AKP’nin sınırda çeteci gruplara yaptıkları silah sevkiyatını haberleştirdikleri için hedef alınan gazeteciler Alayumat ve Akman hakkında iddianame hazırlandı. Kabul edilen iddianamede gazeteciler için ‘casusuluk’ iddiasıyla 45’er yıl istendi
İçte ve dışta savaş politikaları ile birlikte, iktidarın topluma dönük sakladığı gerçekleri haber yapan muhalif basına dönük saldırılar sürüyor. Basına dönük operasyonlar kapsamında 14 Temmuz’da “makul şüphe” gerekçesiyle Dîlok’un (Antep) İslahiye ilçesinde gözaltına alınan ve KHK ile kapatılan dihaber muhabirleri Erdoğan Alayumat ve Nuri Akman hakkında iddianame hazırlandı.
45’er yıl istendi
Gazetecilerden Akman 13 günlük gözaltının ardından serbest bırakılırken, Alayumat “casus” iddiasıyla tutuklanmıştı. Gazetecler hakkında hazırlanan iddianamede iki gazeteci için 45’er yıl hapis cezası istendi. Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame Hatay 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilirken, gazeteciler “Devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme” ve “örgüte üye olma” iddiaları ile yargılanacak.
Fezlekeden kopyala yapıştır
Savcılığının polis fezlekesini olduğu gibi kopyalayarak iddianame oluşturduğu görülürken, gazetecilerin yaptıkları bütün haberler, çektikleri fotoğraflar ve muhabir arkadaşları ile yaptıkları whatsapp yazışmaları “delil” olarak gösterildi. İddianamede gazeteciler hakkında toplanan istihbari bilgilere yer verilerek, gazetecilerden Akman’ın hakkında daha önce açılmış soruşturmalara yer verildi.
Üniversite okuduğu iddia edildi
İddianamede çarpıcı olan bir detay ise, ilkokul mezunu olan Alayumat için yer alan istihbarat bilgisinde, üniversite okuduğu yazılması oldu. Bununla da yetinmeyen savcılık, iddiasını şu sözlerle sürdürdü: “Şüphelinin öğrenci yıllarında örgütün gençlik yapılanması içerisinde faaliyet gösterdiği, ilerleyen süreçte de örgütün oluşumuna göre şekillenerek son süreçte PKK/KCK terör örgütünün gençlik/üniversite yapılanması olan YDG-H (DG-H) adı altında örgüt adına faaliyet gösterdiği yönünde istihbari bilgiler elde edilmiştir.” Alayumat ve Akman’ın bilgisayarlarında bulunan “MİT karargâhında gece sevkiyat gündüz eğitim veriliyor” başlıklı haber ve fotoğraflarına geniş yer verilen iddianamede, Alayumat’ın hükümetin “başarılı operasyonlarını” küçük düşürme amacı taşıdığı ve “ajanlık” yaptığı iddia edildi.
Taş ocakları eylem yerleri oldu
Dikkat çekici başka bir detay ise, gazetecilerin çektikleri taş ocakları fotoğraflarının da “suç delili” olarak gösterilmesi oldu. Savcı fotoğraflar için skandal bir yorum yaparak, fotoğrafların PKK’liler tarafından yapılacak eylemlerin ardından saklanılacak yerleri göstermesi için çekildiği iddia edildi.
Amaçları ‘baskı’ oluşturmakmış
İddianamenin değerlendirme kısmında ise, savcı her 2 gazeteci için, “Halk tabanında terör örgütüne desteği yükseltmek, örgütün bölge halkı üzerindeki baskısını arttırmak şeklinde özetlenebilir” diyerek, gazetecilerin takip ettiği tüm eylem ve etkinliklere katıldıklarını, yönlendirdiklerini iddia etti.
Hamdullah Kesen/MA