Kültürel Miras Fuarı Heritage İstanbul, 23-25 Haziran’da düzenlenecek

Arkeoloji Müzesi’nin bahçesinde, güzel bir rastlantı kurulduğu gün olan 13-14 Haziran’da, 130 küsur yıl sonra, bir basın toplantısında buluştuk, konumuz Kültürel Miras Fuarı Heritage İstanbul.

Pandemi nedeniyle tam dört kez ertelenen fuar, bu kez 23-25 Haziran tarihleri arasında İstanbul’da Lütfü Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda yapılacak inşallah. En son bir yıl önceki mart ayında burada yine bir basın toplantısı için buluştuğumuzda fuar hazırlıklarını konuşmuştuk. Sonra pandemi patladı ve hayatımızda her şey ertelendi. Her şey dijitale yüklendi, dijital ve hibrit fuarlar yapıldı ama fuar demek etkinlik demek, o da canlı olmalı diye anlatıyor, Can Şenel. Heritage İstanbul, Avrupa’nın en büyük kültürel miras fuarlarından biri ve koruma, restorasyon, arkeoloji, müze ve kütüphanecilik sektörlerini 5. kez bir araya getiriyor. Önemli, çünkü üzerinden çok farklı ve çok büyük kültürler gelmiş geçmiş, yaşanmış, ülkemiz bir kültürel miras zengini ama bunu har vurup harman savuruyoruz: Hediye ettiklerimiz, al götür dediklerimiz, elimizden kaçırdıklarımız, çaldırdıklarımız ya da restore ediyoruz derken rezil ettiklerimizden hangi birini saymalı?

İçinde bulunduğumuz Arkeoloji Müzesi’nin Darphane’deki depolarına el konulmasından ve restorasyon ve korunma için bekleyen eserlerin Yeşilköy Havaalanı ve Maltepe gibi müzeden çok uzak yerlere taşınmaya kalkışılması skandalını mı? Hadi iyi şeylerden bahsedelim: Fuara ilgi büyük, şimdiden 3 bini aşkın akreditasyon yapılmış bile. İlber Ortaylı, Murat Tabanlıoğlu, Andrew Cohen, Nezih Başgelen ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu gibi konuşmacıların konferanslarının ilgi çektiği kesin. Ama etkinlikler bununla sınırlı değil tabii. Fuara 36’sı yurtdışından toplam 131 firma katılıyor. İtalya ve Avusturya’nın ülke pavyonlarının yanı sıra Belçika, İsveç ve Nijerya’dan da katılımcılar var. Konferansta 26 oturum, miras bölümünde 21 sohbet ve 8 atölye çalışması yapılacak. Yeni oluşturulan “Kültürel ve doğal mirası izleme platformu” ise çok ilgi çeken yeni bir sivil toplum çalışması. Bir başka fuar çalışması ise Bodrum’da 8-17 Ekim arasında Heritage Halikarnasus adıyla gerçekleşecek.

YAŞAYAN MÜZE

Bize miras marka bölümünün bu yılki onur konuğu Ali Muhiddin Hacı Bekir. 244 yıl boyunca Türk şekerleme mutfağına damga vuran bir marka olarak “yaşayan müze” konsepti ile miras sohbetlerine katılacak. Etkinlik sponsorları arasında bulunan bu marka dışında Komili, TÜRSAB, Kültür AŞ gibi markalar da fuara katkı sunuyor.

İBB ÇALIŞIYOR

Arkeolog Nezih Başgelen, Kültür AŞ Genel Müdürü Murat Abbas, Kültür Varlıkları Daire Başkanı Oktay Özel, Fuar Proje Yöneticisi Osman Murat Akan, Vakıflar Genel Müdürlüğü 1. Bölge Müdürü Hayrullah Çelebi, expo Genel Müdürü Cem Şenel basın toplantısında.

