NEFRET KURŞUNU

Newroz günü Amed’in orta yerinde gencecik bir insan katledildi. Önce ‘canlı bomba’ yalanını uyduran vali, fotoğraflardaki gerçekle karşılaşınca ‘Böyle olsun istemezdik’ diyor ama cinayetin ‘hareket eden herkesi vur’ kuralının sonucu olduğunu herkes biliyor

Amed Newrozu’nun kutlandığı Newroz Parkı’na girmek istediği sırada üzeri yarı çıplak olmasına rağmen “canlı bomba şüphesiyle” polis tarafından vurularak öldürülen İnönü Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik Bölümü öğrencisi Kemal Kurkut’un öldürülmesine ilişkin önemli bilgilere ulaşıldı. Kurkut’un, Newroz’a katılmak için gece saatlerinde Meletî’den (Malatya) Amed’e geldiği, Newroz’dan sonra birkaç gün burada yaşayan abisi Ferhat Kurkut’un yanında kalmayı düşündüğü öğrenildi.

Polisler direkt ateş etti

Olay günü Newroz alanına giden Kurkut, basın ve protokol görevlilerinin alındığı 04 Nolu girişe yöneldi. Bu sırada girişte sadece polisler, birkaç gazeteci ve tek tük insanlar bulunuyordu. Bu sırada alana alınmayı bekleyen gazeteciler, Kurkut’un onlarca polisin arasında üzeri yarı çıplak, elinde bir bıçak ve su petiyle durduğuna, polislerin ise bu sırada önce havaya, sonra ise Kurkut’a ateş açmasına tanıklık etti. Çok hızlı gelişen olayda, bir polis amirinin, “Silahlarınızı indirin, biber gazınız yok mu? Gaz sıkın” dese de polisler Kurkut’u çoktan vurmuştu. Kurkut, yaklaşık 20 dakika sonra gelen ambulansa bindirildiğinde çoktan hayatını kaybetmişti.

Sağ yakalanabilirdi!

Arama noktasına tek başına gelen Kurkut’un “canlı bomba şüphesi” üzerine vurulduğu iddiası valilik tarafından açıklansa da Kurkut’un çantasının üzerinde bulunmadığı görüldü. Onlarca gazetecinin tanıklık ettiği olayda, polislerin etrafını sardığı Kurkut’u çok rahat biçimde durdurabilecekken, biber gazı veya cop ile etkisiz hale getirebilecekken arkadan ateş edilerek öldürülmesi dikkat çeken bir başka ayrıntı.

Hakaretlere maruz kaldı

Kurkut’un neden bıçakla ve üzeri çıplak biçimde kontrol noktasına geldiği, akıllarda soru işareti olarak kalırken, Kurkut’un polislerle arama sırasında tartıştığı, hakaretlere maruz kaldığı ve sinir krizi geçirdiği öğrenildi. Kurkut’un elindeki bıçağı Newroz alanına yakın bir kasap dükkanından aldığı ortaya çıktı. İsmini vermek istemeyen kasap, olaydan sonra gece yarısı emniyette ifade vermiş. Olay gününü anlatan iş yeri sahibi, sabah 08:00’e doğru dükkanda tek başına olduğu sırada içeriye bir gencin girdiğini, gencin reyon üzerindeki bıçağa alıp kaçmaya çalıştığını anlattı. Kasap, şöyle devam etti: “Arkasını dönüp dükkandan koşarak çıkmak istedi. Ben de ardından dışarı koştum. Gencin koştuğunu gören polisler ‘Ne oldu?’ diye sordu. Ben de gencin bıçağı alıp koştuğunu, kavga etmeye gitmiş olabileceğini belirttim.” Olaya şahit olan bir taksici ise, “Kurkut olduğuna eminim” dediği bir gencin, kavşakta bulunan polislerce köşeye çekildiği ve üzerine bağırıldığını söyledi.

Sinir krizi geçirdi

Kurkut’un abisi Ferhat Kurkut da, giriş kapısı tarafında duran polislerin silah doğrultması üzerine kardeşinin durduğunu ve “Üzerimde bir şey yok” dediğini belirterek, polislerin üzerindeki çanta ve elbiseleri çıkarmasını istemesi üzerine kardeşinin tartışmaya girdiğini, ancak söyleneni de yaptığını anlattı. Kardeşinin üzerinde sadece atletiyle kaldığını, yürüyerek polise yaklaştığını öğrendiklerini anlatan Kurkut, “Polis kardeşimden atletini de çıkarmasını isteyince, ‘Ne var ne, üzerimde ne var?’ diye bağırıyor ve atletini çıkarıp atıyor. Bu esnada da sinir krizi geçirdiği için polise bağırıp, çağırıyor ve koşuyor. Ardından bu olay yaşandı” dedi.

