Şakran’dan Şırnak’a her yerde eylem: Sessiz çığlığa ses olalım

Cezaevlerindeki süresiz dönüşümsüz açlık grevlerine dikkat ekmek amacıyla birçok kentte eşzamanlı eylem yapılarak, tutukluların taleplerinin karşılanması istendi. Grevin 56’ncı gününe girdiği Şakran Cezaevi önünde “Sessiz çığlığa ses olalım” çağrısı yapıldı.

Cezaevlerinde 56’ncı gününe giren süresiz dönüşümsüz açlık grevlerine kamuoyunu dikkatini çekmek amacıyla Diyarbakır, Mardin, Urfa, İzmir, Siirt, Antep, İstanbul, Adana başta olmak üzere birçok kente bulunan cezaevlerinin kapısında eş zamanlı basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamalarında, tutukluların taleplerinin karşılanmasının acil olduğu belirtildi. “PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki görüş yasağı, cezaevlerindeki hak ihlali ve baskı, bölgede yürütülen operasyonlar kapsamında köyler üzerindeki ambargonun kaldırılması” gibi taleplerle başlatılan açlık grevlerinin yayılarak devam edildiğine dikkat çekilen açıklamada, tutukluların sağlık durumlarının risk taşıyan bir aşamaya geldiği vurgulandı.

İZMİR

Açlık grevinin 56’ncı gününe girdiği Şakran Cezaevi önünde Barış Bloku’nun çağrısıyla açıklama yapıldı. Açıklamaya tutuklu yakınlarının yanı sıra HDK Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit, HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Sezai Temelli, Yeşiller Sol Parti Eş Genel Sözcüsü Naci Sönmez, Barış Bloku Eş Sözcüsü Bahadır Altan, HDP İzmir ve Balıkesir yöneticileri, İHD, Zindanlarla Dayanışma İnisiyatifi, Barış Anneleri Meclisi, Musa Anter’in kızı Rahşan Anter ve ihraç edilen KESK üyeleri katıldı.

Açıklamanın yapılacağı yeri ablukaya alan jandarma, açıklamaya gelen kişilere tek tek kimlik kontrolü yaptı. Bir otobüse “Şehir dışı belgesi yok” gerekçesiyle 5 bin TL para cezası verilerek, el konuldu. Alkış ve zılgıtlar eşliğinde “Yılgınlık yok direniş var”, “Bijî berxedana zindana”, “Faşizme karşı omuz omuza” sloganları atıldı.

YEŞİLLER: DAYANIŞMA İÇİNDE OLACAĞIZ

Açlık grevinde olan eylemcilerin beyaz önlüğüyle geldiği açıklamada, ilk olarak Yeşiller Sol Parti Eş Genel Sözcüsü Naci Sönmez konuştu. Cezaevlerinde kimin haklı olduğunu iyi bildiklerini ifade eden Sönmez, “Devlet hiç bir zaman mağdur değildir. Haklı olan tutsaklardır. Dayanışma içinde olacağız” dedi.

HDP: ŞAKRAN ARTIK KRİTİK NOKTADA

HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Sezai Temelli, “Şakran artık kritik noktadadır. Açlık grevi var çünkü hukukun yok sayıldığı bir ülkede yaşıyoruz. Eğer bu ülkeye demokrat bir ülke diyeceksek; cezaevlerindeki hak ihlallerinin son bulması gerekiyor. Faşizme karşı mücadele için cezaevlerine karşı duyarlı olunması gerekiyor. Sadece Türkiye kamuoyuna değil, uluslararası kamuoyuna duyarlı olmaya çağırıyorum” dedi.

HDK: SESSİZ ÇIĞLIĞA SES OLALIM

Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit ise, “Artık kalıcı hasarların oluşacağı bir dönemdeyiz. İçerde her an ölüm haberlerinin gelmemesi için duyarlı olunması gerekiyor. Siyasi iktidar çok duyarsız. Bütün talepler kolaylıkla karşılanabilir. Bütün talepleri bizim taleplerimizdir. İnsanlık onuru için direniyorlar. Cezaevlerinde her türlü hak ihlali yaşanıyor. Hukuk alt üst edilmiş durumda. Tutsaklar Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kalkmasını da istiyor. Bu yasalarla kolaylıkla kalabilecek bir durum. Tecrit bir insanlık suçudur. Sesimiz ne kadar çok çıkarsa açlık grevi o kadar erken biter. Sessiz çığlığa ses olalım. Talepler kabul edilinceye kadar direnişimiz devam edecek” diye belirtti.

