Kışanak ve Tuncel’in duruşması görüldü

Görevi gasp edilen, Amed Büyükşehir Belediyesi’nin önceki dönem Eşbaşkanı Gültan Kışanak ve DBP’nin eski Eşbaşkanı Sebahat Tuncel’in duruşması, Malatya 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden görüldü.

Kışanak ve Tuncel, rehin tutuldukları cezaevinden duruşmaya getirildi.

TUNCEL: ÖZEL BİR HUKUK UYGULANIYOR

Tuncel, yargı sisteminin 12 Eylül uygulamalarını aratır derecede olduğunu, kararların siyasi verildiğini ve önceki hakim ile savcıların FETÖ dosyalarından tutuklu olduklarını söyledi.

Yürüttükleri siyasi faaliyetlerin örgüt kurma, yönetme ve propaganda olarak nitelendirildiğine dikkati çeken Tuncel, “İstiklal Mahkemeleri, Devlet Güvenlik Mahkemeleri şimdi de Ağır Ceza Mahkemeleri özel bir hukuk ile karşı karşıyayız. Bu yargılama uluslararası hukuka uygun değil. Tek adam rejiminden bahsediyoruz. Hukuka postmodern bir darbedir. Bu uygulama Hitler döneminde vardı. Hukuk, parlamento, insan hakları hepsi askıya alınıyor. Aykırı olan herkes, aydın, sanatçı, gazeteci, ekolojist, emekçi, akademisyen yargılanıyor” dedi.

‘KÜRT HAREKETİ BÜYÜMEYE DEVAM EDİYOR’

Türkiye’de 25 milyon Kürdün yaşadığını, ekonomik, kültürel, siyasal sorunları olduğunu, Kürt siyasi hareketinin bu sorunları çözmeye aday olduğunu dile getiren Tuncel, “Kürt siyasi hareketi terörize edilip baskı altına alınıyor. Bakın ne oluyor; sürekli büyüyor. Parlamentoda 6 milyon insanı temsil ediyor. Kadın sorununu, çevre sorununu, demokrasi sorununu çözeceğim diyor. Bana biat etmezsen haklarını yok sayarım, olmadı toplama kamplarını andıran cezaevlerinde tutarım deniyor” diye belirtti.

Dünyada bu tarz sorunların federatif ya da özerklik sistemleriyle çözüldüğünü, Osmanlı döneminde de

Kürtlerin, Türkmenlerin özerk yaşadığını anımsatan Tuncel, “Demokratik çözüm ve barış sürecinde demokrasi, insan hak alanı genişledi. Halkların yüzde 80’inden fazlası destekledi. Sorunlar asgariye indi, çözüm yoluna girdi” diye konuştu.

KIŞANAK: ELBETTE KONUŞACAĞIM

Gültan Kışanak, “Elbette ki konuşacağım, elbette ki propaganda yapacağım. Partimin faaliyetlerine katılmam suç teşkil etmez, anayasal haktır” diye belirtti.

İddia makamı, bozma kararına gerekçe olan dosyaların istenerek eklenmesini, suçun mahiyeti kapsamında tutukluluk halinin devam ettirilmesini istedi.

KARAR

Savunma yapan avukatalar, müvekkillerinin siyasetçi olduğunu, yaptıkları siyasi faaliyetlerin örgüt üyeliği ve ya propagandası olarak değerlendirilemeyeceğini, aksine suçlandıkları faaliyet ve konuşmaların siyasetçi kimliklerinin gereği olduğunu belirtip, tahliye talep etti.

Mahkeme heyeti, her iki siyasetçinin tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı 9 Mart 2020 tarihine erteledi.

EN SON EKLENENLER