Paris-Berlin hattında Ukrayna krizini dondurma arayışları sürerken Moskova’ya bir ziyaret de İngiltere’den oldu. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov dün İngiliz mevkidaşı Liz Truss ile bir araya geldi. Truss Moskova’dayken İngiltere Başbakanı Boris Johnson ise Brüksel’de NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile görüştü.
BİN ASKER HAZIRLIĞI
Ziyaretler öncesinde ise İngiltere yönetiminin, Ukrayna’da yaşanacak olası bir insani kriz durumunda bin kadar askere teyakkuzda olma emri verdiği haberi gündeme yansıdı.
Moskova’daki Truss-Lavrov görüşmesi iki ülke arasındaki gerilimi de gözler önüne serdi. Ortak basın toplantısında Lavrov, Ukrayna krizi ile ilgili olarak Minsk anlaşmalarının uygulanması, Rusya’nın Belarus ile birlikte yaptığı askeri tatbikat ve Rusya’nın Batı’dan istediği güvenlik garantilerine ilişkin bilgileri İngiliz mevkidaşına anlattığını belirtti. Batı’daki kaygıların anlaşılmaz olduğunu söyleyen Lavrov, Rus birliklerinin tatbikat sonrasında ülkeye döneceğini savundu.
Rusya’nın Ukrayna’yı “işgal” edeceğine dair iddialarla ilgili olarak Truss ile konuştuğunu ifade eden Lavrov, diyaloğun gidişatından dolayı “hayal kırıklığına” uğradığını belirtti. Lavrov’un, görüşmenin son derece verimsiz geçtiği, “sağır dilsiz” diyaloğunu andırdığı yönündeki çıkışı dikkat çekti. İki ülkenin işbirliği mekanizmalarını yeniden devreye sokacağını umduğunu kaydetti.
İngiliz askerlerinin de Baltık ülkelerinde bulunduğunu kaydeden Lavrov, “Londra’nın kaygılandığı Rus askeri birlikleri kendi topraklarında bulunuyor” dedi.
Öte yandan Lavrov, ABD, İngiltere, Avustralya ve Kanada’nın Ukrayna’daki diplomatların ailelerini ve diplomatlardan bir bölümünü çekmeleri adımı karşısında, kendilerinin de Ukrayna’daki bazı Rus diplomatlarını çekmeyi düşündüklerini duyurdu. Söz konusu anglosakson (İngiliz kökenli) ülkelerin bu şekilde hareket etmesinin kendilerinin birşeyler planlıyor anlamına gelebileceğini söyleyen Lavrov, bu ülkelere, provokasyon imasında bulunmuş oldu.
İngiltere Dışişleri Bakanı Truss ise Lavrov’un görüşmeyi “sağır dilsiz diyaloğuna” benzetmesine işaretle “Görüşmemizde, dilsiz olan kesin ben değildim. İngiltere’nin pozisyonunu aktardım. Rusya’nın Ukrayna’daki eylemlerini engellemek için elimizden geleni yapıyoruz” dedi. Rusya’nın önünde iki seçenek olduğunu, ya NATO’yla diyalog halinde diplomatik yolu seçeceğini ya da şimdi yaptığı gibi, sorunu tırmandırmayı tercih edeceğini belirtti. Ukrayna’ya müdahalenin hem Rusya hem Ukrayna hem de Avrupa güvenliği için felaket olacağı uyarısı da yaptı.
ABD’nin The New York Times gazetesi geçen ay, Ukrayna’daki Rus personelin aileleriyle birlikte Ukrayna’yı terk etmeye hazırlandığını iddia etmiş, bu hem Rus hem de Ukrayna dışişlerince yalanlanmıştı. Rusya ile Ukrayna arasında sekiz yıldan bu yana Donbass sorunu nedeniyle fiilen savaş halinin olmasına rağmen, iki devletin birbirlerinin ülkesindeki diplomatik temsilcilikleri, çalışmayı sürdürüyor.