Ödüllü çevirmen Yaşar Avunç, yaşamını yitirdi

Çevirmen Yaşar Avunç, önceki gün 94 yaşında hayatını kaybetti. J.J. Rousseau, Balzac, Jean Genet, Jean Baudrillard gibi isimlerin kitaplarını Türkçeye çeviren Avunç, dün Ümraniye’de bulunan Ihlamur Kuyu Mezarlığı’na defnedildi. Avunç’un cenaze törenine başta ailesi olmak üzere gazetemiz yazarı Ataol Behramoğlu, öykücü Selçuk Bağış gibi isimler de katıldı. Oğlu Mehmet Avunç, babasının edebiyat dünyasında saygın bir noktaya geldiğini, ödüllü bir çevirmen olduğunu söyledi.

Gelini Betül Avunç ise “Ben kayınpederime ustam diyebilirim. İlk çocuk kitabımı yazdığımda ona götürdüm. Çok zor beğenirdi kendisi, oldukça titizdir, çok da katıdır. Ama çok beğenmişti kitabımı, çok mutlu olmuştum. Geçen seneye kadar çeviriye de devam etmişti. Yaşar Baba’nın adı unutulmayacak” ifadelerini kullandı. Dedesinin etkisiyle, bir Frankofon olarak yetişen ve 8-9 senedir Fransa’da yaşayan torunu Peri Avunç da şu ifadeleri kullandı: “Dedemden hep Paris, Fransa hikâyeleri dinlerdik. Üstümüzde emeği çoktur. Telefonda da arada sırada Fransızca konuşurduk. Gurur duyuyoruz. Çok önemli bir isimdi.”

Bursa’da 3 Ağustos 1927 yılında dünyaya gelen Yaşar Avunç, 1951 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Roman ve Fransız Filolojisi Bölümü’nü (Albert Camus üzerine lisans tezi yaparak) bitirdi. Türk bankalarında çalıştı, dış işler müdürlüğü, dış işlerden sorumlu genel müdür yardımcılığı ve yönetim kurulu üyeliği gibi görevleri üstlendi.

ÖDÜL KAZANDI

Emekli olduktan sonra, 1990 yılında çevirmenliğe başladı. Bugüne kadar Fransızcadan Türkçeye otuzun üzerinde roman, deneme, anı kitabı çevirdi. Yabancı dillere çevrilmiş yüzün üzerinde Türk şiiri çevirileri var. İki yıl süreyle Türk Fransız Kültür Derneği Başkanlığı yaptı. Ayrıca Türkiye Yazarlar Sendikası üyesiydi. Çeviri Derneği tarafından kendisine 2008 Çeviri Onur Ödülü verildi.

“GERÇEK BİR BEYEFENDİ, SEÇKİN BİR AYDIN”

Ataol Behramoğlu, usta çevirmenin ardından şu ifadeleri kullandı: “Yaşar Avunç’u ben 1990’lı yıllarda tanıdım. Öncelikle çok zarif, kibar, gerçek bir beyefendi olarak gördüm. Seçkin bir aydın olarak tanıdım, sonra Fransızcadan yaptığı çevirilerle tanıştım. 30 yıllık bu tanışıklığımız süresince de Fransız edebiyatından, modern yazarlardan klasiklere çok sayıda seçkin yapıt çevirmiş, çok çalışkan bir çevirmendi. Benim şiirlerimden de çok sayıda çeviri yapmıştı. Kendisine minnet borcum vardır… Bir eleştirimi de söylemek isterim: Fransız kültürüne ve kültürümüze, dilimize bu kadar çok emek vermiş bir kültür insanının uğurlanışında daha büyük bir katılım beklerdim; özellikle o çevrelerden. Haberlerinin olmaması gibi bir bahane olamaz. Saygıyla, sevgiyle ve minnet duygularıyla uğurladık.”

EN SON EKLENENLER