Murat Meriç Yazdı: Adı Güzel, Muhammed Ali

Murat Meriç BirGün gazetesindeki köşesinde dünya kahramanı Muhammed Ali’yi yazdı. 

 

Bir dönemin kahramanı, Muhammed Ali. Bunun için sebebimiz çok üstelik: Kimi, Müslümanlığından dem vurarak onu benimsiyor, kimi Vietnam savaşı sırasında aldığı tutumdan yola çıkarak onu bu mertebeye koyuyor… Her şey bir yana, bilhassa rengi ve savaş karşıtlığıyla alakalı açıklamaları, onu sahiden kahraman kılıyor. Şu sözlerini, Metin Solmaz hatırlattı: “Ben Amerika’yım. Tanımadığınız yönüyüm onun. Alışın bana. Siyah, özgüvenli, kendinden emin… Benim adım bu, sizin değil. Benim dinim sizin değil. Benim amaçlarım sizin değil. Alışın bana.” Bu kadar net, bu kadar kendisiydi.

“Kelebek gibi kaçar, arı gibi sokar” lafı onun için söylenmişti. Johnny Wakelin, The Kinshasa Band eşliğinde seslendirdiği şarkısında ona “Black Superman” demişti –ki bir dönem diskolarda en çok çalınan şarkılardan biriydi bu. Boksun Elvis’iydi: Bütün dünyada çok popülerdi. Ölümüne kadar öyle kaldı. Bugün kalplerimizde ince bir çizik, bir sızı varsa, bundan.

Millî hislerimizi coşturan ilk beynelmilel sporcu, Muhammed Ali. Bir dönem, Amerika ile saat farkından dolayı bizde sabaha karşı izlenebilen unvan maçları için saatlerini kurup yatanlar olmuş ve “bizden” sayılarak desteklenmiş. Hakkında birden fazla Türkçe plak yapılması, bunun göstergesi. İki türlü plak var: Adındaki Muhammed’den doğru Müslümanlığını öne çıkartanlar ve Ali ismine odaklanarak Alevilik propagandası yapanlar… Üstelik ikinci kısımda yer alan plaklar arasında, tanıtımı Muhammed Ali’nin eline iliştirilmiş Zülfikar’la yapılanlar var!

Geçtiğimiz ay Ağaçkakan Yayınları tarafından basılan yeni kitabım “100 Şarkıda Memleket Tarihi”nin “Dünya Ahvali” bölümünde yer alan maddelerden birinde, Muhammed Ali’nin dünya şampiyonluğu üzerine yapılan plaklardan enteresan olanını anlattım: Rıza Konyalı, bu kutlu şampiyonluğun akabinde yaptığı plağa, boksörün adını vermiş: “Muhammed Ali”. Sözlerini Vahap Kocaman yazmış –ki sonunda, boksöre şahane bir selam çakıyor!

Dönemin hiciv ustalarından Rıza Konyalı, şarkıyı, adını yazmaya gerek duymadığı bir hanım kızımızla birlikte seslendiriyor. Kızımız, coşkulu sesiyle plak boyu övgüler diziyor: “Oy, aslanım Muhammed Ali / İki soldan vurdun, bir sağdan çaktın / Foreman’a güzel ziyafet çektin / Ayağa kalksa öldürecektin / Vuruşta yamansın Muhammed Ali // Şöhretin dünyada yükseldi kat kat / Hasmını bırakma iyi dayak at / Ağzını burnunu birbirine kat / Al kana boyansın Muhammet Ali…”

Sonrasında laf, boksörün Müslümanlığına gidiyor ve farklı bir övgü silsilesi başlıyor: “Kalbinde iman var, kuvvet kolunda / Gerçek Müslümansın Allah yolunda / S(i)por dünyasının bok(u)s dalında / Eşsiz kahramansın Muhammed Ali…” Şarkıdaki din övgüsü bu kadar değil, şu da var: “Sevindirdin bizi, bin yaşa, sağol / Zaten İslam dini en gerçek yol” Dahası, “Türklüğün” kudreti de anılıyor şarkının bir yerinde: “Sende ayrı sır var, ayrı bir tavır / Türk kadar güçlüsün Türk kadar cesur / Elin dert görmesin, vur yiğidim vur / Yorulmaz civansın Muhammed Ali… ” Söz yazarının çaktığı selam, şarkının sonunda: “Yumrukların ışık tuttu dünyaya / İslam bayrağını çektin semaya /…/ Hayranlarındandır Vahap Kocaman / Çünkü Müslümansın Muhammed Ali…”