TUTUKLU YAKINI: BU DEVLET İÇİN BÜYÜK BİR AYIPTIR

Açlık grevinde olan Özgür Güçlü’nün annesi Naciye Güçlü, “Tutsakların eylemini selamlıyorum. Devlet hiç bir hak vermiyor. Var olan haklarımızı elimizden almış durumda. Oğlum açlık grevinde. Bu çok büyük bir ayıptır devlet için. Tutsaklar haklarını istiyor. Köle değiliz diyorlar. Oğlum eriyor” diye belirtti.

BARIŞ BLOKU BAKANLIĞI GRÖEVE ÇAĞIRDI

Daha sonra Barış Bloku üç dilde basın açıklaması yaptı. Açıklamayı okuyan Barış Bloku Sözcüsü Bahadır Altan, OHAL uygulamalarının cezaevinde katmerleştiğini söyleyerek, “Gözlerin görüp kulaklarını duyması için nerede, hangi tonda konuşulmalı artık bilmiyoruz. İnsanlık onurunu korumak için ellerindeki tek araç olan bedenlerini ortaya koyan bu insanların talepleri devletin her yurttaşına sağlamakla hükümlü olduğu temel insan haklarıdır” dedi.

HDP heyetinin Adalet Bakanı ile görüşmesini hatırlatan Altan, “Bekir Bozdağ’ı göreve çağırıyoruz. Diyalog kapılarını açıp yaşam hakkına fırsat vermek sayın bakanın iki dudağı arasındadır. Bu nedenle bu günden itibaren cezaevlerinden gelecek kötü haberlerinde sorumlusudur. Tek bir insanın yaşamı o kutsal devletinizden daha kutsaldır” dedi.

Açıklama alkış ve zılgıtlarla sona erdi.

MARDİN

Halkların Demokratik Partisi (HDP), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Tevgera Jinên Azad (TJA) öncülüğünde Mardin E Tipi Cezaevi önünde basın açıklaması yaptı. Burada konuşan HDP kent Milletvekili Erol Dora, açlık grevinde kritik bir aşamaya gelindiğini belirterek, tutukluların taleplerinin bir an önce karşılanmasını istedi.

‘CAN KAYBI OLMADAN TALEPLER KARŞILANSIN’

Açlık grevine giren tutsakların sayısının 190’a ulaştığı bilgisini veren Dora, özellikle Şakran ve Adana cezaevlerinde sağlık riskinin olduğunu söyledi. Dora, “Parti yöneticilerimiz Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan Adalet Bakanı’na bu konudaki hassasiyetlerini dile getirdiler. Fakat şuana kadar herhangi bir cevap alamamışlardır” hatırlatmasında bulundu.
Mardin E Tipi Cezaevi önünden Adalet Bakanlığı’na, hükümete seslendiklerini dile getiren Dora, şunları söyledi: “Uluslararası sözleşmeler gereğince de tutsakların hakları korunmaktadır. OHAL döneminde olmamız, cezaevlerindeki tutsakların haklarının kısıtlanması anlamına gelemez. Herhangi bir can kaybı olmadan, özellikle referandum sürecinde bulunduğumuz bu dönemde bir kez daha vicdan ve hassasiyetle yaklaşmaya çağırıyoruz. Bir an önce cezaevindeki ilgililerle görüşülerek, hazırlanan raporlarımız doğrultusunda bütün cezaevlerindeki bu açlık grevinin sonlandırılmasını istiyorum ve herkesi duyarlılığa çağırıyorum.”

SİİRT

HDP Siirt İl Örgütü, E Tipi Kapalı Cezaevi önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamaya HDP il eşbaşkanları Necibe İnal ile Abdullah Çetin, yerine kayyum atanan Siirt Belediyesi Eşbaşkanı Belkıs Beştaş Epözdemir, Barış Anneleri, HDP ve DBP yöneticileri katıldı. Cezaevi önünde açıklama yapmak isteyen gruba polis, cezaevinin 200 metre ilerisinde yapma koşulunu şart koştu.

Burada konuşan Barış Anneleri Meclisi üyesi Taybet Tekin, anneler olarak açlık grevine giren tutuklular için ciğerlerinin yandığını dile getirerek, taleplerin bir an önce yerine getirilmesini istedi.