Fuarın tanıtım basın toplantısında arkeolog Nezih Başgelen, İBB Kültür AŞ Genel Müdürü Murat Abbas, İBB Kültür Varlıkları Daire Başkanı Oktay Özel, Heritage proje yaratıcısı ve yöneticisi Osman Murat Akan, Vakıflar Genel Müdürlüğü 1. Bölge Müdürü Hayrullah Çelebi ve Expo Genel Müdürü Cem Şenel faaliyetleriyle ilgili bilgi verdiler. Oktay Özel, İstanbul’un gerçek potansiyelini görünür kılmak için bazen bir kör sokakta bir çeşme restorasyonunda küçük ama İstanbul’un Kara Surları’nda 8 ayrı burçta aynı anda restorasyon gibi büyük işleri, sevgiyle, özenle yaptıklarını anlatırken 7. tepede Bulgur Palas’ın alınmasından Karyağdı Baba Tekkesi’nin restorasyonuna işlerini sıraladı. 1200 yerdeki işleri arasında Kent Müzesi, Tasavvuf Müzesi, Sanat Müzesi çalışmaları ise sürüyormuş. Mülkiyet sorunları yüzünden bakımsız kalan ve çirkin bir görünüm yaratan eserlerin dış restorasyonları projesini ise ayrıca konuşacağız.

İBB Kültür AŞ Genel Müdürü olduğundan beri yeni projelerini merakla beklediğimiz Zorlu PSM’den transfer Murat Abbas ile burada karşılaşmak da güzeldi ve detaylı bir söyleşi yapma sözünü aldık. Onun da azmi, İstanbul’u en çok ziyaret edilen 3 kentten biri yapmaktı ve pandemi bitsin, olacak diyelim! Murat Abbas, bir dahaki Heritage fuarına müzik bölümü eklenmesine ve katkı sağlayacağına da söz verdi.

ÇOK BAŞLILIK

İstanbul Büyükşehir Belediyesi el değiştirdiğinden beri kentin tarihi değerlerinin mülkiyeti de rekabet konusu ve sorun oldu. Galata Kulesi bir gecede, İBB’den adını duymadığımız bir vakfa geçiverdi, İBB’nin Taksim Meydanı yenileme projesi başlamadan hemen önce de Gezi Parkı elinden alındı! Bazı eserler vakıfların mı, Cumhurbaşkanlığı’nın mı, Arkeoloji Müzesi’nin başına gelenlerde olduğu gibi belli değil. Bakıyorsunuz Topkapı Sarayı’ndaki önemli eserler Çamlıca Camii’ne götürülüveriyor? Mimar Sinan Üniversitesi Resim Heykel Müzesi’ndeki resimler Milli Saraylar Resim Müzesi’nde ortaya çıkıveriyor. İşte bunlar hep kültür varlıklarının korunması, sahip çıkılması konusuna giriyor ki basın toplantısının değil, fuardaki çalışmaların soruları olmalı diye sormadıklarımız! Arkeolog Nezih Başgelen Doğan Kuban Hoca’nın bir sözünü hatırlatıyor: “Tarihi eserler komadaki hasta gibidir, ölmemesi için sürekli bakımı gerekir.” Camilerin bağlı olduğu Vakıflar Genel Müdürlüğü 1. Bölge Müdürü Çelebi de Sultanahmet Camii onarımının bir an önce bitirilmesi için 200 kişinin 24 saat aralıksız çalıştığını, kubbede kalem işlerinin bittiğini, 2022’nin ilk çeyreğinde açmayı planladıklarını anlatıyor. Sorumuz üzerine Kariye’de ise sadece vakit namazları sırasında mozaiklerin üzerinin örtüleceği bir sistem olacağını ve diğer zamanlarda ziyaretçilere açık olacağını hatırlatıyor. O küçücük kilisenin hemen yanındaki büyük camiiye rağmen burada namaz kılmanın niye gerekli olduğu sorusu ise sorulmadan havada asılı kalıyor, çünkü muhatabı burada yok!

EN SON EKLENENLER