Aynı hatta yapılmış ikinci plak, Adnan Türközü tarafından seslendirilen, “Vur Muhammed Ali”. Didiklemek istediğim asıl plak ise, bir “solcu” ozan tarafından yapılmış: Ali Taş, “Vur Muhammed Ali Vur” adlı plağında, coştukça coşmuş… Kafası karışık bir ozan, belli. “Vur aslan Ali, vur” diyerek başladığı şarkısını şöyle sürdürüyor: “Öyle vur ki senin elinden zorla şampiyonluğunu alan emperyalist Amerika’nın beynini parçala…” Sonrasında sayıyor: “Müslümanlık için vur, şampiyonluk için, insanlık için, hak için, Allah için…” Avantür Yeşilçam filmlerinin kavga sahnelerinde rastladığımız replikler gibi, birbiri ardına sıralanıyor intikamı alınması gerekenler –ki plak boyu böyle sürüyor bu. O kadar ki, rakibi Foreman’a domuz, ayı gibi sözcüklerle hakaret etmeye kadar götürüyor lafı: “Muhammed Ali’de sarsılmaz iman / Yamandır Ali’nin yumruğu yaman / Nasıl yuvarlandı domuz Foreman / Gavurun beynine vur Ali vur vur / İslamlık şanına vur Ali vur vur // İki sol bir sağla bitirdin işi / Ringe de sığmıyor ayının leşi / Ali’nin yumruğu eyledi şaşı / Kaşının üstüne vur Ali vur vur / Müslümanlar için vur Ali vur vur…”

Plak süresince coşkusu gittikçe kabarıyor Taş’ın: “Dünyaya öğretti neymiş Müslüman / Muhammed Ali’ler ezelden aslan / En büyük sensin Alim dünyaya seslen / Müslümanlık için vur Ali vur vur / İslamın yoluna vur Ali vur vur /…/ Dünya şampiyonu Muhammed Ali / Senin yardımcındır o ulu veli / İsmini sevdiğim Muhammed Ali / Muhammed yoluna vur Ali vur vur / Ali’nin şanıdır vur Ali vur vur / Gavuru cehenneme sür Ali sür sür…”

Ali Taş, şarkının sonunda, Amerika’nın ettiklerine getiriyor lafı; bir yandan da kendinden söz ediyor ve selamı adaşlığı üzerinden çakıyor: “Bu bir Müslümanla gavur savaşı / Faşist ekme dedi bize haşhaşı / Ali Taş’ım Ali kimin adaşı / Ali’nin şanıdır vur Ali vur vur / Gavurun belini kır Ali kır kır…” Şarkının son dizesi mânidar: “Sömürenler için vur Ali vur vur…”

Adına plaklar yapılmış ama attığı hamleler de yakından izlenmiş Muhammed Ali’nin… Hatta yapmadıkları bile gazetelerde yer almış. 22 Aralık 1974 tarihli Okey gazetesindeki bir haberin başlığı, şöyle: “Muhammed Ali plak doldurdu” Okuyalım: “Dünya Ağır Siklet Boks Şampiyonu Muhammed Ali, ’kelebek gibi uçarım, arı gibi sokarım’ şeklindeki ünlü sloganını plak yaptı ve doldurduğu plaktan birer tanesini imzalayıp şimdiye kadar yendiği boksörlere gönderdi.” Gazete, bu şahane asparagasa, Ali’nin sözlerini de eklemiş: “Suratlarını Çarşamba pazarına çevirdiğim boksör kırıntıarı, plaktan sesimi duyarlarken, attığım yumrukları da suratlarında hissedecekler. Ben dünyanın en büyüğü, en yakışıklısı, en güçlüsü ve sesi en güzel olan insanıyım.”

Yukarıda söylenenler bir yana, dünyadaki en şahane insanlardandı Muhammed Ali. Bugün son sözü o söylesin: “Hayal gücü olmayanın kanatları da yoktur.” Böyle bir cümleyi kuran insan, şahane olmaz mı? Giderken kalbimizin ve aklımızın bir tarafını alması, tam da bundan.

EN SON EKLENENLER