Londra saldırısını DAİŞ üstlendi

İngiliz Parlamentosu’na çıkan Thames Nehri üstündeki Westminster Köprüsü’nde otomobille sivilleri ezip parlamento önündeki polisi öldüren saldırgan DAİŞ’li çıktı. Başbakan Theresa May, katliamcının İngiltere doğumlu olduğunu açıkladı

İngiltere’nin başkenti Londra’yı kana bulayan saldırıyı DAİŞ üstlendi. Saldırganın daha önce cihadist eğilimleri nedeniyle sorgulandığı açıklandı. Ülkede çeşitli adreslere baskınlar yapılırken, 8 kişi gözaltına alındı.

İngiltere’nin başkenti Londra’da 22 Mart’ta bir saldırgan iş çıkışı saatlerinden önce Parlamento’ya açılan Westminster Köprüsü’nde aracını yayaların üzerine sürdü, sonra parlamento binası dışında bir polisi bıçaklayarak öldürdü. Bir başka polis de saldırganı vurarak öldürdü. Saldırıda biri saldırgan, 2’si sivil 4 kişi öldü, 7’si ağır en az 40 kişi yaralandı. Hayatını kaybeden 4 kişiden birinin kimliği Aysha (Ayşe) Frade olarak açıklandı. 43 yaşındaki öğretmen, mesaisi sonrası 8 ve 11 yaşlarındaki kız çocuklarını okuldan almaya giderken Westminster Köprüsü’nde hayatını kaybetti. Saldırganın aracını üstüne sürdüğü İngiltere doğumlu Frade’nın annesi İspanyol, babası ise Kıbrıs Türkü. Saldırganın Westminster Köprüsü’nde araçla yaraladığı kişilerden üçünün de polis olduğu bildirildi. Köprüde yaralananlar arasında 3 Fransız öğrenci de bulunuyor. Bir kadın da atladığı Thames Nehri’nden sağ olarak çıkarıldı. Saldırı sırasında milletvekilleri Avam Kamarası’nda oturumdaydı ve işsizlik maaşı reformuyla ilgili görüşmenin ardından oylamaya geçilmişti.

Daha önce sorgulanmış

İngiltere Başbakanı Theresa May, perşembe günü May Avam Kamarası’nda yaptığı konuşmada saldırganın İngiltere doğumlu olduğunu açıkladı. May, saldırganın daha önce cihadist anlayışı konusunda sorgulandığını da belirtti. İngiltere Başbakanı Theresa May, dün Londra’daki saldırıyı düzenleyen kişinin İngiltere doğumlu olduğunu ve birkaç yıl önce iç istihbarat servisi MI5 tarafından “radikalleşme” şüphesiyle izlendiğini söyledi. May saldırganın tek başına hareket ettiğini kaydetti. Ülkede çok sayıda adrese baskınlar yapılırken, May ayrıca saldırı sonrası 8 kişinin gözaltına alındığını açıkladı. “Teröristler öfkelerini masum kadın, erkek ve çocuklardan çıkarttı” diyen May, saldırıda yaralananlar arasında 12 İngiliz, Fransız çocuklar, 2 Rumen, 4 Güney Koreli, 1 Alman, 1 Polonyalı, 1 Çinli, 1 Amerikalı ve 2 Yunan olduğunu kaydetti. İkisi ağır 3 polisin de yaralandığını bildiren May, saldırıda ölen polis memurunu da “bir kahraman” olarak nitelendirdi. Gazetecilere konuşurken de “Hastalıklı ve ahlaksız terör saldırısını kınıyorum” diyen May, “Saldırgan İslami ideolojiden etkilenmiş” ifadesini kullandı. Londra Belediye Baştanı Sadiq Khan da, sosyal medyadan bir video mesajı yayınlayarak “terörün Londralıların gözünü hiçbir zaman korkutamayacağını” söyledi.

