Rant uğruna deniz ekosistemi ve toprak kimliği değiştiriliyor

Konyaaltı’nda “kaçak” bir şekilde hayata geçirilmeye başlanan Boğaçayı Projesi’yle 120 kuş türünün barınma ve balıkların yumurtlama alanı ranta kurban ediliyor. Prof. Dr. Beyza Üstün, çalışmanın yasadışı olduğunu ve sadece halk müdahalesi ile durdurulabileceğini söyledi.

Antalya kent merkezinin elde kalan son sulak alanı olarak kabul edilen Konyaaltı’ndaki Boğaçayı Deltası ve çevresi, AK Partili Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin “Çılgın Proje” adı altında ranta açılmak isteniyor. Bölge 120 kuş türüne ve yüzlerce balık türüne ev sahipliği yapmasının yanı sıra deniz canlılarının yumurtlama alanı olarak ender bölgeler arasında bulunuyor.

Bölgede yapılmak istenen ancak ortada olmayan proje, AK Partili Belediye Başkanı Menderes Türel tarafından 2014 yılında ortaya atıldı. İlk günden bu yana bölge halkı ile çevrecilerin yoğun tepkisini çeken projeye ile Boğaçayı Deresi’nin deniz ile birleştiği noktadan itibaren kent içine doğru geniş bir marina yapılacağı belirtiliyor.

PROJE YOK, İŞ MAKİNELERİ ÇALIŞIYOR

Proje kapsamında deniz ile derenin birleştiği deltadan itibaren sağlı sollu genişletme çalışmaları ve içe doğru kazılmak suretiyle derinleştirme çalışmaları yapılacağı zamanla ortaya çıktı. Yine AK Partili Türel’in daha önce yaptığı açıklamalar ile Konyaaltı sahilinden başlayarak Boğaçayı içerisine doğru açılacak bir kanal ile çevresinde yapılması planlanan düzenlemelerin ardından bölgedeki emlak rantı beklentisinin yükseltileceğine yer verildi. Henüz tamamlanmış bir fizibilite çalışması bulunmayan proje kapsamında önceki günlerde DSİ 13’üncü Bölge Müdürlüğü’ne ait iş makineleri Boğaçayı’na girerek çalışmalara başladı.

‘EKOSİSTEM VE TOPRAK KİMLİĞİ TAMAMEN DEĞİŞECEK’

Başından bu yana projenin takipçisi olan Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Ekoloji Meclisi Üyesi Prof. Dr. Beyza Üstün, 2014 yılında da kepçelerin girdiğini ancak halkın tepkisi üzerine geri çekildiklerini söyledi. Boğaçayı’nın etrafının genişletilerek, etrafına gökdelenlerin yapılacağı yönünde simülasyonların Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlandığını belirten Üstün, “Marina yapmayı planlıyorlar. Ancak ortada bir proje yok. İhale de yapılmamış durumda. Yapılan işlem şu an meşru bir işlem değil. Halen belediye başkanı yaptığı açıklamada ihaleye vereceklerini söylüyor. Ancak dediğim gibi ortada bir proje olmadan, iş makineleri girmiş durumda. Dere yatağına giremezler” diye konuştu.

Yapılmak istenen marina ile bölgenin ranta açılmasının yanı sıra deniz ekosisteminin olumsuz etkileneceğini belirten Üstün, şöyle devam etti: “Deniz suyu, kara ekosistemine girdiğinde, o bölgedeki bütün canlı dokusu değişir. Bizim görmediğimiz, toprağı canlı kılan bir canlı ekosistemi var aslında. Üzerinde bina bile olsa o toprağın altı tatlı su ekosistemi ve denizi besliyor. Denizin içine tatlı suyun girmesine ve alüvyonların taşınmasına yarıyor. Aynı zamanda deniz canlıları kıyıdan itibaren denizin içine 100 metre mesafede. Oradaki hem deniz ekosistemi hem de toprak kimliği tamamen değiştiriliyor. Orası sonuç olarak bir ekolojik yıkıma uğrayacak. Bölgede buluna akifer yapıyı bozuyorlar ve yaşamı etkiliyorlar. Orası içeriye doğru tarım bölgesi. Yapılmak istenen ile tatlı su alması gereken bölgeye tuzlu suyu da sokmuş olacaklar. Yani neresinden dokunursanız zarar verecek. Göçmen kuşların uğrak bir yeri orası. Balıkların üreme bölgesi. Ama hiçbir şekilde umurlarında değil. Para kazanmaya odaklı bir yer orası.”

‘HALKIN MÜDAHALESİ ÖNLEYEBİLİR’

Projenin hayata geçirilebilmesi için öncelikle ortaya çıkması ve halka sunulması gerektiğini belirten Üstün, “Buna göre yargıya itirazlar yapılacak. Ancak ortada böyle bir şey olmadığı için halk müdahalesi gerekiyor. Bakıldığı zaman ortada henüz bir şey yokken emlakçılar buralarda lüks rezidansların satışlarına başlamışlar. İlanlar veriyorlar. Bu da buraların kentleşmeye açılmasını amaçlayan bir çalışma olduğunu ortaya koyuyor. Şu an yapılan işlem tamamen yasadışı bir işlem. Bilinçli olarak böyle bir dönemi seçtiler. Referandum yorgunluğu ile halkın meşgul olduğu bir süreçte bunu getirerek, müdahale edilmesinin önüne geçiyorlar. Bunun takipçisi olacağız. Halkın müdahalesi önemli burada. Bunu sadece halkın tepkisi önleyebilir. Halkın buraya müdahalesi gerekiyor. Hukuki olarak da gereken neyse yapılacak. ‘Yaptım oldu’ demek istiyorlar; ama buna izin vermeyeceğiz” diye konuştu.

Ahmet Kanbal – dihaber

Avcılar escort

Esenyurt escort

Beylikdüzü escort

EN SON EKLENENLER