‘Kızım din dersinde hakaret görüyor’

Gazeteci İsmail Pehlivan Alevi çocuklara yönelik zorunlu din dersi uygulamasına tepki gösterdi. Kızının da din dersine ilişkin yaşadığı mağduriyeti anlatan Pehlivan, zorunlu din dersi uygulamasına son verilmesini istedi.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin zorunlu din dersine ilişkin kararına rağmen Alevi öğrencilere yönelik zorunlu din dersi uygulaması sürüyor. Zorunlu din dersine ilişkin Gazeteci İsmail Pehlivan PİRHA’ya konuştu.

Pehlivan, zorunlu din derslerinin ülkedeki ayrımcılığın, ötekileştirmenin, ayrıştırmanın bir aracı olduğunu söyledi. Sünni olmayan çocukların asimilasyonuna yönelik bir çaba olduğunu ifade eden Pehlivan, bu konuda en çok da Alevi çocuklarının sıkıntı yaşadığını dile getirdi.

CAMİYE GİTMEYİ REDDEDEN KIZINA BASKI

Alevi çocuklarının ailesinde gördüğü inanç ritüelleri ile okulda öğretilen inancın birbiri ile örtüşmediğini söyleyerek, din derslerinin çocuklar üzerinde baskıcı ve ötekileştirici bir nitelik taşıdığını ifade etti. Pehlivan buna örnek olarak ise 12 yaşındaki kızının yaşadıklarını gösterdi:

“Okulun müdür yardımcısı öğrencileri toplayıp camiye götürüyor. Ve camiye götürdüğü her öğrenciye de ödül olarak çikolata veriyormuş. 6. sınıfa giden 12 yaşındaki kızım buna itiraz ettiği için okulda tecrit edilmiş durumda. Öğrenciler ‘sen Alevisin Kızılbaşsın’, ‘siz yıkanmazsınız’, şeklinde üzerine geliyorlardı. Bir Alevi çocuğunun okullarda nasıl zulüm çektiğini görebiliyor musunuz? Bu Türkiye’nin ayıbıdır. Zorunlu din derslerinin eğitim sisteminden çıkarılması gerekiyor.”

“BU MAĞDURİYETE SON VERİLMELİ”

AİHM kararlarına rağmen Türkiye’de zorunlu din dersi uygulamasının devam etmesine de tepki gösteren Pehlivan sözlerini şöyle sürdürdü:

“AİHM kararları ile dersler zorunlu olmayacak, isteyen din derslerine girebilecekti. 70’li yıllardaki öğrencilik yıllarımızda böyleydi. Ve bu kadar çok sorun yaşamıyorduk. Din derslerine girmediğimiz için yanımızdaki sınıf arkadaşlarımız bize hakaret ediyorlardı. ‘Siz dinsizsiniz, allahsızsınız’ diye hakaretlerde bulunuyorlardı. Ama biz o dönemde onu göğüsleyebiliyorduk. Çünkü salt Alevi çocukları değil sünni çocuklar da derslere girmiyordu. Dolayısıyla biz orada kendimizi biraz olsun rahat hissedebiliyorduk. Ama bugün koşullar öyle değil. Bugün çocuklar çok baskı altında ve oldukça zor durumdalar. Bu rahatsızlığa son verilmesi gerekiyor. Türkiye kuruluş felsefesindeki laik demokratik cumhuriyet ilkesine tamamen aykırı faşist bir anlayışla dinci, irticacı bir eğitim sistemiyle devam etmektedir. Ve çocuklarımızı ötekileştirmektedir, ayrıştırmaktadır ve çocuklarımızın moralini bozmaktadır. Çocuklarımız okula gitmemek için çaba sarf ediyor. Orada öğrenciler, sınıf arkadaşları tarafından oldukça rahatsız ediliyorlar. Türkiye Cumhuriyetinin bir an önce bu mağduriyete son vermesini diliyorum ve bunu istiyorum açıkçası.”

PİRHA

EN SON EKLENENLER