Kızı ve iki torununu öldüren damadı için en ağır cezayı istedi

Tekirdağ’ın Marmara Ereğlisi ilçesinde yaşayan Hayati Belli (47), 6 Nisan tarihinde eşi Güzel Belli (44) ile eşinin önceki evliliğinden olan çocukları Ardınç (10) ve Arda Edirne’yi (12) eline aldığı sert bir cisimle yaraladıktan sonra boğarak öldürdü.  Öldürdüğü eşi ve üvey çocuklarını, evlerinin bahçesinde bulunan boş eve koyan Hayati Belli, eşinin diğer evliliğinden olan 14 yaşındaki kızı M.Y’yi de kaçırdı.

Hayati Belli, sonrasında ise öldürdüğü eşinin İstanbul’da yaşayan anneannesi Bergüzel Aslan’ın yanında bulunan kendi nüfusuna kayıtlı diğer oğlu O.’ya mesaj atıp, “Oğlum gel arabanı değiştireceğim” dedi. Durumdan şüphelenen O., mesajı anneannesi Bergüzel Aslan’a  gösterir.

Bunun üzerine Hayati Belli’yi arayan Bergüzel Aslan, kızıyla konuşmak ister. Ancak Belli, kızı Güzel Belli’nin Ordu’da olduğunu söyler. Şüpheleri artan Aslan, torunu ve oğlunu alarak kızının Tekirdağ’daki evine gider. Gittiğinde evin boş olduğunu gören Aslan, kızını aramaya başlar. O esnada torununun “anne” sesiyle bahçeye koşan Aslan, kızı ve diğer iki torununun cansız bedenleriyle karşılaşır. Aslan’ın durumu bildirmesi üzerine olay yerine gelen jandarma ekipleri, Hayati Belli’yi aramaya başlar. Belli’nin kullandığı otomobili, Plaka Takip Sistemi’ne (PTS) kaydeden jandarma, Belli’yi Marmara Ereğlisi’nin Dereağzı Mahallesi yakınlarında yakalar.

Yanında bulunan üvey kızı M.Y. de elinden kurtarılır.

Jandarmaya verdiği ifadesinde işlediği cinayetleri itiraf eden Hayati Belli, “Olay günü eşimle saat 01.30 sıralarında tartışmaya başladım. Tartışma kavgaya dönüşmesiyle cinnet geçirdim. Önce iki çocuğu, sonra da eşimi, başlarına vurarak öldürdüm. Daha sonra cesetleri evin bahçesinde bulunan boş eve taşıdım. Sabah M.Y. uyandı. Kendisine annesi ile tartıştığımızı ve iki kardeşini alarak evi terk ettiğini söyledim. Birlikte arabaya binip, gezmeye çıktık” dedi.

Hayati Belli, sorgusunda annesi ve kardeşlerini öldürdüğünü söylediği M.Y.’ye cinsel istismarda bulunduğunu da itiraf etti. M.Y’yi öldürmeyi düşündüğünü ve ardından intihar etmeyi planladığını anlata Belli, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine konuldu. M.Y’nin ise psikologlar eşliğinde ifadesinin alınacağı belirtildi. Öldürülen anne ve çocuklarının cenazeleri aileleri tarafından alınarak defnedildi. Kızı ve 2 torunu öldürülen Bergüzel Aslan, zanlının en ağır cezaya çarptırılmasını istedi.

Kızı Güzel’in önceki iki evliğinden 4 çocuğu olduğunu belirten anne Aslan, torunlarından O’nun kendi yanında kaldığını anlattı. Yanında kalan torununun olay günün sabahı kendi odasına geldiğini aktaran anne Aslan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Hayati torunumun telefonuna mesaj çekmiş. Çocuğa ‘oğlum gel buraya ben arabanı değiştireyim’ demiş. Çocukta fırlayarak benim yanıma geldi. Çocuk korkmuştu. Geldi yanıma ‘Anne Hayati Belli telefon açtı gel buraya arabanı satacağım, arabanı değiştireceğim’ dedi. Araba çocuğun kendi arabasıydı. Bende torunuma ‘oğlum bir annenle konuş, sonra git arabanı götür’ dedim. Çocuk telefon açtı ve annesiyle konuşmak istediğini söyledi. Adam ‘senin annen Ordu’ya gitti’ dedi torunuma. Kendi köyüne yolladığını söylüyor.  Ordu demesiyle benim büyük gelinin fırlaması bir oldu. Şüphelendi.”

Torununun elinden telefonu aldığını ve Hayati Belli ile konuştuğunu sözlerine ekleyen anne Aslan, “Ne oldu Hayati diye sordum. Hayati ‘anne oğlum gelsin ben arabasını değiştireceğim’ dedi. Kızım Güzel ile konuşmak istedim. Konuştuktan sonrada çocuğu yollayacağımı söyledim. Torunuma söylediği gibi bana da Güzel’in Ordu’ya gittiğini söyledi. Tabi anlamadık. Kızım ile konuşmak için ısrar ettim. O da vermedi. Bunun üzerine ben küçük oğlum ve torunum kalktık oraya gittik” dedi.

Kızının bulunduğu eve gittiklerinde ise evin her tarafını aradıklarını dile getiren anne Aslan, “Sağa döndüm, sola döndüm kapı, baca kilitli. Kızımı o büyük evde öldürmüş, tahtalı eve götürmüş. Biz aradık kızımı bulamadık. Kapıyı bacayı kırdım. İçeri girdim kızımın cenazesi yok. Orada biz bulamadık. Ben ve torunum evin etrafını dört döndük. Küçük bir köpek vardı. O köpek kapıyı tırmaladı. Benim torunum gitti kapıyı açtı. Yukarıdaki kattaydım. Çocuk gitti annesini olduğu yerin kapısını açtı. ‘Anneee’ diye bağırdı. Ben ikinci kattan indim aşağıya, baktım torunum annesini almış kucağına. Ben kızımı kucağından alarak yere bıraktım. Diğer iki torunumu da öldürmüş kızımın karnının üstüne bırakmış. Dedim bu üçü öldü annesini kucağına alan torunum ölmesin. Torunumu aldım bir iki tokat vurdum sonra çeşmenin altına soktum. Sonra benim oğlum da geldi. O da başka yeri arıyordu.  Bacısını gördü” diye ifade etti.

Anne Aslan kızını öldüren Hayati Aslan’ın en ağır şekilde cezalandırılmasını isteyerek, “Benim çocuğum gitti. Allah’ım sen bana bir daha acı keder verme. Bu acıyı düşmanıma verme” diye haykırdı.