‘Saldırı Ehmedê Xanî’nin değerlerinedir’

Kayyumların Kürt kültürü, dili, sanat ve sanatçılarına saldırmasına ve son olarak Ehmedê Xanî heykelini yıkmasına tepki gösteren yazar-sinemacı İlham Bakır, “Ehmedê Xanî’nin heykelini kırmak sadece fiziki bir saldırı değildir. Onun değerlerine, kültürüne, sanatına dönük bir saldırıdır” dedi.

Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde kayyum Ulaş Akhan tarafından 22 Haziran’da Büyük Ağrı Caddesi’nde sürdürülen yol yapım, kaldırım ve refüj düzenleme çalışmaları esnasında Kürt filozof Ehmedê Xanî anıtı yıkıldı. Anıtın yıkılmasına tepkiler gelince kayyum, anıtın “kazaen yıkıldığını” iddia etti. DBP’li belediyelere kayyumların atanmasıyla birlikte Kürt sanatı, dili, kültürü, değerlerini anlatan birçok eser yıkıldı veya yerinden söküldü. Yine DBP’li belediyelerin yürüttüğü çok dilli belediyeciliği de değiştirerek, Kürtçe-Türkçe, Ermenice, Süryanice yazılan belediye tabelaları kaldırıldı. DBP’li belediyelere atanan kayyumların Kürt sanat ve kültürüne dönük saldırılarına tepki gösteren Yazar-Sinemacı İlham Bakır, bu saldırıların iktidar politikalarının bilinçli sonucu olduğunu ifade etti.

‘SANAT YAPMAK HER DÖNEMDE ÇOK ZORDUR’

Bilim, felsefe, sanat, mitoloji, dinler bütün bunların toplumların yaşadıkları krizleri aşmada, sorunları çözmede birer yöntem arayışı olduğunu anlatan Bakır, sanatın kendini var ediş ve ortaya çıkmasının büyük önem arz ettiğini söyledi. Her dönemde sanat öğretmenin çok zor olduğuna dikkat çeken Bakır, bu dönemde özellikle “sanat çok zorlaştı”, “sanat yapamaz durumdayız” demenin mevcut iktidarın, yönelim gücünün abartılacağına vurgu yaptı. Bakır, “Her dönemde sanat yapmak çok zordur. Bu kadar devletçi, iktidarcı sistemin olduğu bir süreçte olduğu gibi 5 bin yıldır da aynı zorluk vardı. Sanatçı, sanat da zoru başarmak için çaba gösteriyor. Biz de öyle bir zamanda zoru başarıyoruz” diye konuştu.

‘İKTİDAR KÜRT KÜLTÜRÜNE KARŞI İMHA POLİTİKASI GELİŞTİRDİ’

Belediyelere kayyum atanmasıyla sanat alanının yok edildiğini kaydeden Bakır, bununla birlikte daha az olanak, daha az imkanlarla sanatçıların sanat üretme imkanının da ortaya çıktığını ifade etti. Bakır, “Sanatçının yaratıcılığı, gücü de buradan geliyor. Sanat kendini olanak ve fırsatlara bağlamaz. Her koşulda sanatçı ve sanat direnme, bir var oluş, hakikat arayışı olarak tanımlar ve geliştirmekle yükümlüdür. İktidarın politika değişikliğiyle Kürt kültürüne, sanatına, Kürtlük ile ilgili ne varsa her şeye dönük ciddi bir imha konsepti geliştirildi. Roboski Heykeli’nin kaldırılması, Ahmed Arif’in heykelinin saldırıya uğraması, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önündeki Asuri-Suryani kültürünü temsil eden heykellerin kaldırılması. En son da Ehmedê Xanî heykelinin kaldırılması tüm bunların üzerinde durulması ve çözülmesi gerekir. İktidarın Kürt kültürü ve sanatına ne yapmak istediğiyle ilgili çok önemli belgelerdir. Bunlar üzerinde durmak gerekir. Ama bizler sanatımızı iktidarlardan, egemenlerden izin alarak yapmıyoruz. Biz halkımız içinde halkın sanatçısı olmak için çaba içindeyiz. Çok önemli duruş geliştirmeliyiz, sanatı yok etmeye dönük politikalar geliştirenlere karşı. Bu zor süreçte de sanatçı, sanat vardır, yok edilmeye karşı kendini var ediyor” dedi.