Çantasında kitap çıktı…

Valilik’ten yapılan “çantasında bomba olduğu” şüphesi üzerine vurulduğu açıklamanın aksine Kurkut’un çantasında kitap, defter olduğu öğrenildi. Kurkut’un Amed Newrozu’na gelmek için gece saatlerinde evden ayrıldığını anlatan arkadaşı, “Çantasına birkaç elbise ve kitap ile defterini koyduktan sonra trene yetişmek için evden çıkmış” dedi. İnfazın ardından yolun ortasında duran Kurkut’un çantasını görenler de içinde birkaç kitap ve giysi bulunduğunu aktardı.

‘Silinmesin diye sakladım’

Kurkut’un vurulma anını görüntüleyen dihaber muhabiri Abdurrahman Gök, olay anını anlattı. Gök, güvenlik noktasında beklerken, silah sesine döndüklerini ve bu sırada üstü çıplak bir gencin polis noktasında kendilerine doğru koştuğunu gördüğünü söyledi. Gök olayın ardından, polisin görüntüleri sildireceğini anladığını bu yüzden makinedeki kartı saklayarak görüntüleri kurtardığını söyledi.

Vali: Böyle olsun istemezdik

Kurkut ile ilgili ortaya çıkan görüntüler üzerine gazetecilerin sorularına cevap veren Diyarbakır Valisi Hüseyin Aksoy, “Şahıs elinde bıçak ve çantasında bomba olduğunu söylemiş. Güvenlik güçleri de nevruz kutlamasına katılan vatandaşların güvenliğini düşünerek böyle bir müdahalede bulunmuş. Böyle sonuçlanmasını istemezdik” dedi.

HDP: Saldırı yargısız infazdır

Kurkut’un polis tarafından infaz edilmesine ilişkin konuşan HDP Grup Sözcüsü Osman Baydemir, “Saldırı yargısız infazdır. Takipçisi olmaya devam edeceğiz. Söz konusu canlı bomba şüphesi değil, Newroz’a katılan birine kurşunla kin kusmadır. Bir gencin hayat hakkı elinden alınıyor, yetmiyor cenazesine ve ailesine eziyet ediliyor” dedi. Amed Barosu da olayın takipçisi olacaklarını açıkladı.

‘Kemal neden öldürüldü?’

CHP Milletvekilli Sezgin Tanrıkulu ise, Kurkut’un polis tarafından öldürülmesini Meclis gündemine taşıdı. Tanrıkulu, Başbakan Binali Yıldırım’ın cevaplaması talebiyle verdiği soru önergesinde, “Elinde bir bıçak bulunan Kemal Kurkut, sağ yakalanabilecekken, alandaki yüzlerce polis tarafından etkisiz hale getirilebilecekken neden öldürülmüştür?” diye sordu.

‘Yaşam hakkını elinden aldılar’

İHD Malatya Şubesi, Kurkut ile ilgili dernek binasında basın toplantısı düzenledi. Toplantıda konuşan Şube Başkanı Gönül Öztürkoğlu, Kurkut’un açık biçimde infaz edildiğini kaydederek, “Hiç kimsenin yaşam hakkını elinden alamazsınız. Bu büyük bir suçtur” dedi. Kurkut’un önceki gün Meletî’de (Malatya) defnedilen cenazesine belediye tarafından yapılan muamelenin kabul edilemez olduğunu dile getiren Öztürkoğlu, “Taziye çadırı ve cenaze aracının verilmediğini, cenazenin defnedilecek mezarlığa da sit alanı diye izin verilmediğini söylediler. Bu yapılan zulüm, siyasi hesaplar yüzünden yapıldı” diye konuştu. Kurkut’un sırtından vurulmasını gerektirecek bir durumun olmadığını söyleyen Öztürkoğlu, “Kimsenin şikayetine, bağlı olmaksızın savcılığın soruşturma başlatmasını talep ediyoruz. olayın takipçisi olacağız” diye konuştu.

Nuri Akman / Amed – dihaber

EN SON EKLENENLER