DAİŞ üstlendi

DAİŞ, kendi yayın organı “Amaq ajansı” üzerinden yaptığı açıklamada, saldırıyı “halifeliğin bir askerinin” düzenlediğini kaydetti.

Öte yandan Fransa’da anketlerde cumhurbaşkanlığı seçiminde birinci çıkacağı endişesi yaratan ırkçı Marine Le Pen’i Avrupa ülkelerinin sınırları kapatması gerektiğini savundu.

Yasak ve tomografi önerisi

Saldırıdan bir gün önce ABD, Türkiye dahil 8 ülkeden, İngiltere ise Türkiye dahil 6 ülkeden uçuşlarda kabin içinde elektronik cihazları yasaklamıştı. İngiltere’de Başbakanlık, 6 ülkeden gelen direkt uçuşlarda kabin içine dizüstü bilgisayar, tablet bilgisayar ve normalden büyük cep telefonlarının alınmasının yasaklandığını açıklamıştı. Bu ülkeler Türkiye, Lübnan, Ürdün, Mısır, Tunus ve Suudi Arabistan idi.

Bu arada Türkiye uçuşlardaki elektronik cihaz yasakları için ABD’li yetkililere el bagajlarını tomografi cihazlarıyla tarayalım teklifi götürdü.

Erdoğan’ın tehdidi

Yasaktan hemen sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan, saldırı günü Anadolu Yayıncılar Derneği üyelerine hitap ederken şunları söyledi: “Türkiye itilecek, kakılacak, onuru ile oynanacak, bakanları kapılardan kovulacak, vatandaşları yerlerde sürüklenecek bir ülke değildir. Dünyanın her yerinde bu yaşananlar çok yakından takip ediliyor. Siz böyle davranmaya devam ederseniz, yarın dünyanın hiçbir yerinde hiçbir Avrupalı, Batılı, güvenle, huzurla sokağa adım atamaz. Bu tehlikeli yolu açarsanız en büyük zararı siz görürsünüz. Türkiye olarak, Avrupa ülkelerini demokrasiye, insan haklarına, özgürlüklere saygılı olmaya davet ediyoruz.”

Bu arada Star gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Nuh Albayrak ve Burhan Kuzu’nun İngiltere’deki saldırıyla ilgili twitlerine, İngiltere Ankara Büyükelçisi Richard Moore, Twitter’da “Kınama yok. Dayanışma yok. Yazık” dedi.

İngiltere’de son yılların saldırıları

7 Temmuz 2005: 3 kişi 7 Temmuz 2005’te sabah saat 09:00’da Londra metrosunun farklı noktalarında üzerlerindeki patlayıcıları infilak ettirdi. Yaklaşık bir saat sonra da dördüncü saldırgan bir otobüste intihar saldırısı düzenledi. Dört saldırıda 52 kişi yaşamını yitirirken, 770 kişi de yaralandı. El Kaide üstlendi.

Lee Rigby cinayeti: 25 yaşındaki bir İngiliz askeri olan Lee Rigby, 22 Mayıs 2013’te Michael Adebolajo ve Michael Adebowale adlı iki kişi tarafından öldürüldü. Saldırganlar Rigby’nin üstüne araba sürmüş, ardından da bıçakla saldırarak Rigby’i öldürmüştü.
Leytonstone İstasyonu: Muhiddin Mire adlı bir taksi şoförü 6 Aralık 2015’te Londra’daki Leytonstone Metro İstasyonu’nda elindeki bıçakla rastgele insanlara saldırdı. Üç kişi yaralandı.

Jo Cox cinayeti: Aşırı sağcı Thomas Mair adlı bir kişi, 16 Haziran 2016’da İşçi Partisi Milletvekili Jo Cox’a silah ve bıçakla saldırdı.

Brexit referandumundan bir hafta önce düzenlenen saldırıda Cox yaşamını yitirdi.

LONDRA

EN SON EKLENENLER