‘Krizin maliyeti Kürt halkına yıkılıyor’

Ekonomist Temelli, Türkiye’de yaşanan ekonomik krizin siyasi kaynaklı olduğunu kaydetti. ‘Krizin maliyeti en fazla Kürt halkı ile Türkiye emekçilerinin sırtına yükleniyor’ diyen Temelli, iktidarın Kürt karşıtlığıyla toplumu krize sessiz kalmaya zorladığını kaydetti

Ekonomik krizin bölge illeriyle Türkiye’nin batısı arasında aynı hissedilmediğini belirten HDP Ekonomiden Sorumlu Eşbaşkan Yardımcısı ekonomist Sezai Temelli, “Ekonomideki kötü gidişatın maliyeti en fazla Kürt halkı ile Türkiye emekçilerinin sırtına yükleniyor” dedi. Ekonomide kriz göstergesi olabilecek ne varsa bugün Türkiye ekonomisinde olduğunu belirten Temelli, “Döviz kurlarındaki gelişme, faizlerdeki yükselme, enflasyonunun çift haneye yükselmesi, işsizliğin yüzde 20’lerin üstünde olmasıyla dış ticaret açığının tarihi seviyede oluşu, Türkiye ekonomisinin içinde bulunduğu durumu özetliyor” dedi.

‘Krizin nedeni siyasidir’

Siyasi iktidarın “tekçi rejim” inşa etmek adına ülkenin ekonomik kaynaklarını seferber ettiğine dikkat çeken Temelli, dünyada bu kadar kötüye gitmemesine rağmen Türkiye ekonomisinin kötüye gitmesinin temel sebebinin yönetim ve siyasi kriz olduğunu söyledi. Ekonomideki kötü gidişatın maliyetinin en fazla Kürt halkı ile Türkiye emekçilerinin sırtına yüklendiği tespitini yapan Temelli, “Neden Kürt halkı? Çünkü rejimin ayakta durmasının sağlayabilecek ya da rejimi toplumun belli bir kesiminde meşruiyetini sağlayabilecek bir politik algı, milliyetçi bir hatta oturtulan ve bu milliyetçi hattı giderek derinleşen, giderek dozunu artan bir düşmanlıkla besleyen bir akıl var ortada. Bu siyasi akıl, tüm krizlerin kaynağını yaratıyor. Yani toplumu ikiye bölüyor. Kendine yetecek kadar bir kitle oluşturuyor. Diğer taraftan kamu kaynaklarında borçlanarak elde edilmiş kaynaklar ve halkın biriktirmiş olduğu fonlarla bu alanı besliyor. Yine bu kitlenin desteğini alabilmek için sürekli milliyetçi söylemleri yükseltiyor ve bu söylemin de yükselebilmesi için bir savaş mecrasına ihtiyaç duyuyor. Savaşı da hem içeride hem dışarıda Kürtlere karşı uyguluyor” dedi.

‘Doğuda ayrı batıda ayrı’

Temelli, Türkiye’deki ekonomik krizin bölge illeriyle Türkiye’nin batısı arasında aynı hissedilmediği görüşünde. Bu tespitini de şu sözlerle savundu: “Mesela Kürdün enflasyonu kaçtır? Emekçinin enflasyonu kaçtır? İşsizin enflasyonu kaçtır? Enflasyon dediğiniz hayat pahalılığıdır. O zaman satın alma gücü en fazla kimi etkiliyor. Kim en fazla bunun maliyetine katlanıyor. Buna baktığımızda savaşın mağdurları, Kürt halkı ve emekçileri en başta görüyoruz. En hızla yoksullaşan kesimlerin kadınlar olduğunu görüyoruz, çocukları görüyoruz.” Verilere göre işsizliğin en yüksek olduğu illerin başında Kürt illerinin geldiği bilgisini paylaşan Temelli, buralarda işsizliğin tavan yaptığını söyledi. Temelli, “Hatta bazı Kürt illerinde işsizlik yüzde 40’larda. Üniversiteli işsizlerin oranı yüzde 30’larda. Şunu söyleyebiliriz ki, işsizlik Türkiye’de politik bir tercihtir” dedi.

Şirnex’te 100, İstanbul’da 100 bin

Temelli, “Türkiye’de kişi başına düşen milli gelir 10 bin dolardır. Bu 10 bin dolara kimlerin sahip olduğunu, kimlerin sahip olmadığını hesaplayalım. Şöyle bir örnek vereyim. Eğer araştırma yaparsanız Şırnak’ta kişi başına düşen gelir 300 dolar, İstanbul’un belli yerlerinde kişi başına düşen milli gelir 100 bin dolar olduğunu göreceksiniz. Bazı insanların milyarlarca dolar serveti var. Bu gelir adaletsizliğidir” dedi.

Selman Güzelyüz/MA

EN SON EKLENENLER