Pir Eren Yıldırım : Biz Ali’nin Alevisiyiz

Hacı Bektaş’ta yayınlanan deklarasyona yönelik eleştiriler devam ediyor. Alevi Bektaşi İnanç Kurulu Eğitim Sekreteri Pir Eren Yıldırım sosyal medya hesabından yayınladığı yazıyla “Ali’siz Aleviyim diyenlere” başlıklı yazıyla deklarasyonu eleştirdi. Yıldırım “Biz Ali’nin Alevisiyiz” dedi.

Pir Eren Yıldırım yazısında ulu ozanların deyişlerine yer verirken deklarasyonu, ” Şunu açık ve net belirtmemiz gerekir ki: Biz Ali’nin Alevileriyiz. Ali Aleviliğin varlık sebebidir. Bizim Aleviliğimiz Ali’dendir. Her insan doğal olarak herhangi bir inancın içine doğmaktadır. Pek tabiidir ki mensup olduğu ailenin ve toplumunun inancını yaşamak zorunda kalır. Ama belli bir zaman sonra kişi inancını sorgular ve de inancına ters düşebilir. Dolayısıyla, inancını değiştirebildiği gibi inançsızlığıda seçebilir, Tanrı tanımazlık gibi, buna da ateist denir ki, o kişinin veya kişilerin artık Tanrı inancı yoktur. Keza, o kişi veya kişilerin bir din olgusu olmadığı gibi artık ben aleviyim hanifiyim veya hıristiyanım deme hakkı yoktur, çünkü inancı red etmiştir. Ama bakıyoruz da ecdatları alevi olan ama ikrarından dönüp inkârı seçenlerin dönüpte Aleviliği kendi inançsızlığı üzerinden tarif etmeleri
Tabiî ki gaflettir, delalettir ve ihanettir. Bazen de Alevilik bir yaşam biçimidir, bir kültürdür savlarıyla Aleviliğin inanç boyutunu yok sayma gafletinde olanları da görüyoruz.
Şunu açık yüreklilikle söylemek gerekir ki her milletin bir yaşam biçimi bir kültürü vardır. Bu sadece Aleviye münhasır bir özellik değildir. Aleviliği sadece kültür düzeyinde değerlendirmek tabiî ki doğru değildir, evet bizim mükemmel bir şiir edebiyatı ve kültürümüz vardır. Ancak bizim kültürümüz inanç motiflidir. Bizim kültürümüzün temel taşları aşığı sadıkların nefesleri, şiirleri, deyişleri, semahları ile vücut bulmuştur. Hangi alevi aşığı, ozanı, veya şairi Alisiz irfan açmıştır Allah aşkına? Resmin bütününe bakmak gerekir. Gönlü Hak’ta olmayanların Aleviliği tanımlamaya, kendince kurgulamaya ve de Aleviyim demeye haklarının olmadığını düşünüyorum. İşin gerçeği inanmak ve ya inanmamaktadır.
Bakınız Pir Sultan Abdal Dinimizi ve Erkân’ımızı nasıl tarif ediyor.
Muhammed dinidir bizim dinimiz
Tarikât altında geçer yolumuz
Cibril-i Emin dir hem rehberimiz
Biz müminiz mürşidimiz Ali dir”  şeklinde tepki gösterdi.

“Ali; Allah’ın yaratma gayesindeki insan; meleklerin secde ettiği Âdem, Allah’ın verdiği renk, Allah’ın ipi, Allah’a giden yol, Allah ile kavuşma noktası” diyen Yıldırım, ” Ali, kıyamete kadar tüm yol ayrımlarında, sapmalarda, renk solmalarında çaredir, hidayet edendir. Ali insan gerçeğinin, değerlerinin, bigilerinin cevheri ve hakkın kendisidir. İşte bu Ali’yi tanımaya, anlamaya, sahiplenmeye, izlemeye, tabi olmaya çalışmak; O,na âşık olmak; aklı, yaşantıyı o aşk ile yönlendirmek ALEVİLİK’tir. Başka tanımlar, anımlar, konumlar adı üstünde başkadır. Alevilikle ilgisi olamaz; olsa olsa geçmiş dönem dinsel sapmaların esiri olanların ve yaşayış bozukluğuna kapılmışların inatlarının ya da yabancı ellerdeki iplere asılı kuklaların ürünüdür. Alevi olmak kolay değil. Aleviliği taşıyamayanlar, Aleviliği basite indirgemeye çabalamaktadırlar. Alevilik; İkrar imanı, edeb erkân’ı gerektirmektedir. Kendinde olmayan bu yüce değerleri sahiplenmek ve de kendini alevi zannetmek zavallılıktır” dedi.

EN SON EKLENENLER