Renk ve ışık şovlarının yer aldığı “Parallel Universe” isimli sergi DasDas’ta açıldı

Yapay zekâ teknolojisini her geçen gün daha fazla duyuyoruz. İnsan hayatının her alanına sayısız faydası olan bu teknolojinin bir gün insanlığın sonunu getireceği teorileri de yok değil. Çünkü yapay zekâlar kendi kendilerine öğrenebiliyor, kendilerini geliştirebiliyor, kendi mantığını oluşturabiliyor… Sanat eseri bile üretebiliyorlar. 

Biz diğer konuları bilimkurgu severlere bırakalım, işin sanat kısmıyla ilgilenelim. 

İstanbul Anadolu yakasının sevilen kültür-sanat mekânı DasDas, ilk kez bir sergiyi, üstelik dijital bir sergiyi bünyesine taşıdı. Şu ana kadar 52’den fazla şehir ve ülkede, bilim-sanat-teknoloji ekseninde sanat yerleştirmelerini milyonlarla buluşturan ödüllü Ouchhh Stüdyo’nun eserleri, Zenger küratörlüğünde, DasDas’ta misafirleriyle buluşuyor. “Ouchhh” ekibinin, DasDas için özel olarak ürettiği sergi, yapay zekâ ve veri eserlerinden oluşuyor. Serginin ana sponsoru da kripto para platformu Paribu.

“Parallel Universe” sergisi, sırasıyla “Şiirsel Yapay Zekâ”, “Yapay Zekâ Van Gogh Veri Boyama Deneyimi”, “Göbeklitepe Mimari Veri” ve “Osman Hamdi Bey Eserleri”nden oluşan dört farklı eserin deneyimini ziyaretçilere yaşatıyor. Bu eserler bakıp geçilen veya durup izlenen sanat eserleri gibi değil. Dört duvarı dört büyük beyaz perdeyle kaplı bir salonda ister yüreyerek, isterseniz bir köşede durarak ya da oturarak etrafınızda, hatta üzerinizde dönüp duran “yapay zekâ eserini” deneyimliyorsunuz. Özetle eserin içine adım atıyor gibi hissediyorsunuz. Sosyal medyada özellikle Instagram kullanıcılarının ilerleyen günlerde bu serginin görsellerini ve videolarını çok sık göreceğini şimdiden öngörmek mümkün. Sergi bugün ücretsiz olarak deneyimlenebiliyor. Önümüzdeki günlerden itibaren ise 55 TL ücretle gezilebilecek, 7 yaş altındaki çocuklar içinse ücretsiz. 

‘YAPAY ZEKÂ-İNSAN İŞBİRLİĞİ’

Ouchhh Stüdyo ekibinden konuştuğumuz Ferdi Alıcı, DasDas’ın yekpare ve yüksek tavanlı olmasının mekân seçimlerinde belirleyici unsur olduğunu söyledi. Alıcı, “Yapay zekânın çalışmalarına müdahale olup olmadığı” sorusuna ise şu yanıtı verdi: “Aslında bu makine ve insan işbirliği bir sanat eseri diyebilirsiniz. Makinenin yaptığı kararlar da var, bizim yaptığımız kararlar da var. Ya da biz kararları alıyoruz ama geri kalan tasarımı makinenin yaptığı oluyor. Aslında bu hibrit, karışık bir teknik. Hemen hemen her bir yöntemi eserleri üretirken deniyoruz. En güzel tanımlama ama yapay zekâ ve insan işbirliğiyle çıkan eserler demek daha doğru olabilir.” 

BİRBİRİNDEN FARKLI DENEYİMLER…

Peki, bu sergide ne görüyoruz? “Şiirsel Yapay Zekâ” kısmında teori ve buluşlarıyla dünyayı değiştiren bilim insanlarının makine öğrenimi ve yapay zekâ algoritmaları kullanarak ışık, fizik, uzay ve zaman hakkında yarattıkları bilincin şiirsel bir halini deneyimleniyor. Kişisel olarak bu bölüm beni pek tatmin etmeyen bir deneyim sundu. Işık ve ses beni bir miktar rahatsız etti diyebilirim. Sergi öncesi bu ışık ve ses tekrarlarının epilepsi hastalarını tetikleyebileceği uyarısının yapıldığını da hatırlatalım. 

Serginin açık ara en sevdiğim, muhtemelen en çok ilgi görecek kısmının “Yapay Zekâ Van Gogh Veri Boyama Deneyimi” olduğunu söyleyebilirim. Bu bölümde, dünyanın en ünlü ressamlarından Van Gogh’un renkleri ve şekilleriyle hafızalara kazınan eserleri, yapay zekâ ile hayat buluyor. Hem de arkada Fazıl Say’ın “Ruhumun Dalgaları” bestesi eşliğinde. Eser, yapay zekânın 12 milyar parçacıktan oluşan fırça darbeleriyle yaratılmış. Van Gogh’un eserlerindeki renklerin içinde dolaşmak heyecan verici bir deneyim. 

“Göbeklitepe Mimari Veri” bölümünde tarihöncesi insanların dini inancını yansıtan figürler, ziyaretçilere yeni bir bakış açısıyla sunuluyor. 

Son olarak “Osman Hamdi Bey Eserleri” bölümü ise ilk Türk arkeolog ve Türkiye’de müzeciliğin kurucusu olarak sayılan Osmanlı’nın en önemli ressamlarından Osman Hamdi Bey’in eserlerini günümüz teknolojisiyle bir araya getiriyor. Van Gogh gibi, Osman Hamdi Bey eserlerinin renklerinin bu kadar içinde olmak da oldukça etkileyici.

EN SON EKLENENLER