Rojava’dan Terolar’a uzanan bir hayat

4 çocuk annesi 25 yaşındaki Rabia Hekim, Suriye’deki savaşın ardından Türkiye’ye gelmiş. 5 yıl önce Rojava’dan önce Antep ardından da Maraş’ın Terolar köyüne yerleşen Hekim ailesi tek katlı bir evde yaşıyor. En büyük hobisi ise resim çizmek olan Hekim, evinin de tam orta duvarına köy yaşamını resmetmiş. Eşi çobanlık yaparak altı kişilik bu ailenin geçimlerini sağlıyor. Kira, elektrik ve su ödemedikleri için geçimlerini sağlayabilen Hekim ailesi yine de her şeye rağmen yan yana olmaktan mutlu.

Rabia Hekim, Kıbrıs’ta ilkokul okuduktan sonra Kobani’ye gitmiş. Çocuk yaşta evlenip çocuk sahibi olan Hekim, “Hep beraber büyüdük” derken bir yandan da evlenmemiş olmak istediğini de ekliyor.

KAMPTAKİ OKULA GÜVENMİYOR

Ömer, Amara, Can ve Ceylan. Hekim’in en büyüğü 12 en küçüğü 3 yaşında olan 4 çocuğu.

En büyük oğlu Ömer kısa bir süre önce okulu bırakmak zorunda kalmış. Hekim, okulların Suriye’den gelenleri kabul etmediğini, kamplardaki okullara da çocuğunu göndermek istemediğini söylüyor. Kamptaki okula güvenemediğini belirten Hekim, kamptaki durumun ne olduğunu bilmediğinden tedirginlik yaşıyor.

“ALEVİLER SAHİP ÇIKTI”

Tek kız kardeşini Rojava’da bırakarak Türkiye’ye gelen Rabia Hekim’in sınırdan önce Antep’e geldiklerinde ne iş ne de ev bulamadıklarını söyleyerek, “Bizde köylere gidelim köylerde kalalım diyerek Terolar’a geldik” diyor.

Türklerin Kürtleri sevmediğini söyleyen Hekim yaşadığı sıkıntıyı şu sözlerle anlatıyor: “Türkler Arapları seviyor ama Kürtleri sevmiyor. Afrin’den Kobane’den insanlar geldi bize sorduklarında biz Kürt demiyorduk başta ‘Arap’ız’ diyorduk kendimize çünkü Araplar kabul görüyordu. Ama Aleviler en çok bize sahip çıktılar. Ve onlarla hiçbir şekilde sorun yaşamadık.”

Terolar’dan önce Antep’te çok büyük sıkıntılar yaşadıklarını söyleyen Hekim, her şeyin pahalı olduğu ve iş bulmaktan çok zorlandıklarını belirterek, “Antep’te bizi çok dışladılar. Kimse savaştan çıktığımızı düşünmeden her şeyi bize daha pahalı yaptılar. Kirada zorlandık. Bize yardım edeceklerine her şeyi zorlaştırdılar. Hayvanların bile yaşayamayacağı yerlerde yüksek kirayla kalıyorduk. İş yoktu. Burası çok iyidir. Her şey getirdiler. Bize çok yardımcı oldular” ifadelerini kullandı.

“SAVAŞ RESMİ ÇİZMEK İSTEMİYORUM”

Hekim’in en büyük hobisi ise resim yapmak. Evinin duvarına doğayı, köy hayatını resmeden Hekim, savaş ve yıkımı, yaşadığı coğrafyanın acılarını yansıtmak istemediğini söyleyerek, “Ben her resmi yapabilirim ama savaş resimleri çizmek istemiyorum” diyor. Hekim’in tek istediği ise savaşın son bulması ve topraklarına geri dönüp oralarda yaşamak istediği hayatı resme dökebilmek.

Sevim KAHRAMAN

EN SON EKLENENLER