MEB müfredatına Alevilerden tepki: Ötekiler yok

Milli Eğitim Bakanlığı’nın müfredat değişikliğine tepki gösteren DAD Adana Şubesi Eşbaşkanı Zeynel Kete, müfredatta Alevilerin ve öteki kesimlerin olmadığını söyledi.

Demokratik Alevi Derneği (DAD) Adana Şubesi Eşbaşkanı ve Eğitim Sen üyesi Zeynel Kete, Milli Eğitim Bakanlığı’nın müfredat değişikliğini değerlendirdi. AK Parti’nin bugüne kadar en fazla eğitim ve öğretimde değişiklik yaptığını ifade eden Kete, “Gelinen aşamada ideolojik yapılarına uyumlu bir müfredat programı oluşturmakla karşı karşıyayız” diyerek eğitim ve öğretimin durumunu özetledi.

‘EĞİTİM TEKÇİ ZİHNİYETİN YANSIMASIDIR’

Bütün ideolojilerin, felsefelerin ve disiplinlerin kendilerini eğitim yoluyla kurumlaştırdığını aktaran Kete, bu müfredat değişimi ile AK Parti’nin resmi ideolojisini ortaya koyduğunu ve tekçi anlayışının yansımasını olduğunu belirtti. Kete, “Tekçi anlayış çağdaş kavramlarla süslenmiş kabul görmüştür. Uygulama bakımından tekçi çok kültürlülüğü kabul etmeyen tekçi zihniyetin dışavurumudur. Mevcut müfredat değişikliği de bu tekçi zihniyeti; siyasal, ekonomik ve ideolojik hedeflerine uygun hale getirmek içindir. Bunun önce okula yöneldiler. Anaokullarına yöneldiler”

‘ASIL HEDEF KİNDAR NESİL YETİŞTİRMEK’

Eğitim sistemini mevcut haliyle bireyde istendik davranış değişikliği olarak tanımlandığını söyleyen Kete, sistemin neden çocuklara yöneldiğini ise şu sözlerle açıkladı: “Bireyi mekanikleştirip makina gibi düşünüp onları amaca uygun hareket etmeleri için programlar. Bilgi bu amaca uygun verilir. Bilgi iktidarlaştıkça bireyciliği, tekelciliği, kar hırsını, rekabetçiliği, tekçiliği, cinsiyetçiliği son kertede Nemrudi zihniyetlerin elinde eşitsizliği besleyen konumdadır. Anlam ve toplumsallık yüklü bilgiyi örgütlemek zorundayız. Asıl hedef çok kültürlülüğe tahammül etmeyen kindar, dindar ve muhafazakar nesiller yetiştirmek. Aynı zamanda İslamiyet içerisindeki muhalif demokratik çizgiyi de yok etmeye yöneliktir. Yaşatılmak istenilen iktidar İslamı’dır” şeklinde konuştu.

‘OKUL POLİTİK İNŞA MERKEZİ HALİNE GELDİ’

Kete, pedagojik olarak çocukların kendi kültür, inanç ve anadillerinde eğitim ve öğretim gördüklerinde çocukların kültürlerini koruyarak; toplumun demokratikleşmesine katkı sunacağını anlattı. Kete, “Ama gelinen aşamada başlı başına bir ‘toplumsal mühendislik projesi’ vardır. Başlı başına tekçi bir anlayış” dedi. En donanımlı okulların İmam Hatip okullarına çevrildiğini ve inanç istismarı alanı haline geldiğini anlatan Kete, “Tekçi anlayış doğrultusunda okul politik bir inşa merkezi haline gelmektedir. Formel yapılar olan tekçi ulus devletler egemenlik alanlarını, ilişkilerini okulları kendi amaçları doğrultusunda formüle ettiler. Bugün yapılan bundan farklı değildir. Bürokrasi, kolluk gücü eğitim sistemi birçok hükümdarın yapmadığını yapmaktadır” dedi.

‘TOPLUM TEKÇİ ZİHNİYETE UYDURMAK’

Yeni müfredatın hafife alınmaması gerektiğini ifade eden Kete, bu yeni eğitim müfredatı ile devletin yeniden inşasına uygun bir program olduğunu belirtip, “Çerçevesi çizilmiş hedeflenen amaca hizmet eden homojen bir toplum yaratma tasarımını yapan fabrikadır okullar. Program buna hizmet etmektedir. Toplumsal ayrışma toplumsal barışın önünde büyük engel teşkil etmektedir” dedi. İtaat eden insan ve tüketen insan tipi oluşturulmaya çalışıldığını söyleyen Kete, “Tekçi zihniyet eğitim sisteminin merkezine yerleştirilmiştir. Yapılmak istenen demokratik bir eğitimle çok kültürle çok kültürlü alanın topluma uydurulması yerine toplum tekçi zihniyete uydurulmaktadır” şeklinde konuştu.

‘DÜN YAŞANANLAR BUGÜNDE YAŞANIYOR’

Karma eğitim sistemin ortadan kaldırılmaya çalışıldığını belirten Kete, müfredatın karma eğitim sistemine karşı olduğunu söyledi. Yeni müfredat programı ile adım adım neoosmanlıcılık ideolojisinin inşa edildiğini söyleyen Kete, yeni müfredatta Alevilerin ve öteki kesimlerin yer almadığını anlattı. Kete, “Yeni müfredat programında Alevileri, Cemevleri, farklı etnik yapılar, bunların dilleri, HES’ler, trafik, ulaşım, zamlar, kentsel dönüşüm, GDO, işçi ölümleri, iş kazaları, hastalıklar, yeni programda yoktur. Ötekinin değerlerine önem vermeyen ekoloji karşıtı cinsiyet ayrımcı bir programdır. Dün olmayanlar bugünde yoktur. Bizim olmayışımız AKP ile başlamadı. Bu bir sistem sorunudur. Mevzu son derece tarihseldir. Cumhuriyet rejimi ile Osmanlı İmparatorluğu arasında net bir kopuş yoktur. Özellikle tarih, dil ve inanç alanında dün yaşananlar bugünde yaşanıyor” dedi.

‘BİZİ TANIMLAMASINLAR’

“Demokratik bir eğitim modeli yerelden örgütlenmeli” diyen Kete, bilginin toplumsallaştırılmasının esas alınması gerektiğini aktardı. Kete, “Devlet farklılıkları ‘resmi ideoloji’ doğrultusunda tanımlanmamalı merkezi iktidarın eril gücü kendini dayatmamalı. Aleviler olarak bizi tanımlamasınlar; diyoruz. Yok kendini tanımlamış ve cümleden uludur. Alevi anaları, pirleri ve toplumuna danışılmadan rızalık alınmadan yapılan her değişiklik bizim için rehak anlayıştır” dedi.

EN SON EKLENENLER