‘BURADAN HÜKÜMETE ÇAĞRIDA BULUNUYORUZ’

İl Eşbaşkanı Çetin de, “Bugün 56 gündür çocuklarımız cezaevlerindeki kötü koşulları protesto etmek ve tecridi kırmak için genel bir açlık grevine girdiler. Ölümlerin yaşanmasını istemiyoruz. Bu ülkenin evlatları bedenlerini bu ülkenin geleceği, demokrasi ve daha özgür koşullarda yaşamlarını sürdürmek için bedenlerini açlığa yatırmışlardır. Buradan hükümete çağrımız şudur; cezaevlerindeki sürgünleri, kötü koşulları, darbe koşullarının bir an önce kaldırılması ve açlık grevindeki tutsakların taleplerinin yerine getirilmesi çağrısında bulunuyoruz” diyerek hükümete çağrıda bulundu.

ANTEP

Antep’te TJA ile HDP, DBP İl örgütleri, H Tipi cezaevi önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamaya HDP kent Milletvekili Mahmut Toğrul, TJA, DBP, HDP il örgütleri yönetici ve üyeleri ile tutukluların aileleri katıldı. Açıklama da “Bijî berxwedana zindanan” ve “Direne direne kazanacağız” sloganları atıldı.

‘SES VERİN’

Açıklamada ilk olarak konuşan HDP Antep Milletvekili Mahmut Toğrul, AKP ve MHP’nin referandum da “evet” çıkarmak için bütün hak ihlallerine göz yumduğunu belirti. Toğrul, “Cezaevlerinde başlatılan açlık grevlerinde artık kritik noktaya gelinmiştir. Tutsakların cenazeleri çıkmadan bu duruma bütün herkesin ses çıkarmasını, bu haksızlığa göz yummamalarını istiyoruz” dedi.

‘SUSMAK ÖLÜMLERE ORTAK OLMAKTİR’

Daha sonra konuşan HDP PM üyesi Mehmet Karayılan, yaşanacak her ölümün sorumlusunun hükümet ve Adalet Bakanlığı olduğunu belirtti. Tutsakların mücadelesine değinen Karayılan, “İnsanlık onurunu hedef alan uygulamalara karşı, gün açlık grevindeki tutsaklarla dayanışma, ölümlerin önüne geçme, yaşamı büyütme günüdür. Susmayacağız, sessiz kalmayacağız çünkü sessiz kalmak ölümlere ortak olmaktır” diye konuştu.

KOCAELİ

İnsan Hakları Derneği Kocaeli Şubesi (İHD), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), Özgürlükçü Hukukçular Platformu (ÖHP), Zindanlarla Dayanışma İnisiyatifi, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Gebze İlçe binasında basın toplantısı yaptı.

Gebze M Tipi Kapalı Kadın Cezaevi önünde yapılmak istenen basın açıklama Kocaeli Valisi tarafından polis zoruyla engellemesi üzerine açıklama basın toplantısına çevrildi. Toplantıya, HDP İstanbul Milletvekili Erdal Ataş’ın yanı sıra onlarca tutuklu yakını da katıldı.

Burada konuşan HDP Milletvekili Erdal Ataş, AK Parti hükümetinin her alanda yasakçı zihniyeti ile karşı karşıya kaldıklarına dikkat çekerek, “Yasaklı zihniyet KHK’ler ile hak gasplarını uygulayarak yüzlerce insanı tutukladı, tutukladığı insanlar üzerinde akla gelmeyecek işkenceler uygulamakta. Bizler ne içerde ne de dışarıda bize karşı uygulanmak istenen baskılara karşı demokrasi mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz” dedi. Uzun tutuklu sürelerin, keyfi ve hukuksuz uygulamalara değinen Ataş, sergilenen tutumlara karşı haklarını savunmaya devam edeceklerini belirtti. Tutukluların aileleri ve avukatları ile aracılığı ile gönderdikleri mesajlarda insanlık dışı uygulamalara karşı başlatılan açlık grevlerinin son bulması için taleplerin karşılanması gerektiğine vurgu yapan Ataş, “Devlet açıkça bize sırtını dönmüş durumda, siyasi kesimleri baskı altına almak istemekte. Fakat biz bu baskıları asla kabul etmeyeceğiz ve mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz” dedi.