‘KÜRT SANATINA DÖNÜK BİR SALDIRI VAR’

Geçmişte de Kürt sanatına, kültürüne, diline geçmiş hafızasına çok ciddi saldırıların olduğunu anlatan Bakır, ancak o dönem inceltilmiş yöntemlerle şimdi ise daha çıplak, açık bir saldırı söz konusu olduğunu söyledi. Bakır, “Ehmedê Xanî’ye neden bu süreçte saldırı var. Kürtler için sembol bir isimdir. Mem û Zîn destanı dünyaca ünlü bir destandır. Böyle bir destan yazmış halk, böyle bir destandan kitap yazmış bir yazar. Ehmedê Xanî gibi bir şahsiyet, ‘Kürt dili ilkeldir’, ‘Edebiyat yapmaya uygun değildir’ çabalarını boşa çıkartacak güçtedir. Onun için de Ehmedê Xanî hedef olarak seçilmiş özel bir isimdir” ifadelerini kullandı.

‘AMAÇ SADECE HEYKELİ YIKMAK DEĞİL’

Ehmedê Xanî’nin heykelini yıkarak Kürt halkının sevgisini yıkamayacaklarını vurgulayan Bakır, Kürt halkının da bu yıkıma karşı Ehmedê Xanî’yi Kürtçe okuması, onu sahiplenmesi gerektiğini ifade etti. Bakır, “Bu yıkım politikaları bilinçli yapılan politikalardır. Ama sonuç alamayacak politikalardır. Ehmedê Xanî’nin heykelini kırmak sadece fiziki bir saldırı değildir. Onun değerlerine, kültürüne, sanatına dönük bir saldırıdır. Bunu iyi bilmek ve okumak gerekir” dedi.

Kayyumların göreve geldiğinden bu yana yıktıkları kültürel ve sanatsal eserler şöyle:

* Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Roboski köyünde TSK’ye ait savaş uçakları tarafından 28 Aralık 2011’de yapılan bombardıman sonucu yaşamını yitiren 34 yurttaş için, 2013’te Diyarbakır’ın merkez Kayapınar ilçesi Diclekent semtinde açılan Rojava Parkı’ndaki Roboski anıtı 8 Ocak 2017 tarihinde kaldırıldı.

* Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önünde bulunan Asurlar mitolojisinde “Lamassus” olarak isimlendirilen 2 insan başlı aslan heykelleri 7 Ocak 2017 tarihinde kaldırıldı.

* Ahmed Arif’in Diyarbakır’da bulunan büstüne saldırı düzenlendi. Şairin büstü yerinden söküldü ve kaidesine zarar verildi.

* Ağrı’nın Doğubayazıt Belediyesi’ne atanan kayyum Ulaş Akhan, Uluyol Mahallesi’nde bulunan Ehmedê Xanî Parkı’nda heykeli yıktırdı.

* Mardin’in Kızıltepe ilçesinde 12 Kasım 2004 tarihinde evinin önünde babası Ahmet Kaymaz ile birlikte 13 kurşun ile öldürülen 12 yaşındaki Uğur Kaymaz adına ilçede yaptırılan heykeli kaldırılarak, yerine saat kulesi yapıldı.

* Yenişehir Belediyesi’ne kayyum olarak atanan kaymakam Mehmet Özel, 2012 yılında açılan Mervani Parkı içindeki Mervani tarihini anlatan kabartmaları 30 Mart 2017 tarihinde kaldırdı.

Aziz Oruç – dihaber

EN SON EKLENENLER