AKP hükümeti, patronlara, inşaat firmalarına ve yandaşlarına verdiği desteğin faturasını esnafa kesiyor. İçişleri Bakanlığın tarafından geçtiğimiz günlerde valiliklere gönderilen genelgede pazarlarda giyim, oyuncak vb. zaruri olmayan ihtiyaç malzemelerinin satışı kısıtladı. Tarıma verilmemesi ve yatırım yapılmaması da semt pazarlarında pahalılığa neden oluyor. 1 kilo çilek 10, domates 8, biber ise 4,5 TL. İnsanlar pahalılıktan şikayetçi, pazar esnafı ise mevcut politikalardan.
Bağcılar’da bulunan bir semt pazarında virüsün etkilerinin pazara nasıl yansıdığını pazarcı esnaflara sorduk.
HERKESE BORÇLANDIM
Meyve tezgahı bulunan Arif Göçer, son iki aydır yaşadığı sorunları şöyle anlatıyor: “Belimizi doğrultamıyoruz. Halden alıyoruz pahalı, tezgah fiyatları pahalı. Zaten ben haftada dört gün tezgah açıyorum. İkisi çöp oldu. Cumartesi, Pazar sokağa çıkma yasağı var. Bu süreç başladığından beri 50 bin TL zararım var. Halde herkese borçlandım. Bana ürün vermeseler ne yapacağım? Başka çözümler bulunabilirdi.”
AKŞAMA KADAR BEŞ LEĞEN SATAMIYORUZ
Zücaciye tezgahı olan İsmet B. de, söz konusu yürürlükten haberinin olmadığını söyleyerek başlıyor konuşmasına: “Zaten benim sattıklarımı bir aile iki ayda bir alıyor. Leğendir, fırçadır, kap kacaktır satıyorum ben. Bu virüs başladığı günden beri bazen akşama kadar 5 tane bile satamıyorum. Hükümet büyük patronlara verdiği desteği bize verseydi, biz de şu psikolojiden kurtulsaydık. Yasak geliyor yine. Ben ne yapacağım şimdi? Benim işim bu. Dükkanım yok ki. Gelip pazarda satıyorum. Arabamla sokakta satsam zabıta ceza kesiyor.”
HAYAT PAHALIYKEN EVDE KALINMIYOR
Pazar alışverişi yapan Aslıhan Eren ise, tezgahtaki fiyatlandırmaları gösterip, “Bu esnafların suçu değil. Adam ne yapsın, ancak kendisini kurtarmaya bakıyor. 1 kilo çilek 10 TL olur mu? 100 liraya 4 kişilik bir aile için alışveriş yapamıyorum. Hayat bu kadar pahalıyken bir de evde kal diyorlar. Çalışmasak ne yapacağız? Bu esnaflar için bir an önce çözüm bulmalılar” diyor.