardan santim santim haberdardın. Hesabını vereceksin kardeşim. Hesabını 2019’da, sandıkta soracağız.”
Kılıçdaroğlu, Reza Zarrab davasının ABD’de görüşülmesinin kendisini rahatsız ettiğini belirterek, Başbakan Binali Yıldırım’a “Mademki İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı bir soruşturma açtı, gel parlamentoyu toplayalım. Bu lekeyi biz temizleyelim. Bizim ülkemizde rüşvet yiyenlerin suçlandığını ve yargılandığını tüm dünyaya ilan edelim. İran nasıl yaptıysa, biz de aynısını yapalım. Gelin, dosyayı yeniden açalım” diye çağrı yaptı.

EN SON EKLENENLER