Reuters yazdı: Türkiye’nin Batı-Rusya gerilimindeki çıkmazı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, Ukrayna’nın doğusundaki iki ayrılıkçı bölgeyi bağımsız olarak tanıma kararını almasının ardından, NATO üyesi ve Karadeniz komşusu Türkiye, Rusya’nın bu hareketi eleştirdi. Ancak Türkiye, herhangi bir cezai önlem açıklamadı.

Reuters haber ajansı tarafından servis edilen haberde; Türkiye’nin “benzersiz bir çıkmazda” olduğu kaydedilerek, “Hem Ukrayna hem de Rusya ile iyi ilişkilere sahip, ancak aynı zamanda prensipte yaptırımlara da karşı çıkıyor, tıpkı Batı’nın Moskova’yı tokatlamayı hazır olduğuna uzun zamandır söz verdiği gibi” denildi.

Haberde yaşanan Batı-Rusya krizinin Türkiye’ye etkilerine ilişkin, “Kriz, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın diplomatik ilişkileri ve NATO içindeki görevlerini dengelemesini sağlarken, aynı zamanda Türkiye’nin kuşatılmış ekonomisini Aralık ayındaki bir döviz krizinin ardından arka arkaya gelen şoklardan koruyor” ifadeleri kullanıldı.

Analistlerin görüşlerinden yararlanılan haberde, “Analistler, Moskova ve Ankara’ya karşı atılacak herhangi bir adımın önemli Rus enerji kaynakları, ticaret ve turizmini altüst etme riskini taşıdığını söylüyorlar” sözleri yazıldı.

Reuters’a konuşan GlobalSource Partners’ın İstanbul merkezli analisti Atilla Yeşilada, “Türkiye’ye derinden zarar verebilecek (ve ekonomik istikrarı tehdit edebilecek) durum, Rusya’nın enerji ihracatına yönelik uzun süreli kansız bir çatışma veya önemli yaptırımlar olasılığıdır” dedi.

Türkiye ve Rusya arasındaki ilişkilerin düzeyine yönelik Reuters haberinde, “Türkiye’nin onlarca yıldır uyguladığı dengeyi yakalayan Erdoğan, sık sık Putin’le olan dostluğunu vurgularken, Rusya’yı bir işgale karşı uyardı ve krizde arabuluculuk yapmayı teklif etti. Ayrıca Batı’nın olayları barışa engel olarak ele almasını da eleştirdiği” de yazıldı.

Haberde ayrıca şu ifadeler kullanıldı: 

“Türkiye, Rusya’nın Ukrayna’daki ayrılıkçıları tanımasını Ukrayna’nın toprak bütünlüğünün kabul edilemez bir ihlali olarak nitelendirdi. Bu ay içinde Kiev’i ziyaret eden Erdoğan, Rusya’nın ayrılıkçıları tanıma eylemini reddetti ve tarafları, 2015 yılında Türkiye’nin Suriye sınırı yakınında bir Rus jetinin düşürülmesinden bu yana Moskova’ya yönelik en keskin dili olan, uluslararası yasalara saygı duymaya çağırdı.”

İkili ilişkilerin seyrine yönelik “Erdoğan ve Putin’in arası o zamandan beri yumuşadı ve Türkiye 2019’da Rus füze savunma sistemlerini satın aldı ve bu da ABD’nin öfkesine ve yaptırımlarına yol açtı. O zamandan beri Ankara, herhangi bir ülkeye yönelik yaptırımlara karşı çıktığı” belirtildi.

“MOSKOVA’YI KIZDIRDI”

Ukrayna ile ortaklaşa üretilecek askeri araçlara ilişkin haberde “Rusya ile enerji ve ticaret alanında iş birliği yapan Türkiye, Ukrayna’ya gelişmiş insansız hava araçları (İHA) da sattı ve ortak üretimin artması için bir anlaşma imzalayarak Moskova’yı kızdırdı” sözlerine yer verildi.

Haberde “karmaşık bir diplomasi” yürüttüğü söylenen Türkiye için, “Suriye ve Libya’da sahada iş birliğini ilerletmesine rağmen Rusya’nın politikalarına karşı çıkıyor. Ayrıca Rusya’nın 2014 yılında Kırım’ı ilhak etmesine ve Gürcistan’daki Abhazya ve Güney Osetya bölgelerini bağımsız olarak tanımasına da karşı çıkıyor” ifadeleri yazıldı. 

KIRILGAN TÜRK LİRASI

Türk lirasındaki değer kaybı ve etkilerine dair analizlerin yapıldığı makalede, “Rusya geçen yıl Türkiye’nin gazının yaklaşık yüzde 46’sını tedarik etti. Fakat Ankara, ithalat maliyetlerini azaltmak için Moskova ile daha kısa süreli gaz anlaşmaları yapmak istiyor. Enflasyon, liradaki çöküşten sonra Erdoğan’ın anket sıralamasına zarar vererek yüzde 50’ye yaklaştı” dendi.

Para birimi, Rusların en çok giriş yaptığı Türkiye turizm sektörü de dahil olmak üzere ekonomik çöküşe ilişkin endişelerle ocak ortasından bu yana en düşük seviyesine geriledi. Erdoğan ise açıklama yapmadan, Türkiye’nin bir Rus işgali durumunda NATO üyesi olarak ne gerekiyorsa yapacağını söyledi. 

MONTRÖ VURGUSU

1936 Montrö Sözleşmesi’nden de bahsedilen makalede, sözleşme için, “Türkiye’ye sınırları içindeki boğazlar üzerinde kontrol sağlıyor ve barış zamanında sivil gemilerin Karadeniz’e giriş çıkışlarını garanti ediyor. Sözleşme aynı zamanda deniz savaş gemilerinin erişimini de sınırlandırarak Karadeniz’in militarizasyondan korunmasına yardımcı olur” şeklinde yazdı.

EDAM Güvenlik ve Savunma Çalışmaları Programı Direktörü Can Kasapoğlu, Türkiye’nin Ukrayna’yı desteklediğini açıkça ortaya koyduğunu söyledi. Ancak Karadeniz’de bir Rus askeri birikmesi, özellikle Ukrayna’da bir liderlik değişikliği riski olmak üzere, onu “gerçekten endişelendirmeli” diyerek, “Bu durumda, Rusya bir NATO ülkesinin savunma teknolojisi ve sanayi üssünün Sovyet sonrası alanla ilişkiler geliştirmesinden rahatsız olduğu için Türkiye ile savunma teknolojisi işbirliği askıya alınabilir” ifadelerini kullandı.

EN SON EKLENENLER