Alevi Bektaşi İnanç Kurulu’nun geçtiğimiz hafta gerçekleştirdiği Kıbrıs ziyaretini ve inanç kurulunun faaliyetlerini Alevi Bektaşi İnanç Kurulu Genel Sekteri Celal Fırat değerlendirdi. Fırat, “Herkes kendi dilini, rengini, ahengini inanç kurulunda dilendirebilme” dedi.
Fırat, Alevi Bektaşi İnanç Kurulu çok iyi çalışmalar yürüttüğünü belirterek, “Türkiye’de inanç açısından önemli bir yol açmıştır. Türkiye’de inanç açısından önemli derece bir yozlaşma vardı. İnanç kurulu bu açıdan kısa bir süre olmasına rağmen iyi bir yol aldı” dedi.
İnanç kurulunun İzmir Buca’da, Mersin’de ve Ankara’da toplantılar gerçekleştiğini belirten Fırat, “Bizim gözlemlediğimiz inanç konusunda büyük sıkıntılar vardı. Kurumlar eksininde biz kesinlikle tek tipleştirmeye karşıyız. Herkes kendi dilini, rengini, ahengini dilendirebilme. Fakat kurumların ortak dil kullanmasının yanındayız. İnanç kurulu önümüzdeki yıl yapacağı genel kurul ile bütün pirlerin, ocakların kendi ifade edebileceği bir mekanizme olacak. Sadece ocakların değil, babaların, anaların bu çerçevede yer bulmasını gerekiyor” şeklinde konuştu.
“KIBRIS’TAKİ KURUMLAR ORTAK HAREKET ETMELİ”
Kıbrıs’a yapılan ziyareti değerlendiren Fırat, Kıbras’ta düzenelen etkinliği Kıbrıs PSAKD ve Kıbrıs AKM organize ettiğini aktararak, “Burada çok iyi bir cem gerçekleştirildi. Fakat bir spor salonunda yapıldı. Şuanda içinde bulunduğumuz yeni bir cemevi inşaatı fakat çok büyük bir alan üzerine kurulmuş. Bu cemevinin yapımını ortaklaştırmak gerekiyor. Bizim temennimizde buradaki kurumların ortak hareket etmesidir.”
“ÇALIŞMALARIMIZ YOĞUNLAŞACAK”
Türkiye’de olduğu gibi inanç kurulu yurtdışında da alan yaratmak için çalışmalar sürdürdüğünü ifade eden Fırat, Kıbrıs’ta bundan sonra Alevilerin hizmet yürüteceği bir yer olacağını belirterek, “Biz Kıbrıs’ta toplantılar gerçekleştirdik. Bu toplantılarda asimilasyonu ve yozlaşmayı konuştuk. Bence bu çok önemlidir. Bundan sonra Türkiye’nin birçok bölgesinde çalışmalarımız yoğunlaşacak. Önümüzdeki günlerde yoğun programlarımız var.” dedi.
Fırat Kıbrıs’a yapılan geziyi değerlendirirken açlık grevlerinde değinerek, Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın direnişini desteklediklerini belirti.