Prof. Hamzaoğlu gözaltına alınmadan önce konuştu: Bu müdahaleler motivasyonumuzu arttırır

İzmir ve İstanbul’un 22 ilçesinde Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) büyük kongresine 3 gün kala çok sayıda HDP ve HDK yöneticisi ve üyesinin evine baskın yapıldı. Operasyon kapsamında İstanbul’da 31 kişi, İzmir’de ise 42 kişi gözaltına alındı. Onlarca kişi hakkında da gözaltı kararı var. Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul İl Eşbaşkanı Esengül Demir, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüleri Gülistan Kılıç Koçyiğit ve gece gözaltında alınan Onur Hamzaoğlu, son süreçte ve son olarak 11 Şubat kongresi öncesi HDP ve beraberindeki siyasi oluşumların çalışanlarına dönük başlatılan gözaltı furyasına tepki gösterdi.

İstanbul’daki gözaltı operasyonlarına ilişkin Mezopotamya Ajansı’na (MA) değerlendirmelerde bulunan ve gece evine baskın yapılarak kendisi de gözaltına alınan HDK Eş Sözcüsü Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu, HDP’nin tüm kısıtlılıklara, baskı ve şiddete rağmen Türkiye’nin öncü partisi konumunda olduğunu söyledi. Hamzaoğlu, hem HDP hem de HDK’ye dönük göz altıların 11 Şubat’ta yapılacak kongre öncesine denk gelmesinin tesadüfi olmadığını belirterek, “Bununla içerik olarak yapmaları mümkün değil ama katılımcı sayısı itibariyle cılız bir kongreye dönüştürme hedefi taşıdıklarını özellikle söylemek mümkün. HDK olarak yıllar önce içimizden çıkmış bir partinin bu sürecine destek vermek gibi bir sorumluluğumuz var. Bizim yöneticilerimizin de içinde bulunduğu gözaltı süreci de benzer bir ilişki ile değerlendirilebilir. Hep beraber ayakta kalmaya, günlük olarak işlerimizi aksatmadan işlerimizi yerine getirmeye büro faaliyetleri de dahil hiçbir şekilde ertelemeye mahal vermeden devam ediyoruz. Bu tür müdahaleler motivasyonumuzu arttırır sadece. Aldığımız motivasyonla da kongreye gideceğiz” diyerek tepki gösterdi.

İzmir Menemen’deki evine baskın yapılan ve hakkında gözaltı kararı bulunan HDK Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit de operasyondan hemen önce Mezopotamya Ajansı’na konuştu. HDP ve HDK’nin yürüttükleri çalışmalardan kaynaklı fazlasıyla hedef alındığını belirten Koçyiğit, “Tek sesli bir toplum yaratılmak isteniyor. Yeni bir döneme girmemiz itibariyle Efrin meselesi içeride buna karşı gelişen tepkilerin kendisi, savaş karşıtı cephenin gün geçtikçe genişlemesi meselesine karşı bir önlem almak istenildiğini düşünüyorum. Bunun en sıcak dinamik odağında olan HDP’nin kriminalize edilerek işlevsizleştirilmek gibi amacı var hükümetin. Türkiye tarihini parti kapatma tarihi olarak niteliyoruz. Partiyi kapatmadan çalışanlarını, milletvekillerini yöneticilerini cezaevine koyarak, her gün adli kontrollere tabi tutarak işlemez ve çalışamaz hale getirmek gibi yaklaşımları var. Yine Meclis’ten HDP grubunu düşürmeye dönük de bir yaklaşım olduğunu görebiliyoruz. HDP’yi bir şekilde Meclis’ten de tasfiye etmek isteniyor. İşlemeyen bir parti haline getirilmeye çalışılıyor. Bununla da halkın bir şekilde HDP’den, çalışanlarından, HDK’den korkarak toplum ve halk arasında bir bent örülmeye ve mesafe konulmaya çalışılıyor” dedi.

Tüm sindirme politikalarına rağmen halkın partilerini ciddi bir şekilde sahiplendiğine vurgu yapan Koçyiğit, “11 Şubat’ın aslında böyle görkemli bir sahiplenmeye dönüşmesinden korkuyorlar. O görkemli buluşmayı engellemek için de öncesinden eş zamanlı operasyonlar başlattılar. Bütün bu çabaların beyhude olduğunu bilmeleri gerekiyor. Bugün Türkiye’nin HDK ve HDP perspektifine ihtiyacı var. Taşın altına elimizi koyuyoruz. Bütün arkadaşlarımız bu noktada emek veren arkadaşlardır. Her birinin yaptıkları Türkiye’nin demokratikleşme ve özgürleşmesi ve bu ülkede kalıcı barışın sağlanmasına dönük faaliyetlerdir. Bu noktada arkadaşlarımıza kefiliz. Bu algı operasyonları da HDK’yi geriletmeye yetmeyecektir” diye konuştu.

HDP İstanbul İl Eşbaşkanı Esengül Demir de gözaltılara tepki göstererek, “Bu gözaltı ve tutuklamaların son dönem HDP kongre çalışmalarının kesintiye uğratılması, kongrenin başarısız geçmesi için yapıldığının farkındayız. Kongreye güçlü katılımımız bütün bu saldırılara en iyi cevabımız olur. Kitlenin demoralize olmasına izin vermeden çalışmalara ara vermeden devam ediyoruz” dedi.

HDP’nin yürütmek istediği siyasete de saldırıların arttığına vurgu yapan Demir, bunun yaşanan Efrin saldırısından bağımsız olmadığını söyledi. Demir, “Gözaltılar aynı zamanda savaş karşıtları ve sahada HDP’nin çalışıyor olmasını göstermemek adına bilinçli özel bir uygulama. Savaşın karşısında farklı görüş ifade eden, sözünü söyleyen, hükümetin politikalarını desteklemeyen ve onun karşısında söz kurabilecek herkesi de burada baskı altına alarak sahadan çekme uygulamasına tabi tutuyor. Biliyorsunuz ‘savaşa ilişkin toplumun her kesiminden onay aldım’ mesajı veriliyor. Kurumlardan tutun tek tek bireylere kadar… Oradan farklı bir sesin çıkışı kurguyu bozacaktır. Özellikle de HDP’ye bu son dönemdeki yönelimler bu nedenle yapılıyor” diye belirtti.

Tüm baskı sürecine karşılık çalışmalarına devam edeceklerini belirten Demir, “Bunun için de örgütlü mücadele şart. Her gittiğimiz yerde de bunu ifade ediyoruz. HDP ve bileşenleri olarak buradan güçlü bir çıkışla cevap vermemiz lazım. Kongre bir adımı, kongreden sonra da kesintisiz devam edecek olan mücadele hattıdır” mesajı verdi.