Diyarbakır’da Şahin Öner’i ezerek öldüren zırhlı aracın sürücüsü polis S.K. hakkında 4 yıl sonra görülen dava, aile avukatlarının talebi üzerine ağır ceza mahkemesine gönderilerek, ertelendi.
Diyarbakır’da 10 Şubat 2013 tarihinde merkez Yenişehir ilçesi Şehitlik Semti’nde PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın Türkiye’ye getirilişinin yıldönümü olan 15 Şubat protestosu sırasında Şahin Öner’i ezerek öldüren zırhlı aracın sürücüsü polis S.K. hakkında açılan davanın ilk duruşması Diyarbakır 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Diyarbakır 7’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davaya “Taksirle adam öldürme” suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar hapis istemiyle yargılanan sanık S.K. katılmazken, Öner’in babası Şirin Öner ile İHD Diyarbakır Şube’nin avukatları da hazır bulundu. İddianamenin kabul kararının okunması ardından başlayan duruşmada ilk olarak söz alan Öner’in babası Şirin Öner, oğlunun berberde tıraş olmak için evden çıktığını söyledi. Amcasının kızının kendisini telefonla arayarak, oğluna zırhlı araç çarptığını, karakola götürülerek 40-45 dakika bekletildiğini söylediğini aktaran baba Öner, “O zaman oğlum karakol yerine hastaneye götürülmüş olsaydı şuan durum farklı olurdu” dedi. Baba Öner, “şikâyetçiyim davaya katılmak istiyorum” dedi. Hakim, Öner davaya katılma talebini kabul etti.
POLİSLER ÖNER’E ‘SEN DAHA ÖLMEDİN’ Mİ DİYORDU
Davada tanık olarak dinlenen Levent Çartay, olay günü evinin balkonunda olduğunu belirterek, slogan atan 7-8 kişilik bir gruba 2 zırhlı polis aracının müdahale etmesi üzerine, bu kişilerin kaçarak sokak aralarına dağıldığını aktardı. Bu sırada bir zırhlı polis aracının süratli bir şekilde sokağa girdiğini ifade eden Çartay, “Araç çok hızlı gediyordu. Neredeyse karşı duvara çarpacaktı. Zırhlı araca 5 metre kadar uzaklıkta olan Şahin Öner, ellerini havaya kaldırarak, teslim olma pozisyonunda durdu. Bu sırada araç durabilirdi ama durmadı çocuğu ezdi. Araç hızını kesmeden çocuğun göğsüne çarptı. Yerde 5 metre kadar sürükledi. Daha sonra araç durmadan gitti. Diğer çocukları kovaladı. Ardından başka bir zırhlı araç geldi. Yerde yatan Öner’in yanına gittiler. Araçtan inen polisler ona küfürler ederek, ‘Sen daha ölmedin mi” dediklerini duydum. Polislerden biri amirini arayarak, elinde ses bombasının patladığını söyledi. Benim gördüğüm kadarıyla üzerinde materyal yoktu. Daha sonra yanında 5 dakika beklediler. Karşı binadan bir yurttaş bağırarak, ‘Daha ne bekliyorsunuz. Çocuğu hastaneye götürün’ dedi. Öner’in yanındaki polisler de ona ‘gel sen götür’ diyerek, küfür ettiler. Daha sonra Öner’i onu tekme ve yumruk atıp küfürler ederek zırhlı araca bindirdiler. Öner’i aracın içine fırlattılar ve götürdüler” diye kaydetti.
‘CEZASIZLIK POLİTİKASI UYGULANIYOR’
Tanık ifadesi ardından söz alan Öner ailesinin avukatı ve İHD Diyarbakır Şube yöneticisi Abdullah Zeytun, tanık ifadeleri, adli tıp raporları ve dava dosyası kapsamındaki bütün deliller dikkate alındığında sanık polis memurunun “Taksirle adam öldürme” suçundan değil “kasten adam öldürme” suçundan yargılanması gerektiğini vurguladı. Zeytun, bu nedenle yargılamanın Asliye Ceza Mahkemesi’nde değil Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmesi gerektiğine işaret ederek, yargılamaya yapan mahkemenin dava dosyasını görevsizlikle ağır ceza mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini talep etti. Ardından söz alan avukat Rehşan Bataray da, faili güvenlik güçleri olan davalarda cezasızlık politikası uygulandığını ifade ederek, iddianameyi hazırlayan savcının failleri korumaya çalıştığını söyledi. Bataray, sadece zırhlı araç sürücüsünün değil diğer araçlarda bulanan ve Öner’i hastane yerine karakola götüren polislerin yargılanması gerektiğini vurguladı.
Yapılan savunmaların ardından ara kararını açıklayan hakim, sanık polis memuru S.K. hakkında “Taksirle adam öldürme” suçunun açılan davada, sanığın eyleminin TCK’nin ilgili maddelerinde belirtilen “Kasten adam öldürme” suçunu oluşturabileceği kanaatine varıldığını belirtti. Hakim, delillerin takdiri, değerlendirme yetki ve görevinin üst dereceli ağır ceza mahkemesine ait olduğuna hükmederek, dava dosyası için görevsizlik kararı vererek, ağır ceza mahkemesine gönderilmesine karar verdi.
Ağır Ceza Mahkemesi görevsizlik kararıyla gönderilen dava dosyasını kabul etmesi durumunda sanık ağır ceza mahkemesinde yargılanacak. Ağır Ceza Mahkemesi bu dosyayı kabul etmez ise dava dosyası uyuşmazlık gerekçesiyle Yargıtay’a gidecek.