‘HUKUKSUZ SÜREÇ CEZAEVLERİNE DAHA AĞIR YANSIMAKTA’

Açıklamayı ise, İHD Kocaeli Şube Sözcüsü Azize Adıgüzel yaptı. Adıgüzel Türkiye’de ve bölgede yaşanan hukuksuzlukların cezaevlerine çok daha ağır yansıdığına dikkat çekti. Yaşanan hukuksuzlukların işkenceye dönüştüğünü ve hak gaspların hat safhaya ulaştığını dile getiren Adıgüzel, “Bir trajediye ya da mahpuslar üzerinde tahrip edici bir sonuca ulaşmadan çözümlenebilmesi, yetkililerin taleplere dair diyalog yaklaşımı sergilemesi ile yakından bağlantılıdır” diyerek başlatılan açlık grevlerinin politik süreçle yakından ilgili olduğunu belirtti.

‘TUTSAKLARIN TALEPLERİ BİRAN ÖNCE KARŞILANMALI’

Açlık grevine başlayan tutukluların en önemli taleplerinden birinin de PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin son bulması, hak ve özgürlüklerinin karşılanması olduğunu aktaran Adıgüzel sözlerini şöyle sürdürdü: “Demokratik hukuk devleti ve toplumu açısından olması gereken, hukuksal ve meşru taleplerdir. Demokratik bir toplumda 6 yıldır hukukçuların girişinin engellendiği bir cezaevinin varlığını benimsemek mümkün değildir.”

‘BAĞIMSIZ HEYETLER CEZAEVLERİNİ DENETLEMELİ’

Adıgüzel son olarak, 15 Temmuz’dan sonra ilan edilen OHAL ile birlikte cezaevlerinde hukuksuzlukların ve işkencelerin arttığına vurgu yaparak, “Cezaevinin yapısında bulunan ıstırabı, mahpuslar için daha da ağırlaştıracak her tür işkence ve kötü muamele ihlali anlamına gelmektedir” dedi. Adıgüzel, açlık grevlerine başlayan tutukluların taleplerinin karşılanması, bağımsız hukuk ve tabip heyetlerin cezaevlerini ziyaret etmesi, açlık grevleri için ciddi önemdeki vitamin katkısının sağlanmasını talep etti.

ADANA

HDP Adana İl Örgütü, Halkların Demokrasi Kongresi (HDK) İl Meclisi, HDP İl binasında basın toplantısı düzenledi. HDP MYK Üyesi Bedriye Yorgun, HDK Yürütme Kurulu Üyesi Benazir Coşkun, DBP, Barış Anneleri, Halkevi, DAD, Devrimci Parti üyelerinin yanı sıra çok sayıda kişinin katıldığı açıklamada HDK Adana İl Meclisi Sözcüsü Aylin Yıldız basın metnini okudu.

‘SİSTEMATİK İŞKENCE UYGULANIYOR’

OHAL kapsamında siyasi operasyonların artığına dikkat çeken Yıldız, tutukluların tüm haklarının keyfi bir şekilde ellerinde alındığını ifade etti. Tutukluların gardiyanlar tarafından darp edildiğini ve tutuklular için hayatı öneme sahip olan vitaminlerin verilmediğini aktaran Yıldız, bu uygulamaların işkence olduğunu ve sistematik bir şekilde uygulandığını belirtti. Yıldız, Adana Barosu Cezaevi İzleme Komisyonu ve İnsan Hakları Derneği Adana Şubesi Hukuk Komisyonu’nun Kürkçüler F Tipi Kapalı Cezaevi ve Tarsus C Tipi Kadin Kapalı Cezaevi’nde tutuklularla görüşerek hazırladığı cezaevi raporuna değindi.

‘KADIN MAHPUSLARI ERKEK GARDİYANLAR ARIYOR’

