Öğrencilerden Özgürlükçü Demokrasi’ye destek: Gerekirse duvarlara yazarız

 Özgürlükçü Demokrasi Gazetesi’ne polis baskınıyla el konulmasına tepki gösteren Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencileri, gerekirse duvarlara yazarak da gerçekleri halka ulaştırmaya devam edeceklerini belirtti.

Doğan Medya Grubu’nun Demirören Grubu’na satılması, internet yayınına Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) denetimine alınması ardından dün de Özgürlükçü Demokrasi Gazetesi ve gazetenin basımının yapıldığı Gün Matbaası’na polis baskınıyla el konuldu. Hükümetin Olağanüstü Hal (OHAL) kapsamında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) hayata geçirmeye çalıştığı uygulamalarla tek sesli bir medya oluşturma girişimlerine internet haberciliği yapan gazeteciler ve Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencileri tepki gösterdi.
‘ENGELLEMELER BİZİ DURDURAMAYACAK’
Ege Üniversitesi Gazetecilik Bölümü öğrencisi İlknur Karadeniz, uzun yıllardan bu yana gazeteler ve gazetecilerin baskıyla, sansürle ve tutuklamalarla durdurulmaya çalışıldığını ifade ederek tüm bunlara rağmen özgür basın geleneğinden gelen gazetecilerin mücadele etmeyi sürdürdüğünü söyledi. Özgürlükçü Demokrasi gazetesine dönük saldırıların yeni olmadığını belirten Karadeniz, “Gerçeklerin ve halkın yanında hangi gazete ve gazeteci varsa çeşitli bahanelerle tutuklanarak, katledilerek, tehdit edilerek sesleri kısılmaya çalışılıyor. Ben ve benim gibi birçok gazetecilik öğrencisi bunlara şahit olduğumuz için özellikle bu alanda olmayı seçtik. Bugün bu alanda olmamızın sebeplerinden biri de tabi ki Musa Anter’lerin ve Metin Göktepe’lerin izinde olma isteğimizdir. Onların kalemlerini yerde bırakmak istemeyişimizdir. Bu yüzden bu şekildeki engellemelerle bizi durduramayacaklar. Egemenler dün ve bugün var olduğumuzu sanırım unutuyorlar; ama biz yarınlarda da var olacağız” diye konuştu.
‘BOYUN EĞMEYECEĞİZ’
Özgürlükçü Demokrasi gazetesine kayyum atanmasıyla halkın nefes alacağı alanların kısıtlanmak istendiğini dile getiren Karadeniz, iktidarın gerçekleri saklamak için tüm gücüyle özgür medyaya saldırdığını ifade etti. Doğan Medya Grubu’nun Demirören Grubu’na devredilmesinin de aynı anlama geldiğini belirten Karadeniz, “Yıldırmaya ve yok etmeye çalışıyorlar; ama buna geçit vermeyeceğiz. Aslında bugüne kadar yapmak istedikleri şey, tüm muhalif sesleri yok etmekti ve OHAL de buna zemin hazırlamış oldu” dedi. Gazetecilerin biat etmediğini belirten Karadeniz, “Ne yaparlarsa yapsınlar biz bunlara yine boyun eğmeyeceğiz. Baskı ve sansür uygulanan bütün gazetelerin ve Özgürlükçü Demokrasi gazetesinin yanında olacağız” dedi.
‘GEREKİRSE DUVARLARA YAZARIZ’
Ege Üniversitesi Gazetecilik Bölümü öğrencisi Oğuzhan Özen de, iktidarın içeride ve dışarıda bir savaş başlattığını ifade ederek, Kürt coğrafyasıyla ilgili haber yapan gazetecilerin gözaltına alındığını hatırlattı. Özgürlükçü Demokrasi gazetesine kayyum atanmasını “sindirme operasyonu” olarak tanımlayan Özen, “Sesimizi çıkardığımız, kamuoyu oluşturduğumuz medya kollarına karşı bir operasyondur bu. Biz bu yüzden özgür medyanın susturulamayacağını her zaman söylüyoruz ve söylemeye de devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Yıllardır pek çok gazetecinin tutuklandığını ve birçok gazetenin kapatıldığını hatırlatan Özen, buna rağmen başka yollarla gerçek haberciliğe devam edildiğine dikkat çekti. Özen, “Bugün matbaayı kapatırsınız duvar gazeteciliği yaparız, duvarlara asarız. Haberciliği engellemenin yolu yok, özgürlüğün sonsuzluğu var. Bugüne kadar AKP sarayının baskısına karşı kendimizi anlatacak bir araç bulduk mutlaka ve yine bulacağız. Casuslar devlete çalışır, gazeteciler halka çalışır” dedi.
‘BİR ÇIKIŞ VARDIR’
İnternet haberciliği yapan Hayır Gazetesi muhabiri Sultan Eylem Keleş de, Meclis’ten geçirilen torba yasayla beraber internet üzerinden özgür habercilik ilkesiyle çalışan kurumların engellenmek istendiğini söyledi. Keleş, internet ortamının tüm sansür ve engellemelere rağmen bir şekilde kendi alternatifini ve çıkış yolunu üreteceğine vurgu yaptı. Yurttaşların artık televizyonlardan haber izlemediklerini söyleyen Keleş, haberleri internet üzerinden canlı yayın yapan kurumlardan takip ettiğini belirtti. Keleş, “İnternette her yasak, her baskı kendi alternatifini yaratıyor. Ama bilinmesi gerekiyor ki ne olursa olsun başka bir çıkış kapısı vardır” diye konuştu.
‘GERÇEKLERİ ENGELLEYEMEYECEKLER’ 
direnisteyiz.org editörlerinden İlknur Kavlak ise, sokak eylemleriyle gerçekleri halka ulaştırdıkları dönemleri hatırlattı. “Her zaman karşımızda sermaye vardı” diyen Kavlak, “Gerçekleri engelleyemeyeceklerini bildikleri için bizi engellemeye çalışıyorlar. Biz hiçbir şekilde bu baskılara karşı boyun eğmeyecek, gerçekleri yazmaya, yazanlarla dayanışmaya devam edeceğiz” dedi.

EN SON EKLENENLER