Küçük bir marangozda yıllarca ahşaplara biçim vererek geçimini sağlayan ahşap oymacısı Ayhan Güzel, mesleğinin yok olmaması için çabalıyor.
Mersin’in Akdeniz ilçesine bağlı Kiremithane Mahallesi’nde bulunan küçük bir marangozda yıllarca odunlara elleriyle biçim veren Ayhan Güzel (49) adlı yurttaş, birbirinden güzel sandalye, masa, dolap ve daha birçok eşyayı yapıp, satarak hem geçimini sağlıyor hem de yaptığı mesleği gelecek nesillere taşıyor. 37 yıldır oymacılık yaptığını dile getiren Güzel, Kendi mesleğinin ustalarının artık yok denecek kadar az olduğunu ama bu işi öğrenmek isteyenlere her türlü desteği vereceğini dile getirdi.
ESKİ USTALAR YOK DENECEK KADAR AZ
Henüz 12 yaşında iken okul döneminde merakından ve meslek sahibi olmak için çırak olarak marangoz ustalarının yanlarında çalıştığını ifade eden Güzel, meslek sahibi olabilmek için sermayesi olmayan oymacılık ve marangoz ustalarının yanlarında çalışmaya başladığını söyledi. Güzel, “Para kazanmak için bu işi öğrenmeye çalışıyordum fakat daha sonra ise artık bir meslek aşkı olarak görmeye başladım. İlk başlarda zımpara yaparak odunlara şekil veriyordum, daha sonra gitgide işi kavradım. Bu işi öğrenip dükkân açacaktım. Zaten sadece el emeği geçerliydi bu dükkânı açmak için çok fazla para gerekmiyordu” dedi.
Oymacılık işine eskisi gibi rağbetin olmadığını belirten Güzel, “Eskisi gibi sipariş almıyorum. Daha çok evlere gidip ahşap malzemeler yapıyorum. Ama hala bu el sanatlarına ilgisi olanlar var, isteyen oluyor. Bu işi severek yapıyorum zaten sevmezsem yapamam” dedi.
MAKİNELER KABASINI ALIYOR
Sevgiyle ahşaplara biçim verdiğini ve yaptığı işi zevk alarak yaptığını anlatan Güzel, “Çok emek sarf ediyorum. Örneğin sadece bir sandalyeye şekil vermem, ardından onu boyayıp bitirmem 15 günümü alıyor. Tek bir sandalyenin maliyeti el emeği ile beraber yaklaşık bir buçuk milyar. Tabi bunu yaparken içinde günlük yevmiyem, masrafım da var. Bunlar el emeği, göz nuru olduğu için pahalı olabilir. Unutmayın bu sandalyeyi mağazaya götürsem yaklaşık 4 bin TL isterler” dedi. Makinelerin bu tür ürünleri yaptığını fakat her modelini üretemediğini ve detaya giremediğini dile getiren Güzel, “Makinalar yarım santimlik bir oymaya kadar yapıyor yeteri kadar kavis veremiyor. Makine sadece kabasını alıyor. Yani yine iş bize düşüyor. Ben yapacağım ürünü önce çizip ondan sonra yapıyorum. Tüm eser bana ait” dedi.
‘MESLEĞİM YOK OLSUN İSTEMİYORUM’
Güzel, Halk Eğitim Merkezi’nden kendisine öğretmenlik teklifi geldiğini fakat çalışmak zorunda kaldığını, bundan kaynaklı da gidemediğini söyledi. Mesleğin yok olmaması için uygun şartlarda elinden geldiğince destek vereceğini belirten Güzel, “Bu mesleğin yok olmasını istemiyorum” dedi.