Tutukluların aktarımlarını anlatan Yıldız, şunları söyledi: “Kürkçüler Cezaevi’nde; IŞİD, FETÖ tutuklularıyla PKK dava tutsaklarının aynı alanda, kimi zaman aynı koğuşlarda tutulmaları, 12 Eylül darbecilerin ‘karıştır, barıştır’ adını verdiklerini uygulamayı anımsatan bu karar nedeni ile tutuklu ve hükümlüler açık görüşlere çıkmamaktadır. OHAL’le birlikte sohbet, spor adı altındaki ortak yaşam alanlarından faydalanma imkanlarının ellerinden alındığı ifade edilmiştir. Kitap, dergi ve gazeteler kısıtlanmıştır. Tutuklu ve hükümlülerin savunma için hazırladığı el yazısı notlara el konulmaktadır. Aynı suçtan kalmakta olan tutuklu ve hükümlülerin başka bir cezaevine nakledilmesi veya tahliye olması nedeni ile depoya kaldırılan beyaz eşya, tv, çaycı vb eşyalardan diğer mahkumların faydalanması engellenmektedir. Berber imkânından faydalandırılmıyor. Arama adı altında odalar talan ediliyor. Aramalardan mahkumlar taciz ve hakarete maruz kalıyor. Tutuklu Deniz Özdemir, 10 aydır tek kişilik odada tutuluyor. Deniz Özdemir tecrit uygulaması karşında yaklaşık bir aydır açlık grevinde. Deniz Özdemir’in hukuksuz olarak tecritte tutulması neticesinde başlattığı açlık grevi bundan sonraki süreçte yaşamsal bir tehlikeye dönüşmüştür. Tarsus Kadın Kapalı Cezaevi’nde ise 15 Mart’tan bu yana Sinem Oğuz, Fadime Demir, Nurşen Tekin, Aycan Özdoğan, Saadet Akın, sürekli ve dönüşümsüz olarak 26 gündür açlık grevindeler. Ayrıca; diğer mahpuslarda dönüşümlü olarak 5’er günlük açlık grevinde bulunmaktadırlar. Açlık grevinde bulunan tüm mahpuslara iletişim cezası (telefon, aile görüşü) verilmektedirler. Bu nedenle aylardır aileleriyle görüşememektedirler. Koğuşlar sık sık aranmakta, koğuştaki her türlü kitaplara el konuluyor. Açlık grevinde bulunan mahpuslara Adalet Bakanlığı emri olduğu iddia edilerek B12 vitamin ilaçları verilmemektedir. Kantinden şeker ve su açlık grevinde bulunanlara satılmamaktadırlar. Revire çıkarılan yada mahkemelere çıkan kadın mahpuslar erkek askerler tarafından aranılmaya çalışıldığı iddiası vardır. Hasta mahpuslar hastaneye götürülmemektedir.”

‘AKP YAŞANACAK ÖLÜMLERİN BAŞ SOUMLUSUDUR’

Açlık grevi eylemlerinin ölüm sınırında olduğunu ifade eden Yıldız, şunları söyledi: “Unutulmamalıdır ki, tutsakların taleplerine kulak tıkayan, hatta işkenceyi siyasi tutsaklar üzerinde bir sindirme ve baskı uygulaması haline getiren AKP hükümeti, cezaevlerinde yaşanacak ölümlerimin baş sorumlusudur. Bizler cezaevlerinden tabut çıkmadan, tutsakların taleplerinin acilen sağlanması, Sayın Abdullah Öcalan ve tüm tutsakların üzerindeki tecridin son bulması, hasta tutsakların özgürlük ve tedavi koşullarının sağlanması, tüm tutsakların insani yaşam koşullarının cezaevlerinde ivedilikle uygulanmasını talep etmekteyiz.”

ŞIRNAK

Şırnak’ın İdil ilçesinde HDP, DBP, DTK ve TJA tarafından cezaevlerinde devam eden açlık grevlerine dikkat çekmek amacıyla basın açıklaması düzenlendi. HDP ilçe binasında yapılan açıklamaya çok sayıda kişi katılırken, HDP İl Eşbaşkanı Zeki İrmez, işkence politikalarına karşı başlatılan açlık grevlerine ilişkin hükümet kanadından bir adım atılmadığını belirterek, açlık grevlerinde kritik aşamaya gelindiğini can kayıplarının yaşanmaması için adım atılması gerektiğini ifade etti.

Cezaevlerinde insan haklarına aykırı uygulamaların hayata geçirildiğini ifade eden İrmez, “Bu durum, meclis gündemine yansıdığı halde bir düzeltmeye gidilmemiştir. 80’li yılları aşan uygulamalar yaşanmaktadır. Emek ve demokrasi güçleri başta olmak üzere tüm halkımızı ve kurumları cezaevlerindeki hak ihlallerindeki hak ihlallerine karşı ve süresiz dönüşümsüz devam eden açlık grevleri konusunda duyarlı olmaya çağırıyoruz” dedi.

Hükümeti derhal cezaevindeki tecrit ve baskı politikalarına son vermeye çağıran İrmez, barış ve diyalog yolunun esas alınması gerektiğine vurgu yaptı.

Eyleme katılan tutuklu yakınları da herkesi ölümlerin yaşanmaması için açlık grevlerine ses vermeye çağırdı.

EN SON EKLENENLER